Fethullah Gülen'i neden sevmezler?
Abone olKöşesinde 'iddialı tezlere' yer veren Ahmet Hakan, bugünkü yazısında "Fethullah Gülen'i neden sevmiyorlar?" sorusuna cevaplar aradı. İşte Hakan'ın kuşatıcı yazısı...
Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde 'iddialı tezlere' yer veren Ahmet
Hakan, bu alışkanlığını Hüriyet'te de sürdürdü. "Fethullah
Gülen’i neden sevmiyorlar?" diye soran Hakan, çeşitli
açılardan cevaplar aramaya girişti:
- İŞTE size iddialı bir tez:
Fethullah Gülen, 1980’lerin sonunda yükselişe geçen radikal İslami
hareketler içinde en fazla horlanan ve küçümsenen cemaat
lideriydi.
Bugün ‘laiklik konusunda aşırı duyarlı kesimler’ tarafından gizli
emeller taşımakla suçlanan bir cemaat lideri, bundan 15 yıl önce
radikal İslam davasını yürütenler tarafından ‘kuşkulu’ bir kişilik
olarak değerlendiriliyordu.
Tuhaf değil mi?
Radikal İslamcılar kuşkuyla karşılıyor.
‘Laiklik konusunda aşırı duyarlı çevreler’ kuşkuyla karşılıyor.
Yani karşımızda iki kesime de yaranamamış bir cemaat lideri
var.
***
Aslında laiklik konusunda abartılı duyarlılık geliştirenlerin
derdini anlayabiliriz.
Onlar, Gülen’in söylediklerine ikna olmuyorlar, gizli işler
çevirdiğine inanıyorlar ve devleti ele geçirmek için takıyye
yaptığını düşünüyorlar.
Kafalarındaki Gülen imajı şu: Bir gün gelecek gerçek yüzünü ortaya
çıkaracak! Yeterince güçlendiğini hissedince, gizli yönteminden
vazgeçip rejimi değiştirecek.
Benim ‘paranoyak’ bulduğum bu yaklaşımı tetikleyen çok önemli iki
neden var:
BİR: Gülen cemaatinin inanılmaz boyuta ulaşan ve istenildiğinde
kolaylıkla mobilize edilebilen parasal gücü. Aynı zamanda
dayanışmacı yönü ağır basan bu güç, büyük gazetelerin bile iştahını
kabartıyor. Ardı ardına yayınlanan yazı dizilerini bu nedenle
yadırgamamak gerekir: Hangi gazete tiraj artırmak istemez ki!
İKİ: Fethullah Gülen, hoşgörü, dinler arası diyalog, tolerans gibi
herkese çekici gelebilecek kavramların altını fazlasıyla çizmesine
karşılık yeterince şeffaf bir görüntü sergilemediği için inandırıcı
bulunmuyor. Ortada parasal gücü yüksek bir Gülen cemaati var ama
biz ‘aşırı mütevazı’ Gülen demeçlerinden başka bir şey görmüyoruz.
Paranın kaynağı bilinmeyince istismar alanı genişliyor.
***
Peki ya radikal İslamcılar? Onların derdi neydi? Onlar neden
Gülen’den hoşlanmadı?
İslamcılığın yükselişe geçtiği dönemlerde Fethullah Gülen
dendiğinde akla şunlar gelirdi:
BİR: Fethullah Gülen, aşırı tavizkar, devlete yakın durmaya
çalışan, işbirlikçi, milliyetçi, evrensel İslami harekete
inanmayan, Amerikan yanlısı bir cemaat lideridir. Bu nedenle
Müslümanların bilinçlenmesinin önünde engeldir.
İKİ: İslamcılık davasının yerine iman davasını koymaya
çalışmaktadır. Oysa imandan önce Müslümanların politik olarak
güçlenmesi gerekmektedir.
ÜÇ: Başörtüsü gösterilerine karşı en ağır eleştiriyi yaparak
yasakçılardan yana tavır almıştır.
DÖRT: Türk Cumhuriyetleri’nde okullar açarak, İran İslam
Devrimi’nin o bölgedeki etkinliğini kırmaya çalışmakta ve evrensel
İslami harekete darbe vurmaktadır.
BEŞ: Yeni bir nesil yetiştirerek toplumu dönüştürmek gibi boş bir
hayalin peşindedir.
***
Bir cemaat lideri, aynı anda hem ‘laiklik konusunda abartılı
yaklaşımlar’ sergileyenlerin amansız düşmanı, hem de radikal İslami
kesimlerin boy hedefi haline nasıl gelebiliyor?
İşin içinde ne var? Bu analizi sürdüreceğim.
Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak: