İnternethaber'de ve Gazeteciler.com'da "Fethullah
Gülen'e ağır hakaret" başlığını görünce, haberi tıklama
gereği duymadım. Zira, haberin içeriği belli, dangalağın biri her
zamanki hezeyanlarını sıralamıştı!
Peki, benim tıklamadığım bir haberi, daha doğrusu benim okuma
ihtiyacı duymadığım bir haberi biz başkasına niye sunuyoruz?
Niçin, küfürbazların küfürleriyle sitelerimizi
kirletiyoruz?
Bir klip yapmışlar!
İğrenç ötesi...
Ve bu iğrençlik, hem İnternethaber'e hem de Gazeteciler.com'a
sıçramış!
Niye?
***
Gazeteciler.com bir medya sitesi değil mi kardeşim?
Bu satırların yazarı da bir medya mensubu mu?
Evet!
Peki, Fethullah Gülen'e edilen küfürü haber yapıyorsun
madem, bana edilen küfürleri niçin yayımlamıyorsun?
Sabahtan akşama kadar, twitter'da bana edilen küfürün hesabı yok,
eleştiri sınırları aşan hakaretler gırla...
Nedir benim ayrıcalığım?
Sitelerin sahibi olmam mı?
Editör arkadaşlara buradan sesleniyorum, Fethullah Gülen'e,
Başbakan Erdoğan'a, Gül'e, Kemal Kılıçdaroğlu'na edilen hakaret
haber değeri taşıyorsa, Allah aşkına, sabahtan akşama kadar
işittiğim hakereti de haber yapın. Küfür haber ise, bana edilen
küfürleri de manşete çıkarın!
Yapın bunu!
Ses etmeyeceğim!
"Olur mu öyle şey?" diyorsanız, mesele yok!
***
Falanca yönetmen, Başbakan Erdoğan'a "lan" diye hitap ediyor.
Gazeteciler.com bu haberi olduğu gibi manşete taşıdı. Arkadaşları
aradım sordum:
- Bu bir haber midir?
- Evet abi, "lan" diyen bir sanatçı.
- Aferin!
Ne oluyor, 28 Şubat'ı mı yaşıyoruz? Bir general Türkiye'yi
yöneten Erbakan'a "Pezevenk" demişti ve Türk medyası bu haberi tepe
tepe kullanmış, komutana tek bir laf etmemişti. Bu ülkenin
başbakanına biri çıkacak "lan" diyecek biz adamı manşete taşıyarak
ödüllendireceğiz.
Peki nerede kaldı Gazeteciler.com'un öne çıkan
özelliği?
"Analiz"leriyle herkesin dikkatle takip ettiği Gazeteciler.com,
Erdoğan'a "lan" diyen bu adamla ilgili bir "analiz" yapıldı mı?
Yok!
"Del" olsun!
***
CHP'li bilmem kim (adını bile anmak istemiyorum) Pala'lının
yaptıklarından yola çıkarak, iğrenç bir twit attı. Biz ne yaptık? O
iğrençliğe, o alçaklığa ortak olduk. Atılan twiti olduğu gibi
sitelerimizde yayımladık.
"Ama haber..." dediğinizi duyuyorum...
Elbette haber...
Ama o twit tüm çıplaklığı ile haber değildi. Olduğu gibi yayımlamak
haber değildi. Televizyonlara bir bakın, öyle mi yayımlandı o rezil
twit?
***
Ve İhsan Eliaçık fotoğrafı...
Şu Gezi eylemlerinde yapılanları bir bir haber yaptık... Yalanları,
dolanları, iftiraları, montaj videolar, fotoğraflar... Ne varsa bir
bir ortaya döktük.. Yalan ile doğruyu birbirinden ayırdık.. Ama
günün sonunda, Van'da çekilen İhsan Eliaçık fotoğrafını bir başka
siteden alarak, üstelik copy-past yaparak bütün emeklerimizi çöpe
attık.
İnternet Medyası bir yere varmak istiyorsa eğer, İnternet
Medyası gelecekte hayatımızda yer alacaksa eğer, şu yukarıda
sıraladığım küçücük örnekleri de hesaba katarak, geleceğini öyle
tanzim etmelidir.
Aksi halde, dedikleri gibi bu medya varoldukça bizim hiçbir
ağırlığımız olmayacak!
Dost acı söyler!
Patron daha da acı söyler :)