Fethullah Gülenden radikal çıkış
Abone olFethullah Gülen, ilk kez bir hayli tartışmalı bir konuda kadınlara önemli bir teklif getirdi. Gülen'e ilahiyatçılar destek verdi.
Zaman gazetesi yazarı Ahmet Kurucan köşesinde Fethullah
Gülen'in "Kadını dövmek bir suçtur, buna karşı koymak nefsi
müdafaadır" dediğini yazdı.
Kurucan'ın yazısına göre, katıldığı bir sohbet toplantısında "Sigara içmediği halde sigara içenlerle aynı atmosferi paylaşanlar, sağlıklarına verdikleri zarardan dolayı onları mahkemeye vermeli ve davacı olmalılar.
Eğer sigara içen baba ise karısı, çocuğu hiç fark etmez, dava açabilmeliler" diyen Fethullah Gülen ardından "Benim başka radikal düşüncelerim de var" diyerek koca dayağından söz etti. Gülen şöyle devam etti:
KARATE, TEKVANDO ÖĞÜDÜ
"Kocasının karısını dövmesi zalimce bir davranıştır. Kadını dövme bir suçtur, buna karşı koymak nefsi müdafaadır. Koca dayağı yiyen kadınlar, eğer ortada çocukları olmasa boşansınlar derdim. Kocanın karısını dövmesinin 'kuvvetli zayıfı her zaman ezer' zalim felsefesinden ne farkı var? Siz bana siyerde Efendimiz (sas)'in, hanımlarına bir tek fiske attığını gösterebilir misiniz? Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi cahiliyenin içinden çıkmış insanların hanımlarına attıkları bir tek tokat var mı? Demek Müslümanlıklarıyla cahiliyeye ait her şeylerini terk etmişler. Hatta kocası tarafından dövülen kadınlar judo, karate, tekvando kurslarına gitse. Kocası bir tokat vuruyorsa, o da iki tokatla karşılık verse. Dövme haksız yere yapılan fiili bir saldırıdır ve suçtur. Bu saldırıya karşı nefsi müdafaa meşrudur. Hatta müdafa etmeme ayrı bir suçtur denebilir."
Koca dayağına karşı koymanın meşru olduğu görüşüne ilahiyatçılardan destek geldi.
Prof.Beyza Bilgin: "Aynı tartışma peygamberin sağlığında da yaşandı. Böyle bir olaydan sonra kadınların önce öğüt verilerek uyarılması sonrasında yanlış fiil devam ediyorsa bir süre ayrı yaşanması emri gelmiştir. Kadın kendini savunabilir. Ancak bunu kısasa kısas, yani koca bir tokat attıysa kadının da kalkıp ona tokat atması şeklinde değil haksız durumdan kendini savunması olarak algılamak gerekir. Bu evi terk etmek, saklanmak, fiili olarak karşı koymak şeklinde de olabilir."
Prof. Saim Yeprem: "Müessir fiil ifa edildiğinde eş de olsa meşru müdafaa hakkı vardır. İslam dini evrensel kuralları kabul eder ve meşru müdafaa evrensel bir kuraldır. Dayak yiyen kadın kendini müdafaa edebilir. Ancak 'tokat yediyse tokat atardan' çok 'kendini savunabilir' diye anlamak lazım."
Prof. Dr. Hayrettin Karaman da: "İslam'da şiddet yoktur. Kimse kimseye şiddet uygulayamaz. Yani kadın bile şiddet uygulayamaz. Kadın karate biliyorsa zaten adam buna imkan vermez. Bilmiyor olsa da erkek şiddet uygulayamaz" dedi.
Kurucan'ın yazısına göre, katıldığı bir sohbet toplantısında "Sigara içmediği halde sigara içenlerle aynı atmosferi paylaşanlar, sağlıklarına verdikleri zarardan dolayı onları mahkemeye vermeli ve davacı olmalılar.
Eğer sigara içen baba ise karısı, çocuğu hiç fark etmez, dava açabilmeliler" diyen Fethullah Gülen ardından "Benim başka radikal düşüncelerim de var" diyerek koca dayağından söz etti. Gülen şöyle devam etti:
KARATE, TEKVANDO ÖĞÜDÜ
"Kocasının karısını dövmesi zalimce bir davranıştır. Kadını dövme bir suçtur, buna karşı koymak nefsi müdafaadır. Koca dayağı yiyen kadınlar, eğer ortada çocukları olmasa boşansınlar derdim. Kocanın karısını dövmesinin 'kuvvetli zayıfı her zaman ezer' zalim felsefesinden ne farkı var? Siz bana siyerde Efendimiz (sas)'in, hanımlarına bir tek fiske attığını gösterebilir misiniz? Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi cahiliyenin içinden çıkmış insanların hanımlarına attıkları bir tek tokat var mı? Demek Müslümanlıklarıyla cahiliyeye ait her şeylerini terk etmişler. Hatta kocası tarafından dövülen kadınlar judo, karate, tekvando kurslarına gitse. Kocası bir tokat vuruyorsa, o da iki tokatla karşılık verse. Dövme haksız yere yapılan fiili bir saldırıdır ve suçtur. Bu saldırıya karşı nefsi müdafaa meşrudur. Hatta müdafa etmeme ayrı bir suçtur denebilir."
Koca dayağına karşı koymanın meşru olduğu görüşüne ilahiyatçılardan destek geldi.
Prof.Beyza Bilgin: "Aynı tartışma peygamberin sağlığında da yaşandı. Böyle bir olaydan sonra kadınların önce öğüt verilerek uyarılması sonrasında yanlış fiil devam ediyorsa bir süre ayrı yaşanması emri gelmiştir. Kadın kendini savunabilir. Ancak bunu kısasa kısas, yani koca bir tokat attıysa kadının da kalkıp ona tokat atması şeklinde değil haksız durumdan kendini savunması olarak algılamak gerekir. Bu evi terk etmek, saklanmak, fiili olarak karşı koymak şeklinde de olabilir."
Prof. Saim Yeprem: "Müessir fiil ifa edildiğinde eş de olsa meşru müdafaa hakkı vardır. İslam dini evrensel kuralları kabul eder ve meşru müdafaa evrensel bir kuraldır. Dayak yiyen kadın kendini müdafaa edebilir. Ancak 'tokat yediyse tokat atardan' çok 'kendini savunabilir' diye anlamak lazım."
Prof. Dr. Hayrettin Karaman da: "İslam'da şiddet yoktur. Kimse kimseye şiddet uygulayamaz. Yani kadın bile şiddet uygulayamaz. Kadın karate biliyorsa zaten adam buna imkan vermez. Bilmiyor olsa da erkek şiddet uygulayamaz" dedi.