Fethullah Gülen o davayı kaybetti!
Abone olFethullah Gülen'in eski Başbakan Yardımcısı Emrullal İşler'e açtığı tazminat davası reddedildi.
Fetullah Gülen'in, bazı gazetelerde yer alan bir
röportajında kendisine iftirada bulunduğu iddiasıyla eski Başbakan
Yardımcısı Emrullah İşler'e açtığı 50 bin liralık manevi tazminat
davası reddedildi.
GÜLEN'İN AVUKATI UZLAŞMA İSTEMEDİ
Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya Fethullah Gülen'in avukatı Mustafa Onur Aslay ile Emrullah İşler'in avukatı Burhanettin Sevencan katıldı.
Avukat Aslay, dava dilekçelerini tekrarladıklarını söyledi, uzlaşma ve arabuluculuk istemediklerini bildirdi. Avukat Sevencan ise cevap dilekçelerini tekrarladı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini istedi.
Sevencan'ın, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde şu
açıklamalara yer verildi:
GÜLEN ONLARI TANIMIYORUM
DEMİŞTİ...
"Müvekkilimiz Emrullah İşler'in dava konusu röportajında, devlet içerisine çöreklenen 'paralel yapı' olarak bilinen yapıya mensup bir kısım kamu görevlilerine yönelik suçlamalar yer almıştır. Bu suçlamaları davacı, bizzat üstüne alarak kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmektedir. Oysa davacı birçok açıklamasında suçlamalara muhatap olan kamu görevlilerini tanımadığını ifade etmiştir. Kaldı ki, müvekkilimin açıklamalarında söz konusu kamu görevlilerinin işlediği suçları, davacının talimatıyla işlediğine dair bir beyanı bulunmamaktadır."
Hakim Şükrü Bozer, davanın reddine karar verdiğini açıkladı.
Dava dilekçesinde, İşler'in bazı gazetelerde yer alan "Karanlığın arkasındaki çete, cemaat bitmiştir" başlıklı röportajında Gülen'in "Kişilik haklarına saldırıldığı" ileri sürülerek, 50 bin lira manevi tazminat talep ediliyordu.
EMRULLAH İŞLER NE DEMİŞTİ?
Geçen Mart ayında Akşam gazetesinden Emin Pazarcı'ya konuşan Emrullah İşler, davaya neden olan açıklamalarında şunları söylemişti:
- Gülen, bize siyasi istikrarın devamı için elinden
geleceğini yapacağını söyledi. Ama tam tersini
yaptı.
- Başbakan ve Hükümet'e karşı bir karalama kampanyası
başlattı.
- Yurtdışındaki okullarda Türkçe falan öğretilmiyor.
Türkçe bilen birkaç çocuk öne çıkarılıp milli duygularımız istismar
ediliyor.
- Okullarda eğitim dilinin İngilizce olması bir
taşeronluktur.
- Sadece bize değil, geçmişte CHP ve MHP'ye de
operasyon yaptılar. Bahçeli'nin milli bir davada sessiz kalmasını
anlayamıyorum.
- Artık karşımızda cemaat değil bir çete var. Devleti
ele geçirmeye çalışan bir örgütle karşı
karşıyayız.
- MGK da bu yapıyı tehdit olarak görmeye
başladı.
- Bu çete Türkiye Cumhuriyeti'nin istiklal ve
milletimizin beka sorunu haline gelmiştir.
- Ortada devleti ele geçirme ve casusluk gibi büyük suçlar var. Bu suçların TCK'daki karşılığı neyse yerini bulacak. İhanete kadar varan bir hareketle karşı karşıyayız. Bunlar teker teker yargı önüne çıkacak ve yaptıklarının hesabı sorulacak.