Fethullah Gülen 'dön' çağrısına ne dedi?
Abone olGönüllüler Hareketi'nin sözcüsü olmadığını sık sık tekrarlayan Zaman yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen'e yaptıkları dön çağrısını anlattı.
ABD'de yaşayan Gönüllüler Hareketinin
kurucusu Fethullah Gülen, 12 Eylül referandumu ve
12 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye'ye dönmeye karar verecek
mi? Gülen'in ve Gönüllüler Hareketi'nin sözcüsü olmadığını
katıldığı her programda tekrar açıklayan Zaman
yazarı Hüseyin Gülerce, Fethullah Gülen'e yönelik
yaptıkları dön çağrısını ve Gülen'in yanıtını ilk
kez açıkladı.
Gazeteciler.com'un derlediği habere göre, NTV'de
Ruşen Çakır'ın hazırlayıp sunduğu Yazı İşleri programına Yalova'dan
katılan Gülerce, Çakır'ın Sizinle ilgili şöyle bir mesaj
geldi. Biz eskiden yazılarını okurduk, şimdi merak ediyoruz.
demişler. Anladınız herhalde. Fethullah Gülen'in sözcüsü gibi bir
imajınız var kamuoyunda. Bu imaj sizi rahatsız ediyor mu?
sorusunu şöyle yanıtladı:
SÖZCÜ
YAKIŞTIRMASI YÜZÜNDEN OTOSANSÜR YAPIYORUM
Bu benim elimde değil. Ben hek programda Gülen hareketinin bir
sözcülük makamı olmadığını, Sayın Gülen'in kendisinin açıklama
yaptığını söyledim. Siz de Gülen hareketini iyi bilirsiniz. Ben
sözcü olmadığıma sizi şahit gösteririm. Ben kendi fikirlerimi
yazmak isterim. Ama yazacağım şeyler sözcülük iddiası ile başka
türlü yorumlanır mı diye düşünmeden edemiyorum. Geçen bir yazı
yazdım: Ak Parti'nin başarıları üzerine. İnternet sitelerinde ise
Gülerce'den ince ince mesajlar diye yorumladılar. Beni otosansüre
zorluyor bu durum. Böyle bir şey olmasa ben çok daha rahat ifade
edeceğim fikirlerimi... Ama yoğurdu üfleyerek yemem
gerekiyor.
MESELEYE AK PARTİ PAK
PARTİ DİYE BAKMAM
Gülerce Çakır'ın Gülen Hareketini izleyen biri olarak bu
hareketin bir siyasi paryiye angajmanını ilk kez gördük.
Referandumda oldu. Bu kadar açık pozisyon aldığınızı hatırlamıyorum
sizin de... Gülen Hareketi merkezdeki partilere eşit mesafede
dururdu eskiden. Şimdi tercihini alenene belirliyor, taraf tutuyor
gibi görünüyor. Yanılıyor muyum? sorusunu ise şöyle
yanıtladı:
Fotoğrafa bakınca öyle görünüyor. Ama yorumlamak lazım bunu.
Referandum süreci kırılma noktasıdır. Zaman gazetesi Ergenekon
davasını asrın davası diye yorumluyoruz. 100 seneden beri ittihat
ve terakkiden beri darbeciler ilk defa yargılanıyor. Darbeciler ve
darbe teşebbüsü yapanlar yargılanıyor. 12 Haziran seçimleri için de
100 yılın fırsatı dedim ben. Bu davanın arkasında siyasi olarak
iktidar iradesini koyuyor. CHP ve BDP bu meselenin davanın
arkasında durmuyor. İster gönüllüler, ister Gülen hareketi deyin,
bu sivil toplum hareketinin mesajlarını aktarması ancak demokratik
ortamda mümkün olur. Ben referandumda AK parti adına değil
demokratikleşme adına destek verdim. Bu AK partililerşme meselesi
değil. Bu memleket meselesi. Ben destekleyen parti AK Parti mi PAK
Parti mi diye bakmam.
GÜLEN TÜRKİYE'YE DÖNECEK Mİ?
Çakır'ın kendisine de sık sık Fethullah Gülen Türkiye'ye gelecek mi? sorusunun sorulduğunu hatırlatarak Koşullar Fethullah Gülen'in geri dönüşü için uygun bir ortam yaratıyor mu? Bu durumda mıyız? şeklindeki sorusuna ise Gülerce şunları söyledi:
Bu soruyu en doğru yanıtlayacak olan muhterem Fethullah
Gülen'dir. Bir kaç gün önce bir Alman muhabir de o soruyu soruyor.
Muhterem Gülen de "gurbetlik hasretini kavuşma dindirir... Ama ne
yapayım ki kaderin gönüllü mahkumuyum" diyor. Bundan sonrası benim
yorumum. Humeyni gibi dönecek iddialarına cevaben "ben dönersem
kendim gibi dönerim" diyor.
GÜLEN'E DÖN ÇAĞRISI YAPTIK
AMA...
Gülerce ardından Fethullah Gülen'e yönelik dön çağrısı yaptıklarını ilk defa açıkladı:
"... ilk defa size anlatayım. Bundan 4 yıl önce ben
yaşlarda bir grup arkadaş kendi aramızda Sayın Gülen'e "dönün"
demediğimiz için konuştuk. Türkiye'de bulunan arkadaşlar
"Hocaefendi'ye gelin lütfen Türkiye'ye dememiz gerekmiyor mu"
konusunu tartıştık uzun uzun. Baştan fizikçi mantığımla kendi
vereceği karar derken ben de böyle yapmamız gerektiğine ikna
oldum.
Kendisinden bir randevu aldık. Karşısına geçtik. Şöyle bir
talebimiz var dedik. Bir arkadaş içli bir mektup yazmış. O mektubu
okutmadan gülümseyerek aldı, cebine koydu. 'İşi hissiyata dökmeyin.
En hisli olan benim. Ben uçaktan iner inmez Türkiye'yi karıştırmak
isteyenler bir provokasyon düğmesine basacaklar. Böyle bir şeye
izin veremem' dedi..."