Avustrayla Katolik Üniversitesi'nin tepe yöneticileri, 3 yıllık
bir uğraşın olumlu sonuçlanmasından mutluydu. Tüm hazırlıklar
bitmiş, bir tek Gülen'in oluru kalmıştı, üniversitede
Fethullah Gülen İslam Kürsüsü'nün açılışı için.
Professor Gabrielle McMullen ve arkadaşları, "Zor oldu ama oldu"
diyordu düzenledikleri basın toplantısında.
Türkiye için tehlikeli (!) olan Fethullah Gülen, dünyanın öteki
ucunda Yalçın Doğan'ın dediği gibi "almış başını gidiyor!"
Bizim tehlikeli dediğimiz Gülen, dışarıda okullarla, barışa yaptığı
katkı ile anılıyor. Herkes O'nu "Kendini diyaloga adayan kişi"
olarak tanıyor. Biz ise, elimizde kelepçe dönüş yolunu gözlüyoruz;
"gelse de kodese tıksak" diye!
Tehlike (!) çünkü...
İyi de bizim gördüğümüz (!) tehlikeyi neden onlar
görmüyor?
Yabancılar niçin Gülen'i baştacı ediyor?
-Çünkü o kendini diyaloga adayan kişi.
Bu sözleri ben değil, Avustralya Katolik Üniversitesi'nin tepe
yöneticisi Bayan McMullen söylüyor. Gülen için, "O'nunla gurur
duyabilirsiniz" diyor.
-...?
-Sayın Fethullah Gülen İslam Kürsüsü'ne ismini vermek istemedi. Bir
yıl direndi. Zor ikna ettik; kendini diyaloga adamış bir kişinin
ismini İslam Kürsüsü'nde görmek, bizi korkutmaz.
-Ama Türkiye sizin gibi rahat değil.
-Onu bilemem ama biz bu ismi yaşatacağız.
Ve tören alanı...
"Kamusal alan" yani...
O anı anlatmak için kelimeler yeter mi?O anı anlatmak için kelimler
yetmez.
Yaşamak ve görmek gerek.
Hoşgörü...
Diyalog...
En önemlisi özgürlük gördüm Avustralya'da...
İç geçirdim...
"Keşke" dedim...
Ama boşuna...
Çünkü benim ülkemde, yukarıda yazdıklarım yok.. Buna izin
verilmiyor. Örtülü öğrenciler Avustralya'daki gibi, inanç özgürlüğü
yaşayamıyor. Onlar özgür değil, onlar sürgün!
Beyaz Melek
Avustralya seyahatinden önce gittim
Beyaz Melek'e... İnanılmaz... Bu kadar güzel, bu kadar etkileyici,
bu kadar büyüleyici bir film.. "Babam ve Oğlum"dan sonra "Beyaz
Melek!" harika bir film.
Bravo!
Emeği geçen herkese..
Oyuncuların hepsine...
En çok da Mahsun Kırmızıgül'e...
O ne güzel konuydu öyle...
Her kim gittiyse o filme...
Filmin sonundaki yazıyı anlatıyor..
Yazmak olmaz...
İzlemek lazım.
Aman ha...
Mendilinizi unutmayın!