Fethi dede kaldığı yerden

Selanik'teki Atatürk Evi'nde Şeref Defteri'ne yapıştırdığı AKP iktidarını şikayet mektubu Başbakan Erdoğan tarafından koparılıp alınan 78 yaşındaki Mehmet Fethi Dördüncü, bu olay nedeniyle yolda olan davalardan önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne 2005 yılında gönderdiği mektupla adliyeye düştü. Göztepe Parkı'na cami yapılmasının gündeme getirilmesine kızarak gazetelerden kestiği kupürleri de ekleyip İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne eleştiri sınırlarını aşan hakaret mektubu gönderdiği iddia edilen Fethi Dede için 2-4 yıl arasında hapis isteniyor. Dördüncü'nün Atatürk Evi'ndeki mektubu için de Başbakan 20 YTL'lik tazminat davası açmış ayrıca avukatı aracılığıyla hakaretten suç duyurusundu bulunmuştu.

HÂKİM UYARDI
İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya sanık Mehmet Fethi Dördüncü katılırken, şikyetçi Topbaş gelmedi. Sanık Dördüncü, yazdıklarının doğru olduğunu ve bunun bir suretini gereği için Kadir Topbaş'a, diğerini ise bilgi için Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'e gönderdiğini söyledi. Topbaş'ı Taksim Meydanı ve Göztepe Parkı'na cami yapılmasıyla ilgili eleştirdiğini anlatan Dördüncü, "Kadir Topbaş 2 defa İstanbul halkına hakaret edip, 3 defa da yalan söylemiştir" deyince Hakim Cavit Marancı, "Sözlerinizi mahkeme huzurunda doğru seçin" diyerek uyardı.

SATIR SATIR OKUDU
İddianamede Göztepe Parkı'na cami yapılması konusunda kızdığının yer alması üzerine Dördüncü, "Niye kızayım ki! Ondan aş istemedim, iş istemedim. Beton yığınları arasındaki parkı kaldırıp cami yapma hususunda yolladım. Her ikisi de Türk milletinin oylarıyla geldiği için, bir vatandaş olarak yapılacak icraatları vatandaşların talebine uygun şekilde yapılmasını sağlamak için onlara ışık tutmak, yardımcı olmak ve yol göstermek amacıyla yazdım" diye konuştu. Sanık Dördüncü'yü hâkim Marancı, "Ben bu kadarını kafi gördüm. İddianamenin tamamıyla yanlış olduğunu söylüyorsun zaten" diye uyardı. Ancak iddianameyi satır satır izah edeceğini belirten Dördüncü konuşmasına devam etti. Fethi Dördüncü; "Türkiye'de 36 yıldır bir ekol yerleşti. O da Erbakan'a aittir. Felsefesi 'Adil düzendir'. Kur'an da Allah'ın 99 adı vardır" deyince, Hakim Marancı "Bunların davamızla bir ilgisi yok" diye yeniden uyardı. Mektupta Başbakan Erdoğan'a da 'Vatan haini' dediği öne sürülen Dördüncü, "1950'den önce vatan hainliği ağır bir cümleydi. Komünistlere ve vatana karşı casusluk edenlere denilirdi. Bu kelime 56 yılda çok ucuzladı. Artık işportaya döküldü. Atatürk'e hakaret etmek de vatan hainliğidir. Devlete hakaret vatan hainliğidir. Bugün herkes 'vatan haini' demektedir. Hatta Başbakan Erdoğan bile erken seçim isteyenlere vatan haini demiştir" şeklinde konuştu.

MEMLEKET MENFAATİ İÇİN
Mektubunda Başbakan Erdoğan'ın Pontuslu bir Rum veya Laz olduğunu belirten sözleriyle ilgili olarak Dördüncü, "Başbakan 7 bin yıllık Türk milletini alt kimlik diyerek aşağılamıştır" deyince Hakim Marancı, "Burası mahkeme, bu tür kimlikleri deşmeyelim" diye uyardı. Topbaş'ın avukatı Abdullah Pehlivan'ın sorusu üzerine hakim, "Başkalarına da bu tarz mektup yolladın mı?" diye sorunca Dördüncü de, "Evet. Memleket menfaati için yaptım. 59. Hükümetin tüm bakanlarına gönderdim" diye cevapladı. Duruşma, şikyetçi Kadir Topbaş ile tanık olarak Selami Öztürk'ün çağrılması için ertelendi.