Ferzan Özpetek'ten sindirimi zor film
Abone olYönetmen Ferzan Özpetek, ''Kutsal Yürek'' filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Yönetmen "tepkilere bakılırsa, filmin sindirilebilmesi için biraz zaman gerekecek\
Yönetmen Ferzan Özpetek, bu kez ''Kutsal Yürek'' filmiyle
sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Özpetek, Cuma gününden itibaren
İtalya'daki sinema salonlarında gösterilecek, senaryosunu Gianni
Romoli ile birlikte yazdığı bu son çalışması hakkında, ''Kutsal
Yürek, hayatımın en zor filmi. Aldığım tepkilere bakılırsa, filmin
sindirilebilmesi için biraz zaman gerekecek. Ama bu filmi yapmak
benim için kaçınılmazlaşmıştı'' dedi. Yıllardır Roma'da yaşayan,
İstanbul doğumlu, Türk ve İtalyan vatandaşı Özpetek, ''Kutsal
Yürek''in tanıtımı için dün Roma'da düzenlediği basın
toplantısında, bu filmin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle
özetledi: ''Yeni filmimi, son yıllarda, pek çok dostumun ölümüne
tanık olmamın bende yaşattığı duyguların ürünü olarak
tanımlayabilirim. Yaşanan bu acılar soruları da beraberinde
getiriyor: Her şey bu denli hızlı mı geçip gidiyor? Her şey bundan
mı ibaret? İnsan kırkını aştıktan sonra, ki benim yaşım 46, hayatın
değerine ilişkin bu tür sorular daha net, daha ürkütücü bir hale
bürünüyor. Kutsal Yürek, hayatı ve kimliği ile bir kriz yaşayan bir
kadının öyküsü. Bu, rastlantısal tanışlıklar neticesinde ölen
annesinin kişiliğini araştırmaya koyulan ve kendi yolunu çizmeyi
başaran bir kadın. Film, benim sorularımdan hareketle kurgulanmış
olsa da, o sorulara bir yanıt verip veremediğimden emin değilim.''
Filmin kahramanı İrene rolünün Barbora Bobulova tarafından
üstlendiği ''Kutsal Yürek'', başarılı meslek sahibi bir kadının,
yaşadığı kimlik krizi neticesinde, dini duygular eşliğinde
zenginliği bir yana bırakarak kendini yoksullara ve onların
sorunlarına adamasını hikaye ediyor. ÖZPETEK-DİN İLİŞKİSİ Özpetek,
dünkü basın toplantısı sırasında, bazı gazetecilerin Irene'nin,
Katolik Kilisesi tarafından aziz kabul edilmiş İtalyanlardan biri
olan Assisi'li Francesco'yu çağrıştırdığını anımsatmaları üzerine,
şunları söyledi: ''Filmin kahramanının, Aziz Francesco'ya benzediği
doğrudur. Ama onu Mevlana'ya, farkında bile olmaksızın kendilerini
başkaları için feda eden diğer şahsiyetlere benzetmek de mümkün.
Filmin sonuna doğru, Hıristiyanlığı çağrıştıran bir duygunun hakim
olduğu doğru. Bunun sebebi, filmin mekanının, Katolik bir ülke
konumundaki İtalya olmasından kaynaklanıyor.'' ''Kutsal Yürek''te
dinsel duygular üzerine yoğunlaşmayı yeğleyen Özpetek, kendisinin
din ile olan ilişkisini ise şu sözlerle özetledi: ''Ben, hiçbir
dini eğitim almadım. Çocukluğum farklı etnik grupların yaşadığı bir
mahallede, çan ve ezan sesleri arasında geçti. Dini görünümlerle
karşılaşmam İtalya'ya yerleşmem sonrasındadır. Kiliselerin ve
İsa'nın yaşamının büyüleyiciliğini hissettim. Ama bu konuda belirli
bir yolun izleyicisi de olmadım. Kutsala da, iman sahibi insanların
inancına da saygı duyuyorum. Maneviyata olan bu ilgim, benim bir
insan olmamdan ve insani değerlerden dolayıdır.'' Sinemaseverlerin
''Hamam'' (1997), ''Harem Suare'' (1999), ''Cahil Periler'' (2001)
ve ''Karşı Pencere'' (2003) adlı çalışmalarıyla tanıdığı Özpetek'in
yeni filmi ''Kutsal Yürek'', Medusa şirketi tarafından dağıtılıyor.
Medusa, ''Kutsal Yürek''e ait 300 nüshayı İtalyan sinema
salonlarına dağıtma işlemini tamamladı.