Ferhunde arıza bir kadın
Abone olÖpüşüyor reytingler tavan yapıyor; dayak yiyor, fanatikleri ekrana çivileniyor! Bu kadın nasıl diyenler için Ferhunde karakteri.
Ekranda tam bir Ferhunde çılgınlığı yaşanıyor...
Ferhunde öpüşüyor, reytingler tavan yapıyor. Kayınvalidesinden
dayak yiyor, tüm Türkiye ekrana çivileniyor. Erotik sahneleri
internette tıklanma rekoru kırıyor. Peki bu ilginin sırrı ne? İşte
o sırrı "Yaprak Dökümü"nün Ferhunde’sine hayat veren Deniz Çakır,
Seninle dergisine anlattı.
31 Aralık 1981’de Ankara’da doğmuş Deniz Çakır. Çocukluk yılları ve
öğrencilik hayatı Ankara’da geçmiş. Ayrancı Süper Lisesi’nde
okurken, bir tiyatro oyununa gitmiş ve hayatının akışı bambaşka bir
yöne kaymış. Deniz Çakır, o günleri şöyle anlatıyor: "Tiyatroyu çok
severdim, tek başıma oyunlara giderdim. Bir gün yine bir oyunda
Zeynep Eronat’ı izledim sahnede. Öyle etkilendim ki, oyundan sonra
yerimden kalkamadım. Kendimi sahnede onun yerine koyarak izlemiştim
oyunu ve inanılmaz heyecanlanmıştım. İşte o an ’Ben sahnedeki insan
olmalıyım’ dedim kendi kendime."
KÖTÜLÜKLERİ NEDENSİZ DEĞİL
"Kadın İsterse"den sonra "İki Arada Aşk" ve "İşte Benim" adlı
dizilerde de oynadı Deniz Çakır. Ama ona asıl şöhreti getiren
"Yaprak Dökümü" dizisindeki Ferhunde rolü oldu.
Şimdi gelin, biraz da Ferhunde’nin dedikodusunu yapalım Deniz
Çakır’la... Önce kötüyü oynadığı halde insanların onu neden bu
kadar sevdiğini soruyoruz. "Çünkü ben kötüyü oynuyorum diye
oynamıyorum. Yazılanı kafamda analiz ederek; artılarını,
eksilerini, nedenlerini, olurlarını bularak oynamaya çalışıyorum.
Bütün o eski dizilerdeki, filmlerdeki kötülere baktığınızda hep
kötülük yaptıklarını, hiç pişmanlık duymadıklarını görürsünüz.
Kötülerin gerçekçi olabilmesi için pişmanlık da yaşaması gerekir,
çünkü en insani duygudur pişmanlık. Kimisi çaktırır bunu, kimisi
çaktırmaz. Ama yaşar. Bizim dizimizde kötüler pişmanlık yaşıyor,
iyiler de kötülük yapabiliyor."
"Artık Ferhunde iyi biri mi olmaya başladı?"
sorumuzu "Ferhunde karmaşık bir kadın. "Bugün iyi, o zaman iyi
olacak" gibi bir kadın değil. Enteresan biri" diye yanıtlıyor. Peki
Deniz Çakır, Ferhunde’yi seviyor mu acaba? "Çok sevmeye başladım.
Oynarken, özellikle ikinci sezonda anladım ben onu. Birbirimizi
anladık... İnsanların onu bu kadar kolay eleştirmeleri üzüyor bazen
beni. Çünkü bir geçmişi var, bir hikáyesi var. Nedensiz değil
yaptığı kötülükler. Çok kadınsı şeyler, kadınsı kıskançlıklar,
çocukluğunda annesi ile babasının arasındaki şeyler... Duyarsız bir
kadın olsaydı, bu kadar kötü olmazdı, çünkü boş verirdi hayata ama
öyle değil."
Zeka, mizah, iyilik, kötülük...
Deniz Çakır, kendisi ile Ferhunde karakterinin ortak yönlerini şu
sözlerle anlatıyor: "İkisi de matrak. Kendinden ne kattın role
dersen, o kötülüğün baskınlığını biraz azaltmak için matraklık
katıyorum Ferhunde’ye. Çünkü kötülük de zeka işidir, komiklik de.
Ben mizahı ve o şeytani zekayı Ferhunde’de buluyorum. Matrak bir
kadın... Bence Ferhunde’nin en belirgin özelliği kötülüğü değil,
zekası. O yüzden kötülüğü bu kadar dikkat çekiyor." Eğer "Yaprak
Dökümü"nde Ferhunde’yi oynamasaymış, Fikret’i ya da Sedef’i oynamak
istermiş güzel sanatçı. Nedenine gelince... "Ben genel olarak hep
baskın karakterleri oynadım. Fiziğimle alakalı belki de bu. Ama
hayat içinde Deniz anladı ki, sözler çok gereksiz... O yüzden Deniz
fotoğraf çekiyor, dans ediyor normal hayatında."