Ferguson protestolarına Londra'dan destek
Abone olABD'de 18 yaşında silahsız siyah bir gencin beyaz bir polis tarafından öldürülmesi ve polisin yargılanmamasına yönelik karar, Londra'da protesto edildi. ABD büyükelçiliği önünde toplanan gruba, Londra'da polisin öldürdüğü siyahların aileleri de katıldı.
İngiltere'nin başkenti Londra'da binlerce kişinin, ABD'de 18
yaşında silahsız siyah bir genci vuran polisin "yargılanmasına
gerek yoktur" kararını protesto eden ABD'lilere destek olmak için
sokağa çıktığı bildirildi.
AFP haber ajansı ABD büyükelçiliği önünde yaklaşık 5 bin kişinin toplandığını duyurdu.
Londra'da polis tarafından öldürülen siyahların aileleri toplanan kalabalığa seslendi.
2011 yılında Londra'da polis tarafından öldürülen 29 yaşındaki Mark Duggan'ın teyzesi Carol Duggan "Michael Brown'un ailesine bir mesaj göndermeliyiz. Acılarını hissediyoruz, polisin ellerinde birini kaybetmenin acısının ne olduğunu biliyoruz" diye konuştu. Duggan'ın ölümünün ardından Londra'da şiddetli protestolar yaşanmıştı.
2008 yılında 40 yaşında gözaltında hayatını kaybeden siyah bir
müzisyen olan Sean Rigg'in kardeşi Marcia Rigg de kalabalığa
seslenerek, protestolar sırasında binaların yakılmasını ve
yağmalanmasını desteklemediğini ancak insanların öfkesini
anlayabildiğini söyledi.
Konuşmaların ardından kalabalık Londra'nın kalbinde yer alan Oxford Caddesi'nden geçerek, merkezi meydanlarından biri olan Piccadily'ye yürüdü.
Bazı protestucular ABD'deki protestocuların taşıdığı "Siyah hayatlar önemlidir" yazılı dövizler taşırken, bazıları da mum taşıdı.
18 yaşındaki Michael Brown, Ağustos ayında Ferguson kentinde Darren Wilson isimli beyaz bir polis tarafından vurularak öldürülmüştü. Pazartesi akşamı polisle ilgili kararını açıklayan büyük jüri, Wilson'ın yargılanmasına gerek olmadığına hükmetmişti.
Karar Ferguson sokaklarını karıştırırken, protestolar ABD'nin birçok kentine yayıldı.
Ferguson da birçok işyeri ve araç yakılırken, kente ulusal muhafız adı verilen yüzlerce asker sevkedildi.
Savcı, tanıkların ifadeleri ile fiziksel kanıtlar arasında çelişkiler olduğunu söylemişti. Görgü tanıklarından bazıları Brown'un vurulduğunda teslim olduğunu gösterir biçimde ellerini havaya kaldırmış olduğunu söylerken, polis memuru bunu reddediyor. Karardan sonra konuşan polis, vicdanının rahat olduğunu söylemişti.