Fenerbahçe’ye şok
Abone olAldırdığı mahkeme kararıyla Aziz Yıldırım’ı kulüp başkanlığından uzaklaştıran Recep Özcan, bugün de Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) Fenerba...
Aldırdığı mahkeme kararıyla Aziz Yıldırım’ı kulüp başkanlığından
uzaklaştıran Recep Özcan, bugün de Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK)
Fenerbahçe Futbol A.Ş. yöneticileri hakkında suç duyurusunda
bulundu.
Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği üyeliğinin yanı sıra Yüksek Divan
Kurulu üyesi olan Recep Özcan’ın, açtığı dava sonucu Aziz Yıldırım
ile bazı yöneticiler geçici olarak görevlerinden uzaklaştırılmıştı.
Bu kararın ardından Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı açıklamada,
ihtiyati tedbir kararının Aziz Yıldırım’ın kulüpteki görevi ile
ilgili olduğu, Fenerbahçe Futbol A.Ş.’deki görevinin devam ettiği
bildirilmişti.
Mahkeme kararına rağmen Aziz Yıldırım’ın kulüpteki görevine devam
etmesi üzerine Recep Özcan, Fenerbahçe Futbol A.Ş.’nin yapmış
olduğu açıklamanın yatırımcıları aldatmaya yönelik olduğunu
savunarak, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurdu.
Özcan, Aziz Yıldırım’ın mahkeme kararınca hem Fenerbahçe Spor
Kulübü Derneği üyeliğinin askıya alındığını, hem de tüm
görevlerinden uzaklaştırılmış bulunması nedeniyle sarı-lacivertli
kulüpte hiçbir şekilde görev yapamayacağını öne sürdü. Kulüp
başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aziz Yıldırım’ın şirketteki
yönetim kurulu görevlerinin de kendiliğinden sona erdiğini iddia
eden Özcan, şirket yönetim kurulunca boşalan başkanlık ve üyelik
makamlarına yeniden üye seçimi ve görev ataması yapılmasının
zorunlu olduğunu vurguladı.
Avukatı Ertuğrul Yönet aracılığıyla SPK’ya başvuran Özcan,
dilekçesinde, “Fenerbahçe Futbol A.Ş.’ nin bu aşamada yapacağı tüm
faaliyetler sermaye piyasası açısından şüpheli durumda olduğundan
ve bu şüpheli durumda bulunanların sermaye piyasası suçlarını
işlemeye devam ettiklerinden acil olarak Şirket hakkında soruşturma
açılmasını ve Şirket yönetim kurulu başkanlık görevini Mahkeme
kararı ile kendiliğinden kaybeden Aziz Yıldırım’ın Şirket yönetim
kurulu başkanı sıfatı ile açıklama ve işlemlerde bulunmasının
engellenmesini ve gerekirse mevzuat hükümlerine uygun olarak
yönetim kurulu başkanlığına kayyum atanmasını talep etmek
zorunluluğu doğmuştur. Kurul tarafından gereğinin yapılmasını ve
tarafıma da gelişmeler hakkında bilgi verilmesini saygılarımla
bilvekale arz ve talep ederim” ifadelerine yer verdi.
Recep Özcan, SPK Başkanlığı’na Aziz Yıldırım ve bazı yöneticiler
hakkında yaptığı şikayet başvurusunun gerekçelerini şöyle
açıkladı:
"1- Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’nden
uzaklaştırılmıştır:
İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/369 esas sayılı
dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararında verilen hüküm aynen;
‘’Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği Başkanı ve aynı zamanda yönetim
kurulu başkanı olan Aziz Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri olan
İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun bu aşamada
tedbiren dava sonuçlanıncaya kadar Fenerbahçe Spor Kulübü
Derneği’ndeki görevlerinden uzaklaştırılmalarına….karar verildi’’
şeklindedir. Zaten açılmış olan davanın konusu adı geçen şahısların
“üyeliklerinin Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği tüzüğü hükümlerine’’
göre düşmüş olduğunun tespiti davasıdır.
2- Fenerbahçe Futbol A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı’nın hukuki
niteliği:
Şirket Ana Sözleşmesinin 3.maddesinin 1.fıkrası; “Şirket Fenerbahçe
Spor Kulübü Derneğine (kulüp) ait Profesyonel Futbol Takımının
(Fenerbahçe Futbol Takımı)performansını ulusal ve uluslar arası
platformlarda en üst düzeye çıkartmak maksadıyla gerekli gelişmiş
yönetim yapısını oluşturmayı ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü,
Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA ve FIFA’nın yayınlayacağı tüzük ve
genelgeler çerçevesinde futbol dalına odaklı ticari ve hizmet
faaliyetlerinde bulunmayı amaçlamaktadır’’ hükmünü getirmiştir.
kulüp aynı zamanda şirketin %79.40 oranında pay sahibidir.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı Fenerbahçe Spor Kulübü
Derneği’nin Başkanlığı görevine bağlanmıştır. Bu sayede kulübün
yönetimi ile şirket yönetiminin birbirine bağlanması sağlanmış, bu
da şirketin asıl amacı olan kulübün sportif amaçlarını
gerçekleştirmek üzere faaliyette bulunması hedefini sağlamak
yönünden tutarlı ve doğru bir şekilde ana sözleşmede yer
almıştır.
3- Kulüp başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aziz Yıldırım’ın
şirketteki yönetim kurulu görevleri de kendiliğinden sona ermiştir.
Şirket yönetim kurulunca boşalan başkanlık ve üyelik makamlarına
yeniden üye seçimi ve görev ataması yapılması zorunludur.
a-Aziz Yıldırım’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Üyeliği
Kendiliğinden Sona Ermiştir. Şirket ana sözleşmesinin ‘’Yönetim
Kurulu Üyelerinin Görev Süresi ve Üyeliğin Boşalması’’ başlıklı
14.maddesinin 3.fıkrasında;’’ Belli bir tüzel kişiyi temsil eden
bir yönetim kurulu üyesinin o tüzel kişi ile ilişkisinin kalmadığı
pay sahibi tüzel kişi tarafından yönetim kuruluna bildirildiği
takdirde,o kişinin yönetim kurulu üyeliği sona ermiş sayılır.’’amir
hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen açık hüküm karşısında,kulüp üyeliğinden ve
başkanlık görevinden uzaklaştırılan Aziz Yıldırım, şirket ana
sözleşmesinde aranan Kulüp Başkanlığı sıfatını kaybetmiştir.Bunun
doğal sonucu olarak da yönetim kurulu üyesi ve başkanı olarak bu
makama seçilme kriterlerini kaybetmiştir.
Kaldı ki,TTK.nun 363.maddesinin 2.fıkrasındaki hüküm gayet
açıktır:’’Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilir
veya ehliyeti kısıtlanır ya da bir üye üyelik için gerekli kanuni
şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybederse,bu
kişinin üyeliği,herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden
sona erer.’’ Hükmünü getirmiştir.
Buradan da açıkça anlaşılacağı üzere Aziz Yıldırım’ın şirket
yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliği görevleri sona ermiştir.
b-Şirket ana sözleşmesinin 14.maddesinin 5.fıkrasında;’ “Vefat,
istifa veya herhangi diğer bir sebeple şirket yönetim kurulu
üyeliğinin boşalması halinde, boşalan üyenin yerine,boşalmayı
izleyecek ilk toplantıda,kalan yönetim kurulu üyeleri,bu ana
sözleşmenin 12.maddesinde belirtilen esaslar ve TTK.nun 315.maddesi
gereğince seçim yaparlar.’’hükmü yer almaktadır.Ayrıca TTK.nun
363.maddesinin 1.fıkrasında yer alan amir hüküm uyarınca da
‘’334.madde hükmü saklı kalmak üzere,herhangi bir sebeple bir
üyelik boşalırsa,yönetim kurulu,kanuni şartları haiz birini ,geçici
olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurul onayına
sunar.’’
Bütün bunlara rağmen Fenerbahçe Futbol A.Ş, sona eren ve boşalan
başkanlık ve üyelik yerlerine herhangi bir seçim yapmadığı gibi,
Aziz Yıldırım’ın şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu yönünde
gerek KAP’a gerek basına sürekli açıklamalar yapmaktadır. Hatta
Aziz Yıldırım, 27.06.2013 tarihinde ulusal haber kanallarında canlı
yayınlanan basın toplantısında,şirket yönetim kurulu başkanı
sıfatıyla konuştuğunu beyan etmiştir. Borsada işlem gören şirket
leh ve aleyhine işlemler gerçekleştirmektedir.
4- Fenerbahçe Futbol A.Ş’nin ve yetkililerinin yanıltıcı açıklama
yapması ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun bu duruma müdahale etmesi
gerekmektedir:
Şöyle ki; 6362 sayılı sermaye piyasası kanununun 15.
Mddasinini1.fıkrası.32 maddesinin 1. Fıkrasının atıfta bulunduğu
10.maddesi hükümlerine aykırı davranılmaktadır.
‘Özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin esaslar tebliğinin
amacı’ da görmezlikten gelinmektedir.
Şirket tarafından yukarıda da açıkladığımız kanun maddeleri ve
tebliğ hükümleri göz önüne alınmaksızın Azizi Yıldırım’ın şirket
adına faaliyetlerde bulunmasına göz yumulmaktadır. Aziz Yıldırım,
şirket adına borçlandırıcı ve kazandırıcı işlemlerde bulunmaya
devam etmektedir.Bu işlemler ileride belirlenecek bir
‘kendiliğinden son bulma’ hali nedeni ile geçmişe dönük olarak
iptal edilme riski altındadır.bu durumda Şirketin açıklamalarına
güvenerek işlem yapan yatırımcılar zor durumda
kalabilecekken.durumdan haberdar olan kişiler ise haksız kazanç
elde edebileceklerdir.
6362 Sayılı Kanunun ‘Piyasa Dolandırıcılığı ‘ Başlıklı 107.
Maddesinin 2. Fıkrası açıkça ‘Sermaye piyasası araçlarının
fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek
amacı ile yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti
çıkaran haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da
bunları yayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne
kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. Hükmünü
getirmektedir. Ayrıca gerçeğe aykırı olarak bildirimde bulunan kişi
ve kurumlara da bu kanunun 103. Maddesinin 1. Fıkrasında yer alan
‘’bu kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere,belirlenen standart
ve formlara ve kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara
aykırı hareket eden kişiler kurul tarafından 20.000.- TL den
250.000.-TL kadar idari para cezası verilir.Ancak ,yükümlülüğe
aykırılık dolayısı ile menfaat temin edilmiş olması halinde
verilecek idari para cezasının miktarı bu menfaatin iki katında az
olamaz.’’Hükmü uyarınca idari para cezası uygulanmalıdır."
(İHA)