Fenerbahçe Erdoğan'ı transfer etmek istemiş
Galerinin tamamı için tıklayınızKitaptaki ifadeler şöyle devam etti: "Babası şöyle bir baktı bize ve o sevimli Karadeniz şivesiyle, ’Ha bu kimdur?’ dedi. Durumu izah ettik. ’Olmaz’ dedi. ’Serseri olur bunlar top oynarsa. Okusun. Top oynayanlar serseri olur.’ Baba, oğlunu iyi tahlil edememiş. O, top oynasa da oynamasa da serseri olmaz. Öyle bir yapı var ki sağlam, yaşına göre çok daha olgun, ama adamcağızın düşünce tarzı bu. O zaman futbola bakış böyle. Bunun üzerine dedim ki; ’Ben size samimi olarak diyorum ki bu çocuğunuzu ben alıyorum, kendi evladım gibi. Sizi temin ediyorum hem okuyacak, hem çalışacak, hem aylık alacak, hem de futbol oynayacak. ’Ha böyle şey olur mi?’ dedi. ’Hem okuyacak, hem çalişacak, hem para kazanacak hem da top oynayacak. Ha bu nasil iştur?’ dedi. ’Bana inanıp inanmamakta serbestsin. Hiçbir baba evladı için kötü istikbal düşünmez. Madem ki sen bu genç adamı bana bir evlat olarak veriyorsan ben de sana bu şekilde garanti veriyorum’, dedim. O zaman elini salladı ve. ’Hayde tamam’ dedi. Böylece ilk defa bir oyuncuyu hiç seyretmeden almış oldum. Kararımın ne kadar isabetli olduğunu da zaman gösterdi. O günden sonra on yıla yakın bir zaman birlikte çalıştık. Bir tek gün antrenmana gelmemezlik etmedi. Bir zaman geldi, izin istedi. ‘Hocam’ dedi, ‘Ankara’ya gideceğim.’ ‘Hayırdır’ deyince ‘Spikerlik imtihanı var, imtihana gireceğim’ dedi. İzin verdim ama olmadı."