Fenerbahçe Beşiktaşın yanında
Abone olBeşiktaş Başkanı Demirören ve futbolculara karşı yapılan saldırı Fenerbahçe'nin gündeminde..
Fenerbahçe Kulübü, yaptığı açıklamayla, CSKA Moskova ile
oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi maçı sonrası, Sabiha Gökçen
Havalimanı'nda Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören ve
yöneticilere yapılan saldırıyı kınadı.
Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamada, ''Geçtiğimiz günlerde
Beşiktaş Kulübü Başkanı, yönetim kurulu üyeleri, futbolcu ve teknik
ekibine yapılan saldırıyı tüm samimiyetimizle kınıyoruz. Yaklaşık
iki ay önce 2008-2009 futbol sezonunu çifte kupa ile tamamlayan
Beşiktaş Kulübü'nde yaşanan bu olumsuz olayın, bu camianın ötesinde
tüm spor ailesi içinde değerlendirilmesini, sebeplerinin
araştırılarak onlarca yıldır yapılan yanlışlıklara artık son
verilmesini istemenin sosyal bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz''
denildi.
''Türk sporunun tüm paydaşlarından ve özellikle iletişim yolu ile
milyonlara ulaşanlardan, bu önemli konuya samimiyetle
yaklaşmalarını, sırt çevirmemelerini ve yaklaşan tehlikeyi görerek
ortak bir çözüm üretmelerini beklemekteyiz'' denilen açıklama şöyle
devam etti:
''Hangi spor dalında olursa olsun mücadele eden tüm kulüplerin
ortak hedefi başarılı olmak, başarılı sonuçlar elde etmektir. Ama
unutmamak gerekir ki her yarışmadan bir tek birinci çıkmakta,
yarışma sonunda başarısız olup, yarışmadan ayrılanlar olmaktadır.
Bu, yarışmanın doğasında olan değişmez bir gerçektir. Yarışmayı
çekici ve güzel kılan başarıların ve başarısızlıkların önceden
kestirilemez olmasıdır. Kulüpleri hedeflerine ulaştıran ya da
hedeflerinden uzak kalmalarına sebep olan, çoğu önceden kontrol
edilemeyen, birbirinden bağımsız pek çok değişken bulunmaktadır. Bu
denli çekici ve güzel bir yarışmanın sonunda, rüyaları gerçek kılan
veya hayal kırıklıklarını doğuran çoğu kez bu değişkenlerde saklı
çok küçük ayrıntılardır.
Kulüp yöneticileri de böylesine çok değişkenin bir arada bulunduğu
bir alanda, yarışmanın sonunda ortaya çıkan başarıya ya da
başarısızlığa sebebiyet veren bu ayrıntılarla ya başarılı kabul
edilmekte ya da başarısızlığın tüm sonuçları olanca ağırlığı ile
omuzlarına yüklenmektedir. Bir önceki sezonun başarısının ardından
en küçük tökezleme, iletişimin her yolu ile şiddetle
eleştirilmekte, yapılan eleştirilerden etkilenen binlerce kişi, en
uç noktasında linç kültürü ile hareket edebilmektedir.''
''BU DURUMA 'DUR' DENMELİDİR''
Kulüpler için hedefleri büyütenin önceki başarılar olduğu
kaydedilen açıklamada, ''İster izlenme kaygısı, ister popülizm,
isterse başka bir sebeple olsun, bir kulübün elde edebileceği makul
bir başarının ötesinde hedef gösterenlerin, hayallerini
iletenlerin, gösterdikleri hayali hedeflere ulaşılmadığında, üzgün
taraftarlara tuttukları takımın yöneticilerini, sporcu ve teknik
ekibini sorumlu göstermeleri, bunun sonucunda ortaya çıkan çirkin
linç tabloları karşısında ise gözyaşı dökmeleri ülkemizin bir
gerçeğidir. Artık bu duruma elbirliği ile 'dur' denmelidir''
ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, seçilmiş bir yönetim kuruluna ''git'' demenin, sadece
onları seçen genel kurulların görev ve sorumluluğunda olduğu, aksi
düşünüldüğü takdirde kulüplerde ortaya çıkan durumun düzen değil,
kargaşa olacağı ifade edildi.
''ELEŞTİRMEK AYRI, İSTİFAYA ÇAĞIRMAK AYRI BİR
ŞEYDİR''
Yönetim Kurulu tarafından atanmış teknik ekibi, transfer edilmiş
sporcuları beğenmemenin, eleştirmenin ayrı bir şey, yönetimin
yerine geçip, teknik ekibi istifaya, sporcuyu kulüpten ayrılmaya
çağırmanın başka bir şey olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere
yer verildi:
''Kendi sporcusuna, teknik adamına, yönetimine küfür edenler
yaptıklarının kulüp sevgisi ile ifade edilemeyeceğini anlamalı ve
görevli olanların görevlerine müdahale etmemelidir. Bu bağlamda
seçilmiş bir yönetimi eleştirmenin, tenkit etmenin sınırı ile,
onları seçenlerin, yani genel kurulların yerine geçip istifaya
çağırmanın, hakaret etmenin sınırı birbirinden ayrıştırılmalıdır.
Milyonları bu noktaya hareketlendiren iletişim kanalları ne denli
tehlikeli bir yol tuttuklarını görmelidir.''
''HERKES GÖREVİNİ YAPMALI''
Yaptığı işte başarısız bir kişiyi eleştirmenin, protesto etmenin
başka bir şey, ona hakaret etmenin, hesap sorma makamı yerine geçip
onun hakkında tasarrufta bulunmanın farklı bir şey olduğunun
anlaşılması gerektiği kaydedilen açıklamada daha sonra şu görüşlere
yer verildi:
''İletişim şekli hangi yolla yapılırsa yapılsın 'spor basınımızın
değerli mensupları' da eleştiri, yorum, değerlendirme gibi
habercilik gereği olan misyonlarını, kulüplerin iç işleyişine
müdahale noktasına taşımamalıdır. Yazılan ve söylenenlerin iletişim
kanalları ile ulaşacağı milyonlar üzerindeki olası etkileri iyi
irdelenmelidir. Sınırlar aşıldıktan sonra ortaya çıkacak tablo
karşısında ah vah demenin 'timsah göz yaşı olacağı', yaşananları
geri döndüremeyeceği göz ardı edilmemelidir.
Sonuç olarak herkes görevini yapmalı, yapmakla yükümlü olduğu
görevinin sorumluluğunun sonuçları ile alakalı hesabını kanunlar ve
hukuki düzenlemeler gereğince hesap sormaya yetkili olanlara
vermelidir. Yetkisi olmadığı halde hesap sormaya soyunanlar,
eleştiri ve yorum sınırını aşarak sorumlu olanların işine
karışanlar bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmeli, milyonlar
üzerinde kanaat oluşturma imkanına sahip olanlar bu imkanlarını
iyilik yönünde sarf etmelidir. Bu tip tablolara ses çıkarmayan
hatta çoğu kere zemin hazırlayan ikbal hayalinde olanlar bunun
günün sonunda kendilerine dönebileceğini unutmamalıdır.
Başkalarının mutsuzluğundan mutlu olanlar sonunda mutlu olacak bir
şeylerinin kalmayacağını çok iyi kavramalı ve anlamalıdır.''
''BEŞİKTAŞ'IN YANINDAYIZ''
Herkesi bu konuda hassasiyet göstererek, sorumluluk almaya davet
eden açıklama, şöyle sona erdi:
''Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Beşiktaş Kulübü Başkanı,
yönetim kurulu üyeleri, sporcu ve teknik adamlarına karşı yapılan
saldırıyı kınıyor, bu tür çirkin saldırı, ölçüsüz tepkilerin sona
erdirilmesi konusunda atılacak ve atılması gereken her adımda
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Beşiktaş'ın yanında olduğumuzun
bilinmesini istiyoruz.''