Felsefeciler interneti tartıştı
Abone ol21. Felsefe Kongresi'nde tartışılan ilginç konulardan biri de internet etiğiydi.
Hürriyet Gazetesi'nden Sefa Kaplan'ın haberine göre Münih
Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Christoph Luetge, internet
imkánlarının rastgele kullanılmasının giderek içinden çıkılmaz
problemlere sebep olduğuna dikkat çekerek, internetteki pek çok
sahanın düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Luetge'nin verdiği
bilgiye göre, bunları başında telif hakları, özel hayatlara
saldırı, pornografi, iftira, gizli bilgilerin deşifresi, terörizm
ve şiddete övgü gibi konular yer alıyor. 21. Felsefe Kongresi'nde,
ana oturumların yanısıra pek çok yan oturum düzenlendi ve
birbirinden ilginç konular tartışıldı. Bunlardan birisi de,
'Felsefe, İletişim ve Enformasyon' başlığını taşıyordu. Söz konusu
oturumda, 'İnternet Etiğine Giriş' başlıklı bir konuşma yapan Münih
Üniversitesi Felsefe ve Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Christoph
Luetge, gerekli düzenlemeler yapılmadığı takdirde, internet gibi
büyük bir fırsatın harcanabileceğini söyledi. İnterneti yeni medya
olarak görmek gerektiğini kaydeden Prof. Luetge, bu kaynağın
eğitim, kültürel zenginleşme, ticari aktivite, politik katılım,
kültürlererası diyalog, yabancı düşmanlığını ve dinsel çatışmaları
engelleme gibi amaçlarla kullanıldığını hatırlattı. Bunun yanısıra,
aynı kaynağın istismar, kişisel hakaret ve intikam, manipülasyon,
tahakküm, insan kaçakçılığı ve pornografik sömürü amacıyla da
kullanılabildiğini ve bunun örneklerine sık sık rastlandığını
belirten Prof. Luetge, böyle durumlarda internetin engellenmesi zor
bir saldırı silahına dönüşebileceğini vurguladı. İnternet'e ilişkin
sorunların tartışılması için, internet üzerinde çeşitli etik
komiteler kurulduğunu ve bu komitelerin muhtelif çözüm önerileri
gündeme getirdiğini söyleyen Prof. Luetge, şöyle devam etti:
‘‘İnternet, kültürel küreselleşmeyi sağlayabilecek en önemli
kaynaklardan birisidir. Bilginin kolay ulaşılırlığı, küresel
adaletin de en önemli unsurlarından birisidir. İnternet
aracılığıyla, çeşitli konularda uluslararası dayanışma sağlamak,
temel bilgileri paylaşmak, alternatif medyalar oluşturmak mümkün
olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, internet, pozitif sosyal
değişmelerin itici gücü olarak kullanılabilir. G-8, Dünya Ekonomik
Forumu ve Davos gibi toplantılarda, küresel muhaalefet internet
üzerinden organize edilmiştir. Ama aynı internet, çocuk
pornografisi, terörist eylemlerin planlanması, dinsel, ulusal ve
bölgesel ayrılıkların derinleştirilmesi ve kişisel intikam için de
kullanılmaktadır. Bunu engellemenin en önemli yolu, internet etiği
oluşturmak ve bunu yaygınlaştırmaktır.’’ Terörizmin etiği olur mu
21. Felsefe Kongresi'nde kamuoyuna yeterince yansıtılamayan
oturumlardan biri de, Radikal Felsefeciler Birliği (RPA) tarafından
düzenlenmişti ve 'Savaş, Politik Şiddet ve Terörizm Etiği'
başlığını taşıyordu. Bu oturumda felsefeciler, terörizmin ve
teröristin etiğinin olup olamayacağı sorusunun cevabını aradılar.
Ağır basan görüş, terörizmi bir eylem biçimi olarak kullanan
teröristin de bir etiği olması gerektiğiydi. Bu konuda verilen
örnek ise eylemlerini polise önceden bildirerek masum insanların
ölmesini engellemeye çalışan İrlanda Kurtuluş Ordusu IRA oldu. 'İş
Etiği' oturumları da farklı tartışmalara sebep oldu. Özellikle,
Kuzey Carolina Üniversitesi'nden Prof. Donald Nolen'in, 'Enron'dan
Sonra İş Ahlákı: Amerikan Etikçileri, Masumiyetlerini Nasıl
Kaybetti' başlıklı tebliği, küresel ekonomiye yönelik endişeleri
besleyecek nitelikteydi. Bununla birlikte izlenmesi gereken bir
başka oturum da, 'Dünya Açlığı ve Ahlák Teorileri' başlığını
taşıyordu. Giderek karmaşıklaşan bir sorunun parçası olarak,
'Biyoetik ve Tıbbi Etik'ten de söz etmek gerekiyor. Kanada'dan
Donald Ipperciel'in, 'Ötanazi Üzerine Alan Çalışması,' ABD'den
David Chan'ın, 'Genetik Teknoloji ve Doğal Olmayan Sorunlar'
başlıklı tebliğleri dikkat çekiciydi.