Felaket büyüyor suçlu medya oluyor
Abone olTüm Türkiye'yi iğrendiren Siirt'teki tecavüz haberine Milli Eğitim Bakanı Çubukçu tepki gösterdi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Siirt'in Pervari
ilçesindeki olayın yaklaşık 1 yıl önce meydana geldiğini,
Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını, bazı zanlı
çocukların yargılamasının tamamlandığını söyledi. Peki Bakan'ın
ceza aldığını söylediği çocuklar ise Adli Tıp raporu beklendiği
için ailelerinin yanında!
Çubukçu, TBMM'de, bazı basın yayın organlarında Siirt'in Pervari
ilçesinde çocukların karıştığı tecavüz olayıyla ilgili
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Söz konusu olayın yaklaşık 1 yıl önce gerçekleştiğini, olay üzerine
Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını, bazı zanlı
çocukların yargılamasının tamamlandığı bildiren Çubukçu, olayla
ilgili bazı çocukların rehabilitasyon ve tedavi amaçlı olarak
koruma altına alındığını kaydetti.
Zanlılarının veya mağdurlarının çocuk olduğu olayların medya
tarafından nasıl değerlendirilmesi gerektiğine değinen Çubukçu,
Çocuk Hakları Sözleşmesi, bu sözleşme kapsamında çıkarılan Çocuk
Koruma Kanunu ve UNICEF'in Medya Çocuk Haberleri İlkeleri
kapsamında geçmişte çok kapsamlı bir çalışma yaptığını, bunu bütün
basın yayın organlarının genel yayın yönetmenlerine gönderdiğini
bildirdi.
Bu çalışmasıyla, habercilik ilkelerinden taviz verilmesi, meselenin
saklanması, örtbas edilmesi değil, tersine söz konusu çocuk
olduğundan çocuğa yönelik en yüksek düzeyde korumanın sağlanarak bu
bilgilerin nasıl kamuoyuna yansıtılacağı yönündeki ilkeleri ortaya
koyduğunu kaydeden Çubukçu, "Bugünkü haberde, beni en az vaka kadar
dehşete düşüren görüntü vardı. 3 yaşında tecavüze uğrayarak
öldürülmüş bir çocuğun otopsi fotoğrafı, tüm açıklığıyla
kullanılmış. Bir kere yayın ilkelerine uyulmadığından dolayı ve
gerçekten çocuklara bu anlamda faydalı olacağız derken yaptığımız
haberlerin mağduru çocuklar olmuştur" dedi.
Çubukçu, "Küfürlü televizyon programının izlenmesinde dahi
çekinceler konulurken, çocukların söz konusu olduğu haberlerin
toplumu dehşete düşürecek şekilde verilmesi, bunun da yeterli
bulunmayıp fotoğraflarla desteklenmesi, doğrusu son derece rahatsız
buluyorum. Habercilik anlayışını kamuoyunun takdirine sunuyorum"
diye konuştu.
"DEĞER YARGIMIZ OLMALI"
Nimet Çubukçu, bundan 10 yıl önce rastlanan, kaza anında insanların
cesetlerinin gösterilmesi veya kanlı hadiselerle ilgili çekmeye
yönelik haber anlayışının terk edilmediğine dikkati çekerek, "Söz
konusu çocuklar olduğunda, çok fazla dikkatli olmamız gerekirken...
Tek değer yargımız haber değeri olmamalı. Değer yargımız çocuklar
olmalıdır. Haber değeri ile çocukların haklarını bir değer olarak
yan yana koyduğumda, ben çocuk haklarından, çocukların değerinden
yanayım. Bu tür haberlerin, çocuklara verilen değeri azalttığını
düşünüyorum" dedi.
Çubukçu, sabahtan beri görüştüğü herkesin "haberi görünce kanımız
dondu" yorumunu yaptığına dikkati çekerek, "Peki bu olayla ilgili
haberi okuyan çocukların kanı donmadı mı? Haberin veriliş şekli bu
yönden sorgulanmamalı mı?" diye sordu.
ÇOCUK YAŞI 15'TEN 18'E ÇIKTI
Çocuk suçlarında artış olduğu iddiasına yönelik bir soruyu da
yanıtlayan Çubukçu, "Çocuk suçlarına ilişkin imaj da bu tür
haberlerle oluyor. Bir yıl önceki olay da yeni olmuş gibi ortaya
konuluyor, artış olduğu söyleniyor. Ben olayların artışında
emniyetteki verilere bakarım" dedi.
Yayınlanan haberlerden dolayı toplumda bu suçlarda artış olduğuna
yönelik algı oluşabileceğine dikkati çeken Çubukçu şöyle konuştu:
"Bu algı gerçek algı değildir. Gerçek algı bu konudaki istatistik
verilerle ortaya çıkar. Özellikle çocuk suçluluğunda bir artış
olduğuna dair ileri sürülen tezler var. Biz hükümet olduğumuz
dönemde çocuk yargılaması kapsamına giren çocukların yaş
sınırlaması 15 idi. Yani 15 yaşın altındakiler çocuk suçları
kapsamında değerlendiriliyordu. Bizim zamanımızda bu yaş 18'e
çıkarıldı. Ülkemizde de aslında kanunla ihtilafa düşen çocuklar
15-18 yaş arasındadır.
Gözüken artış çocuk yaşının 18'e çıkarılmasıyla ilgilidir. Yoksa
kanunla ihtilafa düşen çocukların sayısında bir artış söz konusu
değildir. Bir yıl önceki bilgilerimle söylüyorum. Bu verilerin
güncellenim güncellenmediğini bilemiyorum. Bu verilere bakıldığında
durumu görürsünüz. Çocuk yaşını 15'ten 18'e çıkarırsanız doğal
olarak artmış gibi gözükür. Ama 2002'den önceki dönemdeki gibi 15
yaş altındaki kanunla ihtilafa düşen çocuklara bakıldığında artış
olmadığını, bazı suçlarda azalma olduğunu görüyoruz."
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, mağdurun veya zanlının çocuk olduğu
durumlarda mevcut yargılamada gizlilik kararı alındığını, yayın
yasağı konulduğunu anımsatarak, "Buradaki gizlilik ve yayın yasağı,
sizin haber yapmanızın engellenmesi değil. Mesele, çocukların üstün
yararı içerisinde çocukların hukukunu koruyacak şekilde davayı
sağlıklı bir şekilde sonuçlandırmak, en hızlı şekilde topluma
yeniden kazandırılmaları yönünde çaba gösterilmesini sağlamaktır"
dedi.