Fehriye Erdal'a Türkiye yolu
Abone olBelçika'da, 2005 yılında işlerlik kazanan bir yasa, terörist Fehriye Erdal dosyasına ilişkin tartışmaları canlandırdı. Belçika başbakanın sözleri yetkilileri umutlandırdı.
Belçika Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı Laurette
Onkelinx'in Belçika'da suç işleyerek mahkum olan yabancıların
cezalarını çekmek üzere ülkelerine gönderilmelerine ilişkin
uygulamanın yakında başlatılacağını açıklaması, terörist Fehriye
Erdal dosyasına ilişkin tartışmaları canlandırdı. Onkelinx, Federal
Meclis'te bir soruyu yanıtlarken, Belçika ile doğrudan bağlantısı
olmayan, ikamet izni ve aile bağları bulunmayan, ancak kaçak olarak
bulundukları bu ülkede suç işleyip hapis cezasına çarptırılan
mahkumların hedef alınacağını bildirdi. Belçika'da, 2005 yılında
işlerlik kazanan bir yasa, bu ülkede kaçak bulunan, resmi ikameti
ve aile bağı olmayan, suç işlemiş ve mahkum edilmiş yabancıların,
mahkumiyet sürelerini kendi ülkelerinde tamamlamalarına imkanı
veriyor. Bazı mahkumlar bu konuda istekli olabilecekler, ancak
yasanın uygulanması için mahkumun mutabakatı şart gözükmüyor.
Bakan, uygulamanın, çok dolu olan hapishanelerde yer açılması
açısından yararlı görüldüğünü, ayrıca bu sayede Belçika'da
suçluların dokunulmaz olduğunun düşünülmesinin engelleneceğini
belirtti. Belçika Yabancılar Polisi'nin, 2005 yasası uyarınca
ülkelerine gönderilebilecek yabancı mahkumların sayımını yaptığını
bildiren Onkelinx, mahkum nakillerinin önümüzdeki günlerde
başlayacağını, ayrıntılı rakamları gelecek hafta açıklayacağını
duyurdu. TERÖRİST ERDAL'IN DURUMU Terörist Fehriye Erdal'ın
Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağını
kararlaştıran Belçika adaleti, sanığı, 6 yıl önce bu ülkede
işlediği suçlar çerçevesinde yargılamayı sürdürüyor. Sabancı
Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel
Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin 9 Ocak 1996
tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından olan terörist Fehriye
Erdal, 26 Eylül 1999'da, Belçika'da, Neşe Yıldırım adına düzenlenen
sahte pasaportla yakalanmıştı. Belçika, Türkiye'nin iade talebini,
idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada
teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti. Erdal,
bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına alındı ve
Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Bu suçlar
arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak, sahte
kimlik kullanmak gibi unsurlar bulunuyor. Bruges Ceza
Mahkemesi'nde, sadece Belçika'daki suçları konu alan yargılama
süreci 23 Ocak 2006'dan itibaren hızlanacak. Bu sürecin yaz
dönemine kadar tamamlanması bekleniyor. Belçika'da işlediği
suçlardan dolayı çok kısa bir süre hapis yatan terörist Erdal, daha
sonra, tutuksuz olarak, bir evde ''gözaltına'' alındı. Mahkemenin
hapis cezası vermesi halinde, ''gözaltı'' süreci ''tutukluluk''
süreci olarak kabul edilmeyecek. Başlangıçta, ''idam cezasının
varlığı'' nedeniyle teröristi Türkiye'ye iade etmeyen Belçika
hükümeti, daha sonra da ''Yargı Gücü'ne müdahele edemediği''
gerekçesiyle müdaheleden uzak duruyor. Başbakan Yardımcısı ve
Adalet Bakanı Onkelinx'in son açıklamaları, uygulanmaya başlayacağı
bildirilen 2005 yasasının, ''iyi niyetli bir hükümet tarafından'',
terörist Edal dosyasında da değerlendirilebileceğini gösteriyor.
Adli çevreler, teröristin bu yıl içinde mahkum edilmesinin
ardından, ''Yargı Gücü'nün işinin biteceğini'' ve İçişleri
Bakanlığı'na bağlı olan Yabancılar Polisi'nin ''yasal yetki
kullanarak'', teröristi, ''Belçika'da mahkum edildiği cezayı çekmek
üzere Türkiye'ye gönderebileceğini'' belirtiyor. Belçika'ya sahte
pasaportla ve kaçak giren teröristin, 2005 yasası uyarınca
''cezasını çekmek için ülkesine gönderilmesine'' engel
bulunmayacağı ifade ediliyor. Bazı kaynaklar, ''teröristten
kurtulmak ve Türkiye ile uzun yıllardır yaşanan sorunlara son
vermek isteyen Brüksel hükümetinin bu fırsatı değerlendireceğini,
adli sürecin tamamlanmasının beklendiğini'' ileri sürüyor.
Hükümetin, bugüne kadar uygulanmayan 2005 yasasını uygulamaya sokma
kararının, ''Erdal'ı Türkiye'ye gönderme yolunu açmak'' amaçlı
olduğunu savunanlar da bulunuyor. Sabancı ailesinin avukatı Fernand
Schmitz de, Adalet Bakanı'nın açıklamasını ''son derece ilginç''
bulduğunu belirtti ve konuyu süratle incelemeye aldığını
bildirdi.