Ankara'nın nabzını en iyi tutan yazarlardan biri olan Fehmi Koru, Zaman gazetesinde Taha Kıvanç takma adıyla yazdığı yazıda şu ilginç değerlendirmelerde bulundu.... Başbakan Tayyip Erdoğan çıktığı son televizyon programında ellerindeki seçim anketini şöyle özetledi: Ak Parti yüzde 45-48, CHP yüzde 25-27... MHP için ise "Sınırda" dedi... Programın başından sonuna coşkusunu koruduğu halde bir tek 'anket' sorusunda düşünceli göründü Başbakan Erdoğan... "Biz açık ara öndeyiz" ya da "Kazanacağımız çok belli" gibi övünç ifade eden cümleler yerine "Anketler böyle söylüyor" demesi dikkatimi çekti... Seçimin Ak Parti için 'çantada keklik' olduğu görüşüne kuşkuyla yaklaşıyorum. "Anketler yalan söylüyor" diyebilecek durumda değilim elbette, ancak Ak Parti'yi yüzde 50 civarında gösteren araştırmalara "Şimdilik böyledir" ihtiyatıyla yaklaşmayı tavsiye ederim. Terör eylemlerinin azması kadar kampanyaya taşınan tartışma konuları da, henüz kimsenin dikkatini çekmeyen iç ve dış kaynaklı bazı bel altı vuruşlar da dikkatlerden kaçıyor sanki... Evet, "Kötü şeyler olabilir" diyen BDP'li bağımsız adayın çıkışı ile içimdeki kuşkular örtüşüyor.. Milliyet'te Güneri Cıvaoğlu, dün, Prof. Seyfettin Gürsel'den naklen, MHP'nin baraja takılması ihtimalinin 'yüzde sıfır' olduğunu yazdı. En muhtemel senaryo, oyların ve milletvekili sayısının şu biçimde gerçekleşmesiymiş: AKP 44.9 (314); CHP 27.8 (152), MHP 12.4 (54) ve BDP (30)... Çevremde farklı düşünenler de var, ama çoğunluk sandıktan bu tabloya uygun bir sonuç çıkacağına inanıyor... Yalnız kaset tartışması veya meydanlardaki atışmalar olsa neyse, gazetelerin ekonomi sayfalarında karşıma çıkan haberler bile, iktidarın içte ve dışta seçimi etkileyecek bir kuşatmaya uğradığını aklıma getiriyor. Forbes 500 listesinde en tepelerden kolay kolay düşmeyen bir patron doğalgaz özelleştirme ihalesini kazanmıştı; aa bir ne görelim, ödemesi gereken meblâğı bulamadığı için yatırdığı kaporayı yakmak zorunda kaldı. 100 milyon dolar gibi yüklü bir miktar devlete irat kaydedildi. Neden acaba? Soruya cevap bulmam için fazla uğraşmam gerekmedi: İhaleye girerken görüştüğü ve kendisine "Arkandayız" mesajını veren yabancı bankalar, çeşitli bahaneler ileri sürüp son dakikada kıvırtmışlar... Neymiş, neymiş? Seçime giden bir ülke Türkiye... Yatırımlarına iyi dönüş sağlayan bir ekonomik sistemin süregitmesi için, yabancı bankalar ve şirketlerin, iktidarı rahatlatacak biçimde davranması beklenir değil mi böyle bir ülkede? Hayır, öyle yapmamışlar. Yabancı bankalar bütçe hesabını şaşırtacak bir nekeslikte davranmışlar doğalgaz özelleştirmesini kazanan işadamına, yabancı şirketler de 'cari açık' tedirginliğini artırma pahasına kârlarını yurtdışına tam da bu zamanda taşımışlar... Bilginiz olsun: Seyfettin Gürsel'in en düşük ihtimalli senaryosunda bile iktidar partisi yüzde 40 oy alıyor ve 271 milletvekili çıkartıyor...