Fehmi Koru'dan hükümete operasyon sitemi
Abone ol14 Aralık operasyonunu kaleme alan Habertürk yazarı Fehmi Koru, hükümetin paralel yapıyla mücadelede izlediği yöntemi eleştirdi.
14 Aralık operasyonunu değerlendiren Habertürk gazetesi
yazarı Fehmi Koru, paralel yapıyla mücadele adı altında bir dizi
yanlışlık yapıldığını ileri sürdü
Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın gözaltına alındığı soruşturmayı kaleme alan Koru, iktidarı eleştirdi.
Yazar, askeri vesayeti gerileten hükümetin aynı çalışmayı paralel yapıyla mücadele neden sergilemediğini soruyor.
Yazar, "Hangi yanlışı düzelteceksin" başlıklı yazısında "acaba böyle bir iddiaya karşı yapılması gereken, yapılan mı olmalıydı?" diye yazdı. İşte o yazıdan bir bölüm:
"MAKUL ŞÜPHE" OPERASYONU
"Kusura bakılmazsa, son "makul şüphe" operasyonunda benzer türden
bir yanlışlık görüyorum...
Bir an için operasyona yol açan iddiaların hepsinin doğru olduğunu,
hükümeti cebren ve hile ile devirmeye yönelik bir girişime bu
insanların destek verdiğini kabul edelim; acaba böyle bir iddiaya
karşı yapılması gereken, yapılan mı olmalıydı?
ASKERİ VESAYET NASIL GERİLEMİŞTİ?
O zaman "e-muhtıra" diye anılan ve iddia planında kalmamış,
Genelkurmay internet sitesine konularak varlığıyla sonuç alınmak
istenmiş girişimin (2007) neden üzerine gidilmedi? Askerle en üst
düzeyde bodoslama karşı karşıya gelmek yerine, muhtırayı, varlığını
her alanda hissettiren vesayeti sona erdirme için bahane olarak
kullanmak daha makul geldiği için değil mi?
Hükümet derhal bir açıklamayla muhtıraya karşı çıktı, ama üzerine
gitmek yerine başka eylemlerle vesayeti sona erdirmenin yollarını
aradı. Buldu da... Hem askeri geriletti, hem de Anayasa
Mahkemesi'nin etkisini sınırladı. MHP'yi Meclis'te yanına çekerek
yeni Cumhurbaşkanı'nı seçtirdiği gibi referandumla bir sonraki
Cumhurbaşkanlığı seçimini halkın yapmasını da sağladı.
En etkili siyasi hamleleri birbiri ardına yaptı hükümet ve kendi
seçtiği Cumhurbaşkanının manevralarıyla da askeri vesayeti
bitirecek adımları çok daha kolay atabildi.
BENZERİ BİR TAVIRLA BAŞA ÇIKILAMAZ MIYDI?
Acaba, siyasetle yol arkadaşlığının sağladığı emanet gücü kalıcıya
döndürme sevdasına kapılanlarla da benzeri bir tavırla başa
çıkılamaz mıydı?
Onları bu heveslerinden vazgeçirmeyi getirecek, kendilerine ait
sanmaya başladıkları gücü ellerinden alacak ve yalnızca en iyi
bildikleri alanlarda -hükümete de yarayan işlerle meşgul olmalarını
sağlayacak bir hamle yapılamaz mıydı?
Bana yapılabilirmiş gibi geliyor...
Yanlışa bulaşmış unsurlarla başa çıkmak, işi "paralel yapı"
inşasıyla kişisel ve zümresel çıkarlar edinmeye ve bu yolla
başkalarına zarar vermeye kadar vardırmış olanları diğerlerinden
ayrıştırmak daha kolay bile olabilirdi.