FED’e şaşıranlara şaşıyorum

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ABD Merkez Bankası FED’in tahvil alımını azaltmama kararına şaşırmadığını belirterek, “Ben FED’e şaşıranlara şaşıyorum. Sanki hiçbir şey yok, hiç olmayacakmış gibi çok büyük sürprizlermiş gibi değerlendiriliyor” dedi.
Bakan Çağlayan, Ceylan Otel’de katıldığı İstanbul Finans Zirvesi sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çağlayan, kadın istihdamına yönelik paketle ilgili eleştirilere ilişkin, “Türkiye’nin şu anda işgücü, işgücünün kalitesi ve nüfusunun genç olması son derece önem arz ediyor. Nüfusunun giderek gençleşmesi ve bu gençleşmeyle beraber istihdam arzının sağlanması ve bu niteliğin arttırılmasıyla beraber Türkiye’nin işgücünün ciddi bir şekilde arttırması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Detaylarına tam hakim değilim tabii ki başkanların değerlendirmelerini bende Sanayi Odası Başkanlığı’ndan geldiğim için önemli kabul ederim” dedi.

"BUGÜN OLMAZSA YARIN OLACAK BU"
Çağlayan, ABD Merkez Bankası Fed’in tahvil alımını azaltmama kararını ise bu sözlerle değerlendirdi:
“Ben FED’e şaşıranlara şaşıyorum. Sanki hiçbir şey yok, hiç olmayacakmış gibi çok büyük sürprizlermiş gibi değerlendiriliyor. Arkadaşlar eninde sonunda piyasaya verdiğim parayı geri çekeceğim diyor. Parayı sıkılaştıracağım diyor. Dünkü açıklama tabii beklenenin aksine. Herhalde şaşırılan kısım bu ama bugün olmazsa yarın olacak bu. Neticede bir yerde denge bulacak. Böyle bir ortamda Merkez Bankası’nın bilek güreşi yapacağım demesinin de bir anlamı yoktu. Piyasa kendi fiyatını bulacaktır. Ben önümüzdeki dönemde FED’in sıkılaştırmaya gideceği beklentimi ifade etmek istiyorum. Çok fazla şaşırmamalıyız. Bernanke’den sonra gelecek ismin tutumu önemli. Belki Bernanke giderayak kötü adam olmak istememiş olabilir.”
Çağlayan kararın Türkiye üzerindeki etkisine ilişkin ise "Sanıldığı gibi Türk lirasının ciddi bir şekilde değer kaybetmesi, ihracat üzerinden çok olumlu etki yapmıyor. TL’nin değer kaybı ihracatçı üzerinde olumlu etki yapmıyor. İhracatçı için önemli olan istikrarlı kurdur. TL’nin değer kaybı maliyetleri artırıyor. Özel sektörün borcu konusu dile getiriliyor. Bu özel sektörün kendi sorunudur. TL kazanırken dövizle borçlandı ise Allah ona yardım etsin. Eder mi etmez mi onu da bilmiyorum. Dolar kurundan ziyade pariteyle ilgili endişem var. Parite bizim için çok önemlidir. İhracatın yarısını dolarla yapıyoruz. Yarısını Euro bazında yapıyoruz. Zaman zaman paritenin azizliğine uğruyoruz" diye konuştu.

"BİZE GURUR VERİR AMA..."
Çağlayan küresel ekonomide artan kur savaşları endişesini ise şu sözlerle değerlendirdi;
"Kur savaşları zaten sürekli var. Son yıllarda ABD ile Çin arasında bunu görüyoruz. Paramızın değerli olması bize gurur verir. Ama aşırı değerli olması Türk sanayicinin rekabet gücünü azaltır, ihracat yapmasını engeller.”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın "Büyümenin kalitesiyle ilgili endişelerimiz var" sözlerini de değerlendiren Bakan Çağlayan, “Büyümenin kalitesi konusunda bir endişem yok. Geçen sene Türkiye ihracatla büyüdü. Bu sene dış gelişmelerden dolayı ihracat istediğimiz şekilde gelişmedi. Elbette Türkiye’nin büyümesinin ihracattan geçmesi konusunda bütün programımızı bu yönde yapıyoruz. Ama Türkiye sadece ihracatla büyüyen bir ülke olamaz. Tasarruf yapmayı öğrenememiş bir Türkiye tabii ki iç dinamikleri ile büyümeli. Türkiye 15 çeyrektir sürdürdüğü büyüme yapısını sürdürecektir. 2023 hedefine ulaşmak için Türkiye her yıl yüzde 5 büyümelidir” dedi.
(İHA)