Ali Karnak, Akdeniz Üniversitesi Akseki Meslek Yüksekokulu son sınıf öğrencisiyken 30 Kasım 2012'de Akseki'de kullandığı kamyonetin aydınlatma direğine çarpması sonucu ağır yaralandı. Kazada Karnak'ın araçta bulunan arkadaşı İsmail Mert ise hayatını kaybetti.Manavgat Devlet Hastanesindeki tedavisi 1,5 ay süren Karnak, hayatını yatağa bağımlı sürdürmeye başladı. "Ağır engelli" raporu verilen Karnak'a, kazaya ilişkin yargılandığı davada arkadaşının taksirle ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası da verildi. Babasıyla hayata tutundu Hareketleri çok kısıtlanan oğluna 8 yıldır bıkmadan usanmadan bakan itfaiye eri baba Necat Karnak, evinin bir odasını hastane ortamına çevirdi. Evladını her bir kutusunda 500 mililitre olan mamalarla "bebek gibi" besleyen baba, fedakarlığı ile takdir topluyor. Eşini de 6 yıl önce kanserden kaybeden Karnak, kaza sonrası engelli olan oğlu için verdiği mücadele ile çevresindekilere de örnek oluyor.Necat Karnak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işe gittiğinde ve dışarıya çıktığında aklının kendisinin yolunu gözleyen muhtaç durumdaki oğlunda kaldığını ifade etti. Bir tam gün çalışıp, iki gün izin yaptığını, mesai saatleri içerisinde evladına bakması gerektiğinde ise görev yaptığı Antalya İtfaiyesinin yöneticilerinden izin aldığını belirten Karnak, çocuğunun yeniden ayağa kalkıp, eski günlerde olduğu gibi kendisine "baba" diye seslenmesinin hayalini kurduğunu dile getirdi."Bana babalar günü hediyesi getirmesini isterdim" Sadece bir kolunu hareket ettirebilen oğlunun konuşabildiği birkaç kelime ile derdini anlatmaya çalıştığını aktaran Karnak, şunları söyledi: "Çocuğum gözümün önünde her gün böyle yatıyor. Allah'tan tek isteğim, bir gün oğlumun yeniden ayağa kalkmasıdır. Başka hayalim yok. O gün gerçekleşirse dünyalar benim olur. Evladım biraz toparlayıp evin içinde gezebilirse başka bir şey istemem. Oğlumla sohbet etmeyi özledim. Yuva kurup, bana Babalar Günü'nde hediye getirmesini çok isterdim. Babalar Günü o yüzden benim için hep buruktur. Ben oğlumun hem babası, hem annesi, hem de bakıcısıyım." Bazen oğlunun telefona 'Baba bana mama ver' ya da 'Baba bana su ver' diye yazı yazabildiğini dile getiren Karnak, o zaman da eğer işteyse gelip bu ihtiyaçlarını giderdiğini ifade etti.