Bekledik, bekledik ve nihayet kısa bir süre sonra ne olacağını
artık biliyoruz…
Halkımızın her kesiminden duymayanın kalmadığı FED ve Yellen
Teyzemiz faizlerin artacağını ortaya koydu: Üyeler adeta hazır olun
dediler…
Kahvelerini yudumlarken, tutanaklardan okuduğumuz kadarıyla
özellikle gelişmekte olan ülkelere ‘dünyadaki likidite
musluğunu sizler için kademeli olarak kapayacağız’
mesajını net bir şekilde verdiler.
Yellen Teyzeye 2016'da daha fazla kulak vermeye
başlayacağız.
Değerli okurlar,
2016, makul beklentilerle gelişmekte olan ülkeler açısından hiç
de parlak geçmeyecek.
Esasen çok daha erken başlayabilecek puslu günler, Çin’deki
negatif ekonomik seyir nedeniyle ötelendi ve gelişmekte olan
ülkeler bu sayede bir süre daha güneş gördü…
Sene başındaki yazımda, 1 Dolar=1 Euro‘yu işaret ettim…
Beklentim bu yöndeydi…
Tahminde kısmen gecikme olacak ancak parite hızlıca 1’e doğru
gidecektir.
Dolar endeksinin 102 seviyesinin üzerine atmasıyla birlikte de
1’in altına inecektir.
İhracatı Dolar ithalatı Euro olan ülkemiz açısından ise bu durum
hiç de istenilen sonuçlara gebe olmaz… Cari açık finansman
yapısındaki belirsizlik ve düşük tasarruf düşünüldüğünde, olası
sermaye çıkışının momentumu yüksek olacaktır…
Diğer bir deyişle, TCMB faiz artırsa da artırmasa da o para
kaçabilir!
Niye mi?
Mevcut olasılıklar içerisinde net bir şekilde görünen
‘güçlenen dolar’ trendi yanında Türkiye için
tehdidi artıran temel husus küresel faiz seviyesindeki değişim
olacaktır.
"Küresel faizlerdeki değişimlere TCMB yönetimi ne
şekilde karşılık verecek?" Yeni yılda dikkatle izlememiz
gerekiyor...
Yuan’ın rezerv para birimi olması için halen kayda değer zamana
ihtiyaç duyulduğu düşünülürse, halen ve gene küresel faiz
belirleyici varlığı Dolar’a dayalı ürünlerdir.
Kısacası Dolar bazlı tahvillerde göstergelerin 3’lere doğru
gidişi, güçlü Dolarla birlikte gelişmekte olan ülkelerdeki fonların
yarışırcasına çıkışını körükler…
Bu konjonktürde yenilikçi ve yüksek katma değerli ürün satışına
bağlı sermaye girişiniz yoksa, ne yaparsanız yapın ekonomik olarak
ciddi sorunlarla karşılaşırsınız.
Demek istediğim şudur ki, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda
TCMB’nin faiz artışlarının hiçbir önemi kalmaz ve kısa vadeli
‘görünür’ çözümden başka bir işe yaramaz…
Bu bakımdan aslında gelişmekte olan ülkeler safi faiz silahıyla
sermaye avcılığı yapamayacakları bir döneme girebilirler ve görünen
o ki giriyorlar.
Bu yazdığım en kötü senaryo durumudur. Orta ve uzun
vadelidir.
Belirli bir gerçekleşme olasılığı içermektedir.
Yani gerçekleşmeyebilir. Ancak, en kötüyü bilelim ki, ona göre
hazırlıklı olalım…
Ne olacağını görelim ki doğru kararlar alalım…
Kesin olan güneşli günlerin bittiğidir.
Piyasa bu süreçte ekonomi yönetiminin belirlenmesini bekliyor ve
iyi bir ekibe sağlam bir kredi açılacaktır… Güven duyulacaktır…
Reformlar yerine getirilmeli, yenilikçi üretim desteklenmelidir.
Sermayenin ülkede durması adına gerekenler tesis edilmelidir…
Twitter: @sonergokten