Fazla kiloluysanız reflüye dikkat!
Abone olReflü hastalarıın sayısı son yıllarda neden bu kadar arttı? Sağlıksız beslenme ile reflünün ilişkisi çoktur; dolayısıyla fazla kilolular daha fazla risk altındadır.
Hiç kimse iştahla yediği güzel bir yemeği, göğüsten
boğaza doğru gelen yakıcı bir his veya ağrı ile sonlandırmak
istemez; ancak son senelerde reflü hastalığı olan insanların
sayısında büyük oranda artış görülüyor.
Özellikle yemeklerden sonra ya da uzandığınızda göğüsten boğazınıza
doğru uzanan yakıcı bir his, bir ağrı oluyor mu? Uzandığınızda veya
ayakkabınızı bağlarken midenizdekiler ağzınıza geliyor mu? Çok sık
geğiriyor ve buna engel olamıyorsanız, hatta zaman zaman sizi
korkutan göğüs ağrınız oluyor, ağzınızda sürekli ekşi veya acı bir
tat, yutma güçlüğü ve özellikle sabahları ses kısıklığı, boğaz
ağrısı ve kronik öksürük yakınmanız varsa dikkat edin! “Reflü’
olabilirsiniz.
Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr.
Sadakat Özdil, sağlıksız beslenme ve bunun sonucu ortaya çıkan
fazla kiloların yol açtığı sindirim sistemi sorunu reflü ve tedavi
yolları hakkında bilgiler veriyor.
Yedikleriniz ağzınıza gelir!
Reflü’de mide içeri (gıdalar, asit, safra vb) bir zorlama
olmaksızın yemek borusuna kaçar. Bu fizyolojik bir olaydır. Bu
durum yemekten sonra olur, süresi kısadır ve kişiye sıkıntı vermez.
Bu geri kaçma olayı uzun süreli, sık, ağıza, ses tellerine, solunum
yollarına kadar olursa ve geceleri de rahatsız eder tarzda
gelişirse “gastroözofageal reflü” hastalığından söz edilir. Bu
tabloda hastada reflüye ait yakınmalar ya da yemek borusu alt
ucunda lezyonlar (ülser vs gibi) gelişir.
Fazla kilolu olanlar risk altında!
Şişman insanlarda daha fazla görülür. Nedeni yağlanmayla birlikte
karın içi basıncının artması. Ayrıca mide çıkışında darlığı olan
hastalar, karın içi basıncını artıran durumlar (gebelik, kronik
kabızlık vs…) da daha sık görülmektedir.
Her yaşta görülebilir.
Reflü, toplumun % 10 – 20’sini etkileyen bir hastalıktır. Her yaşta
görülebilir, ancak en sık 30– 40 yaşlarında ortaya çıkmaktadır.
Türkiye'de yaşayan kişilerin %3'ü sürekli, %23'ü her gün, %46'sı
ise seyrek olarak reflü belirtileri görülmektedir. Erkeklerde
kadınlara göre 2-3 kez daha sık görülür.
Sağlıksız beslenme eğilimi reflüyü
yaygınlaştırdı
Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ve şişmanlığın artışı,
reflü sıklığının artışındaki en büyük etkenlerdir. Fast-food tipi,
yağ içeriği fazla batı tipi diyet, alkol, sigara ve gazlı
içeceklerin tüketimindeki artış, reflü’ye davetiye
çıkarmaktadır.
Bu belirtilere dikkat!
Reflü hastalığının farklı organlarla ilgili birçok belirtisi
olabilir. Tipik bulgular göğüs arkasında yanma ve ağıza acı su
gelmesidir. Ayrıca göğüs ağrısı, yutma sırasında ağrı ve takılma
hissi, ağız kokusu, geğirti, gece artan şekilde öksürük, ses
kısıklığı, boğazda gıcık hissi, astım krizi şeklinde nöbetler,
hıçkırık, diş sorunları, midede yanma ve hazımsızlık şeklinde
atipik belirtilerde olabilir.
Hastalar bu nedenlerle bazen önce kardiyoloji, KBB veya göğüs
hastalıkları uzmanlarına başvurmaktadırlar. Ancak yutma güçlüğü,
ağrılı yutma, lokmada takılma hissi, kilo kaybı, kansızlık, kanama
olması, belirtilerin 50 yaştan sonra ortaya çıkmış olması, alarm
belirtisi olarak alınmalı ve tedavi öncesi ileri (endoskopi vb)
tetkikler yapılmalıdır.
Tedaviyi kolaylaştırmak için yaşam tarzı değişikliğine
gidin
Öncelikle hastanın yaşam tarzındaki düzenleyici önlemler ve diyet
tedavinin temelini oluşturmaktadır. Şişman hastalar zayıflamalı,
öğünler sık aralıklı ve az miktarda tüketilmeli, iyi çiğnenmeli,
akşam yemeği ile yatış arasındaki süre en az 3- 4 saat olmalı,
yatmadan önce atıştırma alışkanlığından vazgeçilmeli, gece reflüsü
olanlarda yatak baş tarafı yükseltilmelidir.
Reflünüz varsa bu yiyeceklerden uzak
durun:
- Yağlı besinler (yağ, çikolata, kremalı besinler tam yağlı süt vb.)
- Yağda kızartılmış besinler (fast-food, cips vb.)
- Çay, kahve, diğer kafeinli içecekler, alkol, karbonatlı içecekler, soda
- Nane
- Sigaranın kesilmesi
- Baharatlı, salçalı, soslu ve acılı besinler. Asidik besinlerden domates, portakal limon suyu vb.
- Et suyu ve et suyu içeren besinler
Diyet tedavisi ile kontrol edilemeyen hastalarda ilaç tedavisi,
buna yanıt vermeyenlerde tüm tetkikler yapıldıktan sonra, hasta ile
konuşularak cerrahi tedavi uygulanabilir. Günümüzde laparoskopik
yöntemle başarılı tedavi uygulanabilmektedir.