Fazla kilo ölüm riskni azaltıyor!
Abone olYeni yapılan önemli bir bilimsel çalışma, fazla kiloların yaşamı kısaltmak bir yana uzatabileceğini ortaya koyuyor.
Çalışmanın bulguları, yaygın tıbbi varsayımlarla ve giderek
yaygınlaşan şişmanlığın ölümcül sonuçlarına dair yıllardır
duyduğumuz uyarılarla karşıtlık içinde olduğu görünüyor.
FAZLA KİLO ÖLÜM RİSKİNİ AZLTIYOR
Bir kutlama ve ifrat mevsiminin sonuna denk gelen haber kulağa
gerçek olamayacak kadar iyi gelse de; bugüne kadar
gerçekleştirilmiş en kapsamlı çalışmalardan birinin ardından
doktorlar birkaç kiloluk bir fazlanın erken ölüm riskini
azaltabileceğini söylüyorlar. Uzmanlar daha önce defalarca
obezitenin ileriki yıllarda sigaradan daha fazla ölüme yol açacağı
ve şimdiki neslin anne ve babalarından daha az yaşayacağı konusunda
uyarmışlardı.
ERKEK VE KADINDA İDEAL KİLO
Daha dün, Kraliyet Tabipler Birliği Britanya’daki obezite salgını
karşısında daha fazla önlem alınması gerektiği konusunda çağrı
yaparken, Ulusal Sağlık Teşkilatını bu konudaki “baştan
savma” faaliyetleri ve liderlik yetersizliği nedeniyle
eleştiriyordu.
Ancak yeni çalışma gösteriyor ki hafif kilolu olanlar, ideal ve
“sağlıklı” bir kiloda olanlara oranla herhangi bir sebepten erken
ölüm riskine yüzde 6 oranında daha az maruz kalırken; hafif
obezitede dahi artan bir riskle karşılaşılmıyor. Fazla kiloluluk,
vücut kitle endeksi 25’ten fazla ama 30’dan az olan kişiler için
kullanılan bir tanımlama… 1.75 boyunda olan bir erkek için bu, 76
ile 91 kilo arası bir değere tekabül ediyor. 1.67 boyunda olan bir
kadın içinse 71 kilo ile 84 kilo arasında… İdeal ve sağlıklı bir
kilo vücut kitle endeksinin 18,5 ile 25 arasında olmasıyla
tanımlanıyor.
OBEZİTE İLE ÖLÜM ARASINDAKİ İLİŞKİ
Çalışmaya göre, hafif obezitede ise (vücut kitle endeksinin 30 ile
34,9 arasında olan kişilerde) yüzde 5 oranında daha düşük erken
ölüm riski görülüyor. Aradaki fark istatistiksel açıdan pek anlamlı
görülmese de, bu grupta erken ölüm riskinin kiloya bağlı olarak
artmadığını göstermesi açısından önemli…
Yeni yılda diyete başlamayı düşünenler için cennetten geliyor gibi
görünen haber, şişman olmanın yaşam beklentisini düşürdüğü
yönündeki edinilmiş kanaate de karşı çıkıyor. ABD’nin Maryland
Eyaletindeki Hastalık Kontrol ve Korunma Enstitüsü bünyesindeki
Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezinden saygın epidemolog
Katherine Flegal öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalar, obezite
ile ölüm oranı arasındaki ilişkiyi ikinci kez ele alıyor.
Aynı grup 2007 yılında benzeri bir araştırmanın şişman olmanın
yaşamı kısaltmadığı yönündeki sonuçlarını yayınladığında da halk
sağlığı uzmanları arasında şaşkınlıkla karşılanmıştı. Harvard Halk
Sağlığı Enstitüsünden beslenme profesörü Walter Willett, bulguları
“saçmalık” olarak nitelemişti.
OLAĞAN DIŞI BİR BULGU DEĞİL
Dr. Flagel o günlerde The Independent gazetesine yaptığı açıklamada
var olan şüpheleri gidermek üzere aynı konuda daha kapsamlı ikinci
bir araştırma gerçekleştirmek istediğini söylemişti. O ve ekibi bu
araştırma için dünya çapında 3 milyon kişiyi ve 270.000 ölüm
vakasını içeren 100 kadar çalışmanın bulgularını inceleme konusu
haline getirdiler.
Araştırma sonuçları ilk çalışmanın da yayınlandığı itibarlı
Amerikan Tıp Birliği Dergisi’nde yayınlandı. Buna göre ölüm oranı
yalnızca kitle endeksi 35’in üzerinde olan aşırı obezlerde kayda
değer bir artış göstererek yüzde 29’a kadar çıkıyor. Diğer hallerde
ise fazla kilonun belirli bir koruma sağladığı görülüyor. Buna
karşın az kilolu insanlarda erken ölüm riskinin normal kilolu
insanlardan yüzde 10 daha fazla olduğunu gösteren bilimsel
çalışmalar da mevcut.
“Literatürde fazla kilo ile düşük ölüm riski arasında
ilişkiyi saptayan birçok çalışma var” diyen Doktor Flegal,
“olağandışı bir bulgu değil bu aslında. Ancak
araştırmacılar bunu açıkça ortaya koymaktan imtina ediyorlar.
Genelde önemsizleştirme veya açıklayarak bir kenara koyma eğilimi
var” diye konuşuyor.
FECİ SONUÇLARA YOL AÇABİLİR
Dün, araştırmanın obezitenin sağlık açısından hiçbir olumsuz sonucu
olmadığı şeklinde anlaşılma ihtimaline karşı bir uyarı geldi.
Britanya Ulusal Obezite Forumu sözcüsü Tam Fry konuyla ilgili şöyle
konuştu: “Katherine Flagel çok iyi bir araştırmacı ve ona
saygım var. Ancak bu çalışma karşısında şaşkına dönmüş durumdayım.
Tıp alanındaki uzman görüşleri ancak bu kadar yanlış
anlaşılabilirdi. İnsanların bu araştırmaya bakıp, ‘hadi o zaman
yiyelim ve mutlu olalım’ demeleri feci sonuçlara yol açabilir. Ölüm
oranı (mortality) ve hastalık oranı (morbidity) farklı şeylerdir.
Eğer insanlar bunu okuyup nasılsa ölmeyeceklerine inanarak
gereğinden fazla yemeye başlarlarsa, başta kalp, karaciğer,
pankreas ve böbreklerden kaynaklanan çeşitli sağlık sorunları
nedeniyle yaşam boyu tıbbi tedaviye bağımlı hale gelebilirler.”
ÇOK DAHA KARMAŞIK
Doktor Flegal’ın kendisi de bulguların insanlara kremalı pasta yeme
izni çıkarmadığına vurgu yapıyor: “Burada yalnızca ölüm
oranlarına bakıyoruz, genel olarak sağlığa değil. İnsanlara
gereğinden fazla yemelerini salık veriyor da değiliz. Araştırmanın
amacı, biraz kilo verirsen sonsuza kadar yaşarsın ya da biraz kilo
aldıysan halin haraptır gibi görüşler karşısında belirli bir
perspektif oluşturmak. Şişmanlık ve ölüm oranı arasındaki ilişki
düşündüğümüzden çok daha karmaşık…”
Araştırma sonuçlarının olası açıklamalarından biri, adipoz dokunun
(yağdoku) kalbi korumaya yardımcı olabileceği yönünde… Ayrıca
fazladan birkaç kilo insanların iştah kaybı yaşadığı hastalık ve
tedavi dönemlerini daha rahat atlatmalarına yardımcı olabilir. Bir
diğer husus ise fazla kiloların vücuttaki dağılımının kitle olarak
miktarından daha önemli olması… Örneğin kalçalarda oluşan
fazlalıklar sağlık açısından o kadar büyük risk doğurmazken, karın
bölgesinde yaşanan yoğunlaşmanın zararlı olabileceği
düşünülüyor.
Tıp alanındaki gelişmelerin kilo fazlasından kaynaklanan riskleri
azalttığı da söylenebilir. Kan basıncını ve kolesterolü düşüren
ilaçlar, kalp hastalıklarından kaynaklanan ölümlerin azaltılmasında
önemli bir rol oynuyor. Fit bir vücuda sahip olmak da kitle endeksi
kadar önemli… Fazla kilolu olup sigara içen, yediklerine dikkat
etmeyen ve egzersiz yapmayan insanlar, erken ölüm yolunda emin
adımlarla ilerliyorlar.