Piyanist Fazıl Say, babasının acısıyla sarsıldı. Say babası Ahmet Say'ın vefat haberini sosyal medya hesapları üzerinden duyurdu.Say paylaşımında, "Babamı kaybettik. Üzüntüm sonsuz. Ahmet Say, Türkiye'nin en değerli aydınlarından biriydi, tüm müzik ve edebiyat çevresinin de başı sağ olsun." dedi.Sözlerini sürdüren Say "86 yıllık ömründe ne çok eser bıraktı. Ve çok özel çok güzel bir baba oğul ilişkisidir, son anına kadar. Başımız sağ olsun…" ifadelerini kullandı.Say "Ahmet Say için 12 Mayıs Perşembe günü saat 10:30'da Çankaya Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde bir anma töreni düzenlenecek, ardından Ankara Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı'nda sonsuzluğa uğurlanacaktır." dedi. Say, İmamoğlu'yla ilgili geçtiğimiz gün "Yanında taşıdığı insanları yadırgadım. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ekrem İmamoğlu'nu savunmuş biri olarak hesap verme durumu yaşattı bana." demişti. "Ben de mağdur edildim kusura bakmasın" diyen Say "Dolayısıyla toplumlardan af diliyorum, pişmanlığımı da söylemek istiyorum. Hiç hoş olmadı. Gözümden düştüğünü belirtmek istiyorum." diye konuşmuştu. Yaşanan gerilimin ardından Fazıl Say'a Ekrem İmamoğlu'ndan baş sağlığı mesajı geldi. İmamoğlu "Türkiye’nin önde gelen aydınlarından Ahmet Say’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet, Fazıl Say ve ailesine başsağlığı dilerim." mesajını paylaştı.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu "Değerli müzik yazarı, müzik eğitimcisi ve edebiyatçı Ahmet Say’ın vefatından dolayı büyük üzüntü duydum. Değerli aydınımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Sanat camiamızın başı sağ olsun!" mesajını paylaştı. Memleket Partisi lideri Muharrem İnce ise "Ahmet Say yaşam direnci; edebiyata, sanata olan tutkusu; üretkenliği ve aydınlığıyla nice nesillere rehber olmaya devam edecek. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." ifadelerini kullandı.Ahmet Say kimdir?1935 yılında İstanbul, Kadıköy’de dünyaya geldi. Piyano eğitimine 7 yaşında başladı. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun oldu. Ortaokul ve lise öğreniminin yanı sıra okul yıllarında 1946 yılında Ferdi Ştatzer’in isteği üzerine İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girerek 1950 yılına kadar devam etti. 1945-50 tarihleri arasında Verda Ün ile piyano, Demirhan Altuğ ile teori ve Raşit Abed ile armoni çalıştı. 1954 yılında Almanya’ya basın-yayın eğitimi almak için gitti ve 6 sene orada kaldı. Gazetecilik okurken Kurt Köhler adında bir müzikolog ve orkestra şefinin evinde pansiyoner olarak kaldı. Bir yandan da müzikolog Kurt Köhler’in özendirmesiyle müzikolojiye ilgi gösterdi. 1960 yılında Türkiye’ye döndüğünde Bingöl’e Almanca öğretmeni olarak atandı ve üç sene halk eğitimcisi ve folklorcu olarak görev yaptı. Bu dönemde türkü, ağıt ve masallar derledi, halk dansları toplulukları kurdu ve çocuk toplulukları yetiştirdi.Bingöl Hikayeleri adlı eseri bu dönemin ürünüdür. Bingöl'deki öğretmenliğinin ardından Erzincan'da halk eğitim uzmanı olarak çalıştı. 1964 yılında Ankara’ya döndü. 1967 yılında Türk Solu adlı derginin yazı işleri müdürü oldu. 1976 yılında “Kocakurt” romanını yazdı.Say ayrıca, konservatuvarlar ile üniversitelerin müzik bölümlerinde temel eser olarak okutulan müzik kitaplarının yazarıdır.Türkiye’nin önde gelen gazete ve dergilerinde yayımlanan yüzlerce müzik eleştirisi ve sanat sorunları üzerine yazdığı ilginç yazılarıyla tanınan Say, uluslararası ve ulusal müzik toplantılarında ses getiren, incelediği sorunların çözüm yollarını gösteren bildiriler sundu.