Fazıl Say Alperenlere saydırdı
Abone olFazıl Say Alperanler'i kızdırdı. İdil Biret ile görüşen gençleri komik bulan sanatçının hedefinde Erdoğan ve Günay da vardı.
Fazıl Say Topkapı Sarayı önünde protesto gösterisinde
bulunan Alperenler'e ateş püskürdü. Say, Biret'ten özür dileyenleri
karikütürlük tipler olarak gördü. Say'a göre o gençlerin daha
öfkelileri Madımak'ta iş başındaydı..
Alperenler ile İdil Biret barıştı. Ancak protestonun yankıları
sürüyor. Topkapı Sarayı'nda Biret'in verdiği konserde şarap
içilmesini protesto eden Alperenler'e bir tepki de piyanist Fazıl
Say'dan geldi.
Fazıl Say Vatan'dan Buket Aşçı'ya konuştu. Sanatçı Kültür Bakanı
Günay için "çok ucuz bir insan" nitelemesinde bulundu.
BAYAĞI KOMİKLER
Sabah gazetede fotoğrafı gördüm, kahkaha atmaktan yere düştüm. Çok
komik fotoğraflar. İdil Biret, yanında adam, oturmuşlar. Bayağı
komikler, karikatür gibi... Sonra adam, “Bizim gençler biraz fazla
celallenmiş” gibi laflar ediyor. Evet, Madımak’ta biraz daha
celallenmişlerdi. Ama kötü... Biraz daha dellenselerdi ne olacaktı?
Bir de bir şarap içilmesi niye önemli anlamadım. Gerçekten. Ben
bunu umursamıyorum. İlgimi bile çekmiyor. Ama bazı insanlar tahrik
oluyor. Neden? Veya niye ben Metin Altıok’un ölmesinden ötürü 16
yıldır acı çekiyorum da bazı insanların bu umurunda bile değil. Ne
kadar farklı yerlerdeyiz aynı ülkede. Birimiz Çin’de, birimiz
Brezilya’da değiliz. Aynı ülkedeyiz, yeter artık... Aslında ilginç
ve tahrik edici de bir durum. Yaratıcılığa yön veren... Ama
yaşaması çok çok zor...
KÜLTÜR BAKANI ÇOK UCUZ BİR İNSAN
Onu sevmiyorum ki, bu konuda bir şey düşüneyim. Önce özür
dilemesini bekliyorum. Frankfurt Kitap Fuarı’nda Nazım Hikmet
Oratoryosu’nu koymuştuk. Ama bir baktık, değiştirilmiş, hem de bize
söylenmeden. Olup biteni gazeteden okuduk. Sonra Bakan, “Nazım
Hikmet’in sırtından para kazananlar” diye laf etti. Bu insanın
canını acıtıyor. Kültür bakanı bu lafı ettiği için çok ucuz bir
adam. Benim tavrım çok net: Asıl Beethoven’ın sırtından 40 katını
kazandım! Buna ne diyecek! Benim de sırtımdan 40 katını kazanan 80
yaşında bir Alman piyanist var. Nazım’ın sırtından kendi de para
kazandı, Kültür Bakanı olduğu için. Bütün bunlar ucuz dengeler.
Buradan dönmesi gerek. Bakın, Alperenler bile özür diliyor, o da
dilesin.
FAZIL SAY'I ENDİŞELENDİREN ASIL ŞEY!
Vakit Gazetesi benimle ilgili üç hafta özel sayı yaptı. Yani onlar
böyle şeyler yapar. Oradaki insanları Almanya’daki yıllarımdan
tanıyorum. Kaldığım yurtta vardı, o tipler. Tehlikelidirler,
baskıcıdırlar. Beni burada endişelendiren Vakit Gazetesi’nin bu tür
yayınları değil. Beni asıl endişelendiren, Tayyip Erdoğan ve
Abdullah Gül’ün onları uçağına alması, o gazeteyi okuyor olması.
Çünkü onun yüzde 47 oyu var.
FAZIL SAY'IN TÜRKİYE TİPİ
Benim tipimdeki bir insan Türkiye’de hangi partiye oy verir.
Mantıklı düşünelim: Yaşam biçimim ve görüşümden ötürü AKP’ye
kesinlikle oy veremem. MHP’yi aşırı sağ buluyorum, DTP bir etnik
parti, Saadet Partisi ise şeriatçı. Geriye CHP kalıyor. Ama o da
işini yarım yamalak görüyorsa ortada eleştirilecek bir şey vardır.
Çünkü artık dünyanın en iyi müzisyenlerinden olmamıza rağmen, biri
çıkıp “Beethoven’ı iyi çalışmamış” diyebilir. Haklı ya da haksız...
Çünkü eleştiri diye bir şey var dünyada. Ben de Deniz Baykal’ın
eksikliklerini saydım. Bunu sayan ne ilk benim, ne de son. Ama
benim saymam ağırlık kazandıran bir unsur. Bu kitabı imzalayıp
Deniz Baykal’a da göndereceğim. “Her zaman saygıyla ve sevgiyle”
diye imzalayarak...