Faydası say say bitmiyor
Abone olÇiğ ya da pişirilmiş sarımsak tüketenlerde, mide, bağırsak, prostat, gırtlak ve meme kanseri daha az görülüyor.
Amerikan Diyetetik Derneğinin Denizaşırı Ülkeler Türkiye
Temsilcisi Diyetisyen Selahattin Dönmez, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, sarımsağın yapısında bol miktarda su, şeker içeren
karbonhidratlar, kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino
asitler bulunduğunu belirtti.
Sarımsağın ayrıca yüksek miktarda fosfor, potasyum, kükürt, çinko,
orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da
kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks
vitaminlerini içerdiğini belirten Dönmez, "Uygarlık tarihi boyunca
sarımsağın tıp alanında özellikleri değerlendirilmiş ve birçok
hastalığın tedavisi amacıyla kullanılmıştır" dedi.
Dönmez, sarımsağın bugün de atardamarları etkileyen hastalıklar,
kanser, bağışıklık sistemi bozuklukları ve ağrılı eklem
hastalıkları gibi birçok kronik hastalığın önlenmesi ve tedavisi
amacıyla kullanıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Sarımsağın en önemli biyokimyasal özelliklerinden biri, vücuttaki
zehirli toksik maddeleri atmaya yardımcı olma (antioksidan)
potansiyelidir. Sarımsağın bu özelliğinin, içinde bulunan organik
kükürt bileşiklerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Çiğ
sarımsakta da antioksidan potansiyel vardır, ancak yüksek dozları
kalp, karaciğer ve böbreğe toksik etkiler gösterebilmektedir."
KANSERE ETKİSİ
Diyetisyen Dönmez, sarımsağın, organizmada birçok işlevi olduğu
gösterilen, insan vücudunda doğal olarak üretilen nitrik oksiti
artırıcı etkisi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu mekanizmalar sarımsağın damar sertliği ve hipertansiyon
tedavisi ile koruyucu önlem rollerini açıklamaktadır. Sarımsağın
çeşitli mekanizmalarla kanser yapıcı etkenleri engelleyebileceği,
bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyerek de kansere karşı
yararlı olabileceği bilinmektedir. Sarımsak yıllardır
kardiyovasküler hastalıkların tedavisi için kullanılmaktadır."
Sarımsakta çok sayıda değişik insan bağışıklık sistemini
güçlendiren ve hatta dengeli bir beslenmeyle alındığı takdirde
çeşitli kanser risklerini azalttığı bilinen kimyevi madde
(fitokimyasal) bileşiklerinin bulunduğunu belirten Dönmez, şunları
kaydetti:
"Sarımsağın özellikle antioksidan özellikleri kükürt
bileşiklerinden başka içerdiği, özellikle meyve ve sebzelerde
yaygın olarak bulunan renk maddelerinin bazılarından
kaynaklanmaktadır. Bu maddelerin diyetle alımı, koroner arter
hastalığı ölüm riski ile ters yönde ilişkili bulunmuştur.
Çalışmalar sarımsak tüketiminin artırılmasının, kanser
görülme sıklığıyla yakın ilişkili olduğunu göstermiştir. Yapılan
çalışmalar, çiğ ya da pişirilmiş sarımsak tüketimi ile mide,
bağırsak, prostat, gırtlak ve meme kanseri arasında ters ilişki
olduğu sonucunu göstermektedir.
Yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, sarımsağın diyetle
tüketiminin özendirilmesi ve önerilmesi, kanser ve kalp damar
sistemi rahatsızlıkları gibi kronik hastalıklardan korunmada
yararlı olacaktır. Sağlıklı beslenme programında tüm sebzeler ve
meyveler gibi sarımsağın da yeri önemlidir. Her birey sarımsak
tüketimine dikkat ederek, mutlaka
bu ürünü beslenme alışkanlıkları içerisine
yerleştirmelidir."