WTA İstanbul Tenis Turnuvası Finali'nde hiç de gerek olmayan bir
siyasi şov sahnelendi burasını kabul ediyorum.
Belki de dünyanın hiçbir yerinde siyasiler spor alanını siyaset
arenasına çevirmezler.
Bu ayrı bir tartışma konusu...
Orada bakanları protesto edenlerin asıl tepkilerinin de spora
siyaset karıştırılmaya çalışılmasına olduğunu sanıyorum.
Zaten protesto edenler de durumu böyle açıklıyorlar.
Orası siyasi bir miting alanı olmayınca tenis severler de
kendilerince haklı olarak hiç de centilmence olmayan bir şekilde
bakanları protesto ettiler.
Orası ne turnuvayı sahiplenme mekanıydı ne de protesto.
Ama oldu bir kere.
Fatma Şahin bence AKP'nin en değerli bakanı.
AKP ile hiç yıldızı barışmayan partililerin de halkın da
saygısını kazanmış bir bakan.
Ve aslında onun bu saygıyı kazanmasına neden olan da
protestolara olan saygısı.
Daha önce, İstanbul'da düzenlenen 2012 yılı Dünya Bankası
Kalkınma Raporu Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma Tanıtım toplantısı
sırasında da protesto edilmiş "müdahale edilmesin" uyarısına rağmen
3 kadın, güvenlik görevlileri tarafından salondan dışarıya
çıkarılmıştı.
Bugün de tenis turnuvasında yaşananlar için bir açıklama yaptı
bakan...
Yine protestolara karşı duyarlıydı:
"Herkes o konuda gerekli konuşmayı yaptı. Yeniden konuşmaya
gerek yok. İç siyasette otururuz, sandıkta gerekli hesaplaşmayı
yaparız ama orası uluslararası bir arena. 170 ülkede canlı yayın
var ve ben orada ülkemi temsil ediyorum. O yüzden onu yapan
arkadaşların empati yapmasını, hoşgörülü olmasını, ülkenin menfaati
için topyekun hareket etmeyi öğrenmeleri gerekiyor"
Hakaret etmeden, oradaki vatandaşlarla empati yaparak, onları
terörist ilan etmeden yapılmış bir açıklama...
Keşke bütün siyasetçiler kadın olsa diye geçiyor aklımdan...