Fatma Şahin Gaziantep'den aday olacak mı?

İMD Başkanı Hadi Özışık, Fügen Toksü, Gülin Çelikler, Serkan Kalemciler ve Ekrem Cengiz Teymur'la İstanbul Wow otelde bir araya gelen Bakan Şahin, gündemdeki sorulara samimi cevaplar verdi.

"Gaziantep Belediye Başkanı olacak mısınız?" sorusuna hazırlıklıydı Fatma Şahin. Soruya hazırlıklı olduğu gibi yaptığı açıklamalarla da, aslında bu koltuğa hazır olduğunu ortaya koydu.

"Çalışma devam ettiği için netleşen resmi olarak açıklanan bir şey yok, önümüzdeki haftalarda çalışmalar açıklanacak. Bir takım isimlerle ilgili bir takım haberler çıkıyor bakanların kendi şehirlerinde başkan adayı olacağı gibi. Netleşmeden bu konuda çok yorum yapmak dogru değil diye düşünüyorum" şeklinde yanıtını verdi.

GAZİANTEP'E HİZMET EDEBİLMEM ÇOK ONURLU 

Gaziantep'e hizmet edebilmenin büyük onur ve şeref olduğunu ifade eden Şahin, "Ülkenin demokratikleşmesi çok önemli modern çağda, yerel yönetimler çok güçlü kaynak almakta. Böyle bir pozisyonda ben bakanlığı çok severek yapıyorum. Yoksulun yetimin, hastanın mağdurun bakanlarıyız. Hala yapacak çok işimiz olduğunu düşünüyorum. Bu görev çok kutsal bir görev. Kendi şehrim kendi topraklarım doğduğum yer, bu kadar devlet tecrübesinden sonra doğduğum yere Gaziantep'e hizmet edebilmem de çok şerefli ve onurlu. Dolayısıyla bu süreçte öne çıkan karar neyse bu karara saygı duyarız, gereğini yaparız. Biz bulunduğumuz makamın gereğini yapmak için konumlanan bir ekibiz" dedi.

Bakan Şahin İMD buluşmasında Diyarbakır izlenimlerini de paylaştı. Dershaneler konusunda da konuşan Şahin'in açıklamalarından satırbaşları şöyle;

DİYARBAKIR'DA CADDELERDEN ÇOK ETKİLENDİM

Diyarbakır'a çok kere gittim orada büyük bir zenginlik var, büyük bir medeniyet var. Fakat biz bunları hiç konuşmadık, biz bunların hiçbirinin dünyaya pazarlamasını yapamadık. Hep kan, gözyaşı acı şehirle örtüştü. Yeni dönemde sayın Başbakan'ımızın ve Baydemir surları gösterdi, şehircilik adına büyük bir hazine olduğunu gösterdi. Biz yeni bir sürecin alt yapısını oluşturuyoruz. Bu ülkeye yıllardır şehit gelmiyor, bir yıldan beri kan akmıyor. O kadar büyük bir kazanım ki herkesin bu kazanıma sahip çıkması gerekiyor. Bizim burada o pozisyonları desteklememiz ve güçlendirmemiz lazım, kardeşlik hukunu geliştirmemiz lazım.

Diyarbakır'da caddeler boş, balkonlarda perdeler kapalı. Ama şimdi hepsi balkonunda hepsi caddede hepsi Başbakan'ımızı karşıladı. Beni en çok şehrin fotoğrafı etkiledi. Başbakan'ın yanına nur yüzlü bir teyze geldi 80 küsur yaşında 'Bu işi başarırsan sen başarırsın, artık huzur istiyoruz barış istiyoruz' dedi.

Beni en çok şehrin fotoğrafı etkiledi Diyarbakır'da iç içe insanların beraber olduğu kaynaştığı bir Diyarbakır caddesi, bu iyiye gidişin işareti. Yerelle genelin gücünü birleştirmediğiniz zaman iyi bir iş yapmanız kolay değil. Herkesin Diyarbakır ve Türkiye üzerinde bu gücü birleştirmesi gerekiyor.

Diyarbakır'da Gazianteple kıyasla daha çok sey yapılmalıydı. Diyarbakırın alt yapısı potansiyeli Antep kadar ama başarılı olamadı. Bunda Baydemir'in etkisi yok, dış etkiler Diyarbakır'a ülkeye zarar veriyor.

Başbakan'ın ilk kez binadan içeri girmesi Baydemirle el ele tutuşmaları karşılıklı bir şey, iki tarafında elini açması gerekiyor. Tek taraflı olmuyor.

KÜÇÜK GELİN RAKAMLARI AZALDI

Bizim en büyük sorunumuz, rakamların dilini çok okuyamıyoruz, tartışmalarrı bilimsel yapamıyoruz. Hep bir bilgi kirliliği var. Çocuk gelinlerle ilgili baktıgımızda 90'lı yıllardan 2013 yılına 18 yaş altı evlilik, %9'a düştü. Türk aile yapısında %7.5' 8'e düştü. Bunun sıfırlanması lazım, bu bizim hedefimiz. Herkes 18 yaşın altında evleniyor, sanki kötüleşiyormuş gibi algılanıyor, rakamlardaki iyileşmeyi de görmemiz ve neler yapmamız gerektiğini de konuşmamız gerek.

Kız çocukların okullaşmasında destek bugün baktıgımzda kızlar ve erkekler eşit bir şekilde eğitim imkanına başlaı. Üniversiteye giden kızların oranı %13'den %35'e çıktı.Bunlar çok iyi iyileşmeler.

Kadın erkek eşitliğini özümsemek ile normalleştirme de bir mücadele biçimi. Muhafazakar kesimde yoksul kesimde herkes çocugunu okutmak istiyor. Sapla samanı karıştırıyoruz analizlerimizi dogru yapamayınca hedefleri karıştırıyoruz. Sosyal alanda daha iyi hedeflere kitlenmeliyiz, çünkü ideolojilerin partilerin çok da üstünde kız çocuklarını kalkındırma ideali.

Kız çocukların sağlığına dair hiç bir rakamı geriye götürmedik. İç siyeset bunu göstemek istemiyor. Bu bir süreç bunun sorun oldugunu görmek gerekiyor. Başbakanın dönemine kadar sorun olarak görülmedi bu konu ve eskiye oranla kadına şiddet haberleri azaldı. Biz gece gündüz seferberlik yapıyoruz ama toplumun da bize destek vermesi lazım.

Aile içi şiddet ve boşanmalar internetle artmaya başladı. 2011' de yapılan araştırmayla ilk kez internet ve sosyal medya nedeniyle boşanma oranları rakamsal olarak göstermeye başladı. İnternet alanı iyi kullanılmazsa eşler arasında güven sorunu oluşmaya başlar. Sizlerle birlikte çalışılması gerktiğini düşünüyorum.
 

'BAŞBAKAN TAVSİYE VERİYOR'

Bakan Şahin Başbakan'ın dört çocuk isteğiyle ilgili olarak da, 'Hem kariyer hem çocuk yapmak isteyen kadınlar daha fazla kreş istiyor doğum izni istiyor. bu talepleri biz topladık ve çalışan anneler için alternatif oluşturmak istiyoruz. Erdoğanın amacı kadını eve hapsetmek istiyor deniyor biz kadınlara teşvik veriyoruz. Üniversiteyi biten kızların %75'i istihdam içerisinde. Kadının tercihi kendiin bizim amacımız alt yapıyı oluşturmak. Başbakan yalnızca tavsiye veriyor kimsenin çocuk doğurmasına karışmıyor. Burada MEB raporları kalkınma raporları var bunlar yıllar önce yapılmış iyi bir diyologla bilimsel çalışmalarla çözmeliyiz bunu' dedi.

ETÜT MERKEZLERİ KAPATILACAK MI?

Şahin, gündemde yer alan dershanelerin kapatılması tartışmaları için düşüncelerini; Çirkin atışmaların eğitim sitemimize bir katkısı yok. Özel okullara dönüşmek için bir yapılanma gerkiyorsa herkesin o masaya gelip beraber çalışması gerekiyor.Bu konuların hepsinden çıkıp kenetlenebileceğimiz birleştirebileceğimiz modeller geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Öğretmenlerin hiç biri mağdur edilmeyecek Başbakan da söyledi. Karşılıklı mansetler üzerinde gitmez bu. İletişimle çözmeliyiz bu meseleyi. Etütler kapatılmayacak devam edecek. Birileri çatışsın ben ben bundan nemalanayım diyen bir anlayış var etüt merkezleri kapatılmayacak. şeklinde dile getirdi.


'DİYARBAKIR TÜRKİYE MESELESİDİR'

Şivan Perwer neden ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, Kürtçe şakı söylediğinde 40 yıl ülkesinden uzak kalan bir sanatçı var ortada. Bu sadece Ak Parti meselesi değil, Türkiye meselesidir. Ben Perwer'i Kuzey Irak'ta Nimet Hanımla da dinledim.Neden biz bu insanları bu hale getirdik diye cesaretle üzerine gitmemiz ve 76 milyon için yapılması gerekeni yapmamız lazım. Toplumun %90'ı da çözümü destekliyor. Herkese yeterince alan var bu ülkede, bizim gibi düşünenler çoğunlukta ve Ahmet Kaya meselesi ülkenin nereden nereye geldiğini gösteriyor. Herkes bir yana çekmeye çalışıyor ama bizim bundan ders almamız gerekiyor. Acıları büyüterek siyaset yapmamamız gerekiyor.