Fatiha bilmeyen ünlü köşe yazarları

Murat Bardakçı, Medya Kritik'te Doğan Satmış ve Ahmet Tezcan'ın basın özgürlüğüyle ilgili sorularını yanıtladı. Bardakçı, Türkiye'de basın özgürlüğünün yanlış anlaşıldığını söylerken, yazarların gazeteci olduğunu söyleren gazetecileri ise cahil olmakla suçladı. Bardakçı'nın bir tespiti var ki programa katılanlar kadar izleyenleri de şaşırttı!

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Medya Kritik'te Doğan Satmış ve Ahmet Tezcan'ın sorularını cevapladı. Soner Yalçın'ın tutuklanmasıyla başlayan "basın özgürlüğü" tartışmalarını değerlendiren Bardakçı, Türkiye'de özellikle Ortadoğu ülkelerine oranla basın özgürlüğünün bulunduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Türkiye'de basının geçmişine baktığımız vakit birçok ülkeye, özellikle Ortadoğu ülkelerine oranla basın özgürlüğü vardı. Bazı dönemlerde de Batı ayarında bir basın özgürlüğü vardı. Bugün de Türkiye'de basın özgürlüğü olduğuna inanırım. 
 

Demokrat Parti döneminde çok sayıda gazeteci yazılarından ötürü tutuklanmış, hapse girmiştir. İktidar kavgasında taraf olursanız tutuklarlar. Bu yazıyla tutuklanmak değildir, başka bir şeydir. 

Köşe yazısındaki siyasi görüşü yüzünden tutuklanan köşe yazarı ben bilmiyorum şu anda."

Malesef birkaç kişi dışında Türk basınına büyük bir cehalet hakim. Özellikle 12 Eylül sonrası çok büyük bir cehalet hakim. Tanzimat sonrası ve Cumhuriyet döneminin en önemli isimleri gazeteciydi. Şimdi yazarlar gazeteci oluyorlar. Başlıklar slogan şeklinde, hepsi kalıp. İfadeler hep aynı, Türkçe gitti. Günlük haberler, 220 kelimeyle ifade ediliyor. Gazetecilerin çoğu memleketini bilmiyor.

Gazetecinin küçük dağları ben yarattım havasında dolaşması çok büyük hatadır. Bu sorumluluktur. Damgalamayacaksın, çünkü bütün bunlar bir histeri, paranoya yaratıyor. Özgürlük hakaret etmek değildir. Muhabir olayı verir. Köşe yazarı yorumlar, ama hakaret etmeyerek."

MAKSAT BASINI KÖTÜLEMEKSE...

Murat Bardakçı, Doğan Satmış'ın "Bazı gazetelerde '5 gazeteci sırada' diyorlar, bu tür yayınlar için ne diyorsun?" sorusu üzerine şu cevabı verdi:

"O gazetecilerin bağlantılarını gösterir bu. Sen, ben niye söylemiyoruz bunları? Biz onların sözcüsü değiliz çünkü, biz gazeteciyiz. Maksat Türk basınını kötülemekse ben buna izin vermem."

"BASININ EKSERİYETİNE CEHALET HAKİMDİR, FATİHA OKUMAYI BİLMEZLER"

Bardakçı, sözlerine şöyle devam etti:

"Önemli bir gazetenin üst düzey isimlerinin bulunduğu bir toplantıda, 1000 dolar vereceğim, biriniz Fatiha okuyun dedim. Bir kişi okuyamadı. Bu cehaleti gösterir. Laik sistemle hiç alâkası yok, bu cehaleti gösterir basındaki. 

Basınımızda birçok kişi Türkiye'nin müslüman olmasından utanır. Türkiye'de hâlâ 'cuma günleri sokaklarda namaz kılınıyor yeni çıktı bu adet' diye haber yapılıyor."