Fatih Terim'i nasıl bilirsiniz!..

Şu bizim Türk spor basını adına üzülüyorum!

Hatta sadece spor basını değil!..

Bazı anlı şanlı ünlü yazar kadrosu adına da!

Çünkü;

Fatih Terim Milli Takım’ı bıraktı…

Ellerinde malzeme kalmadı!..

Ne yapacaklar?

Nasrettin Hoca misali bindikleri dalı kestiler!

Fatih Terim ismi, onların güçlü varlığı için her zaman bulunmaz bir nimetti!..

Çünkü;

Kendi egolarını tatmin etmek isteyen...

Niye bize merhaba demedi...

Niye bize pas vermiyor...

Niye bize merhaba demedi ...

Niye bizi ziyaret etmedi...

Niye bize telefon açıp hal hatır sormadı..

Niye eleştiri yapınca beni muhatap almadı...

Niye aramıza mesafe koydu...

Niye bizim gazeteye gelmedi...

Niye bizimle oturup konuşmuyor...

Diyerek b ülke spor basınında Fatih Terim karşıtlığı yapıldığını her zaman gördük!..

Hatta " Cumhurbaşkanı Erdoğan onu destekliyor"  diye siyaseten saldıranlar görülmedi mi?

“Kim bu adam ki çekiniyorsunuz ondan” diye meslektaşlarını ve futbolcuları gazlayanlar konuşulmuyor mu?

Kendi Fatih Terim aleyhine yazamayıp başkası adına yazı yazanlar iddia edilmiyor mu?

Sonunda zafere ulaştılar!..

Kurtuluş savaşları mübarek olsun!..

Ama hepsi şimdi  Fatih Terim’ siz  yani malzemesiz kaldı!..

Şimdi ne yapacaklar diye merak ediyorum ama baksanıza şimdi de “Fatih Terim Galatasaray’ın başına geçsin”  diye dua ediyorlar!

Peki bu adam ne yaptı ki size ki  böylesine düşmanca duruş göstererek Türk halkı üzerinde bile Terim alerjisi yaratmayı başardınız!..

Hiddink’ler gelip dünyaları kazanıp giderken ses çıkarmadınız ama Terim’i para hastası yaptınız!

Bakın bu zihniyetlerin arasında öyle isimler var ki bu ülkenin Cumhurbaşkanına bile kendilerine eyvallah demediği için eleştirmeyi marifet sayarlar!..

Yeter ki Terim gitsin milli takım yenilsin önemi yok diyen bu tipler Erdoğan’dan kurtulmak için Türkiye’nin batmasına da razı olacak tiplerdir!..

Acı ama gerçek budur..

Kim ne derse desin, kim ne yazarsa yazsın bu ülkede Fatih Terim Türk sporu için bir tarihtir, bir gerçektir…

Son dönem geldiği gibi her zora düşüldüğü zaman ‘Gel kurtar’ denilen adam olmuştur!..

Hataları yok mu?

Kimin yok ki!

Son Alaçatı olayında olduğu gibi tabi ki eleştirilebilir…

Davranışı doğru değil!..

Kimse bunun aksini  söylemiyor..

Ama  Arda olayında olduğu gibi futbolcular üzerinde tezgah kuran, o futbolcularla kol kola girip haber yapanların onu hedef gösterdiğini söylemek zor mu?.

Kardeşim;

Bu adamın görevi teknik direktörlük ise ben “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” ata sözüne bakarım...

Sahadaki icraata bakarım…

Rakamlara bakarım…

Katıldığımız Avrupa şampiyonalarına bakarım..

UEFA kupası gibi aldığı kupalara bakarım…

Var mı Fatih Terim’in eşi benzeri!

Adam olmaz denileni yapıp UEFA kupasını aldı çekemeyenleri gördük.. Adam Milan’ı çalıştırdı  hazmetmeyenleri yaşadık.. Adam milli takımla olağanüstü zaferler yaşadı sevinmeyenlere tanık olduk…

Bu adam size ne yaptı arkadaş!..

Sizi mi aşağıladı ?

Size mi küfür etti?

Bu ülkeye ihanet mi etti?

Silah zoru ile mi göreve geldi?

O sözleşmeleri silah zoruyla mı yaptı?

Söyleyin..

İş, spor basınının dışına çıkmış bazı siyaset yazarları da malzeme buldular ya vurun abalıya misali.. 

Bazıları var ki enteresan!..

FETÖ' ya zorla iki kelime ederken Terim'e bindirdikçe bindiriyor!..

Hatta çevresine 'Niye siz yazmıyorsunuz' diye gaz veriyor..

Nedir bu kompleks!..

Ülkenin bu kadar sorunu varken  bütün dertleri Fatih Terim!..

Peki Rüştü Reçber efendi neden Fatih Terim’e  saldırır!

Onu bilmemek için aptal olmak lazım…

Terim geldi, o milli takımdaki görevinden gitti!

İşte bu!

Menajer olarak kalsaydı yazar mıydı, pardon yazdırılır mıydı bu yazılar?..

37 yaşında  kendisini milli takıma alırken iyiydi!

‘Hadi koçum ‘diyerek iyi gaz verilmiş!..

Baksanıza şimdi Fatih Terim’i yiyen kahraman olarak gösteriliyor!..

Peki Rüştü Reçber bundan bir yıl önce 6 Mayıs 2016 tarihinde Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen spor söyleşisinde Fatih Terim’le ilgili bir soruya  nasıl cevap vermiş:

“Fatih Hoca teknik adamlık bilgilerinin dışında aynı zamanda bu tür unsurları iyi bilen, iyi uygulayan bir kişidir. Gençlik yıllarımda özellikle 1990'lı yıllarda Fatih Terim'le çalışmaya başladığımız zaman şunu gördük, öyle bir konuşma yapardı ki bize, bazen büyüklerimiz şöyle derdi: 'Ölüyü mezardan getirip top oynatacak şekilde konuşur.' Yani biz özellikle Doğu insanı olarak bu tür hassas olaylarda iyi tepkiler verebiliriz. Tabi bu motive kısmıydı diğer kısmı da az önce belirttiğimiz gibi işine odaklandığı zaman işini iyi yapan bir teknik adam, bunun da hakkını vermek gerekir.”

İşte bu Rüştü Bey “Ölüyü bile mezardan çıkarıp top oynatır” dediği Fatih Terim’in istifasını isteyen adam!

Açın Youtube’dan daha bir yıl önceki konferansta söylediklerini dinleyin…

Kendi egolarını tatmin etmek için her defasında Fatih Terim kompleksine kapılıp böyle bir değeri yıpratmaya, aşağılamaya, küçültmeye çalışanların çabaları, aslında hep nafile çabalar olarak dönüp yarın kendilerini vurmuştur…

Kim ne derse desin, kim ne yazarsa yazsın…

Fatih Terim adamdır!..

İlkeli, dürüst, çalışkan, namuslu, kıvırmayan, kaypak olmayan, mert, yiğit, cesur, doğru bildiğini karşısındaki kim olursa olsun söylemekten çekinmeyen  her zaman başı dik kalmış bir adamdır!..

Ama onu iyi  tanımak gerek!..

Hayatının hiçbir dakikasında hiç yalaka olmadı!..

Hayatının hiçbir döneminde inanmadığı  hiç bir şeye evet demedi…

Hayatının hiçbir döneminde eğilmedi..

Hep adam gibi geldi adam gibi gitti!..

Hataları yok mu var!

Son olayda olduğu gibi ‘Acaba ne olur’ hesabı yapmadan çok çabuk sinirlenen, çok çabuk tahrik edilen bir aksiyon adamı olması, düşünmeden patlaması  ne yazık ki ona pahalıya mal oldu!..

Olmamalıydı!..

Ama futbol yaşantısında da böyleydi bugün de…

Hatırlıyorum Adana’da bir A. Demirspor maçında kendisine laf ettiği için yakın arkadaşı rahmetli Erol’a kafa atıp kırmızı kart görmesini..

Dün neyse bugün de o!

Bakmayın siz onu sırca köşklerin adamı gibi gösterenlere Fatih Terim Adana’dan çıkmış Anadolu’nun kendisi gibi yürekli bir adam..

Çıkın kendi döneminin  başka takımlarda oynayan efsane futbolcuları ile tek, tek konuşun  aralarında nasıl bağ var!..

Bir dinleyin onu Ali Kemal Denizci’ den..

Bir dinleyin onu Bekir Barçın’ dan…

Anadolu’nun bağrından çıkmış bir gazeteci olarak, yani Galatasaray’da 5 numaralı formayı giyindiği 1981 yılından bu yana Fatih  Terim’i hep  iyi tanımaya çalıştım…

Zaman, zaman bir araya geldim, zaman zaman konuştum, zaman zaman mesajlaştım..

Öyle yüksek dağları o yarattı denilenin aksine alçak gönüllü bir adam…

Siz bilir misiniz onun  ihtiyaçlı olan arkadaşlarına için yaptığı yardımları!

Anlatmaz!

O nedenle o dışarıdan görüldüğü, tv ekranlarında  anlatıldığı gibi adam değil…

Bakın çok yakın bir futbolcu arkadaşının kardeşinin çocuğu önemli bir hastalığa yakalanır tedavi olması gerekir. O futbolcu arkadaşı duyarlı olmayınca kardeşi ondan destek ister.

O da ’Arkadaşım rencide olur. Sakın o yaptığım desteği duymasın ben gerekeni yapacağım’ diyerek  arkadaşının yeğeninin tedavisine destek olur..

İşte Fatih Terim böylesin asaletli bir yürektir..

Milli  Takım kampında yaşananları resmen kendi elinde büyüttüğü çocuklarını toplum önüne  atmamak için baba gibi davranarak adamlık ve Teknik Direktörlerinde bir insan olduğunu göstermiştir.

O nedenle…

Eğer bu ülkede spor dünyasında bir adamlık dersi verilecekse onu en iyi verecek adamların başında geleceğini iddia ile söylerim..

Herkes  Teknik Direktör olabilir..

Ama herkes lider bir Teknik Direktör olamaz!

Bir anımı anlatmak isterim..

Trabzon’da 80’li yıllarda spor muhabirliği yapıyorum.

Trabzon-Galatasaray maçını var. Ben de maç önce  dönemin unutulmaz Teknik Direktörü Özkan Sümer’in yanında  Fatih Terim’den forma istiyorum.

Maçtan sonra vereceğini söyler Hoca.

Maçı G. Saray kaybeder..

“Ben nasıl isteyeceğim” diye soyunma odasının kapısında beklerken, beni  içeriden görünce çağırıp  terli forasını çıkarıp bana verir..

Ve 35 yıldır o 5 numaralı  forma bende..

Mütevaziliğe bakın…

Yine bir anı..

Hoca Fiorentina’yı çalıştırıyor. Ben de o günlerde yazarlık yapıyorum. Onun başarıları ile ilgili bir köşe yazısı kaleme aldım…

Bir baktım..

Yazının çıktığı gün gazetemizin faksına Fiorentina kulübünün resmi antentli kağıdında Fatih Terim’in şahsıma yönelik   teşekkür yazısı düşmüş!..

Anadolu’daki bir gazeteciye karşı İtalya’dan gelen duyarlılığa bakın…

Bu adam mı yüksek dağları yaratan adam!

Öyle kendinden başkasını düşünmüyor denilen Fatih Terim’in  tam aksine bütün arkadaşlarına destek olmuş, omuz vermiş, iş vermiş, hatta ihtiyacı olanlara maddi yardım etmiş bir adam olduğu gerçeğini kim inkar edebilir ki?

Türkiye’de ona karşı duruş gösteren, onu Türk halkına yanlış anlatan ve aleyhinde lobi oluşturulmasını sağlayanların tek derdi karşısında ezilmeleridir!..

Onu yönetememeleri, onu kullanamamaları, onula istedikleri gibi bir araya gelememeleri gerçeğidir.

Milli takımın başına onu 3 kez kim getirdi?

'Beni getirin'diye  kulis mi yaptı?

Para dedikleri sözleşmeleri silah zoruyla mı yaptı?

Güzel bir söz vardır..

Tarih gerçekleri yazar…

İşte o gerçekleri de Fatih Terim yazdı hep…

Silemezler…

YİĞİDİ ÖLDÜRELİM AMA HAKKINI VERELİM..

Güle, güle Fatih Terim..

Son söz Arda'ya!..

Fatih Terim'in ayrılışının ardından sosyal medya hesabından 'Herkes ettiğini bulur'diye bir paylaşım yapmış.

Ayıp etmiş..

Büyük bir saygısızlık. 

Sevgili Arda "Ne oldum deme, ne olacağım de!"

Bir sözde Çankaya Belediye Başkanı Sayın Taşdelen'e..

Fatih Terim  parkın ismini kaldırmış!..

Bravo ya!..

Ne yaptı bu adam ?

Ülkeyi mi sattı?

Hainlik mi yaptı?

Yolsuzluk mu yaptı?

Sayın Başkan şunu unutmayın parkın ismini kaldırabilirsiniz ama  Fatih Terim'in Türk futbolundaki başarılarını silmeye  gücünüz yetmez !..

Kimler geldi kimler geçti  bu belediyelerden!

Yarın sizin isminiz  unutulur ama Fatih Terim  ismi unutulmaz!..

Yok efendim yine tazminat almış!..

Bu iş profesyonel dünya.

O sözleşmeleri silah zoruyla mı yaptı?

Oy avcılığı buna denir sayın Başkan!..

Ama madem öyle parkın ismini  değiştirdiniz Genel Başkanınızı da mutlu etmek için 'KONTROLLÜ PARK' diye koysaydınız yakışırdı!..