Fatih Terim'den Ali Koç'a 'kabadayı' yanıtı!
Abone olSchalke 04 maçının ardından konuşan Fatih Terim, derbide yaşanan olaylarla ilgili ''Bugün zamanlaması manidar olan sevk... Sevk etme mi desem, zevk etme mi desem, kararsızım. Üste çıkmak için, had aşmak ve sokak kabadayısı gibi ifadeler kullanmak, bizim sandığımız Ali Koç vizyonuna yakışmıyor.'' dedi.
Galatasaray deplasmanda Schalke 04 mağlup olurken teknik
direktör Fatih Terim maç sonu açıklamalarda
bulundu. Karşılaşmanın ardından konuşan Fatih Terim, yenen
gollere değindi. Terim, ayrıca derbide yaşanan olaylarla ilgili
konuşurken ''Bugün zamanlaması manidar olan sevk... Sevk etme mi
desem, zevk etme mi desem, kararsızım. Kararları Perşembe günü
göreceğiz. Üste çıkmak için, had aşmak ve sokak kabadayısı gibi
ifadeler kullanmak, bizim sandığımız Ali Koç vizyonuna yakışmıyor.
Umarım yanılmıyorumdur. Hasan, kimsenin cezalandırmasını
beklemeden, kendisini cezalandırır. Yaptığının yakışmadığını ve
zarar verdiğini de biliyor.'' dedi.
İlk olarak Schalke 04 maçı ile ilgili düşüncelerini aktaran Terim, "Oyuna böyle bir golle başlamak büyük talihsizlik. 1-0 mağlup başladık. Alakası yokken bir gol yedik. Birkaç dakika bunun şokundan sonra oyunda dengeyi sağladık. Açıkçası ilk yarıda 5-6 tane gol girişimimiz var, bunlardan bir iki tanesi de pozisyon. Beraberliği yakalayamadık. Ama gerek topun bizde kalması, istek, arzu, zaman zaman ileride baskı, bunların hepsini yaptık. Ama maalesef skoru değiştiremedik. Yakaladığımız basit pozisyonları gole çeviremiyoruz, ama kolay yiyoruz. Porto'da buradan daha kolay pozisyonlara girdik ama onu da atamadık. Böyle bir problemimiz var. İkinci yarı için söylenenecek şey, gole kadar oynanan bölüm. Golden sonra Schalke oyunun hakimi oldu, biz de oyunu bıraktık. Schalke'yi tebrik ediyorum, bizden daha iyi oynadılar ve kazandılar" dedi.
Derbi maçta yaşanan olaylar ve PFDK'ya sevk edilen isimlerin belli
olması üzerine konuşan deneyimli teknik adam, şu ifadeleri
kullandı: "Derbi sonrası olayları değerlendirdiğimizde belki
sportif olarak birçok şeyle boğuşuyoruz, çözüm bulmaya çalışıyoruz.
Ancak derbiden sonra iğneyi kendimize batırırken, bir de dış
meseleler var. Cuma günü derbide tek bir pozisyon veya kişi
üzerinden sorun çıkarmaya çalışmak çok doğru bir şey değil. İkinci
yarı 2-0 önde devam ederken, bir takımın temposunu düşüren, aldığı
veya almadığı veya yanlış aldığı kararlarla önce oyunu sabote edip,
sonra tribünleri ve bizleri çileden çıkaran bir saha yönetimi
vardı. Yetmedi, maçın başından beri, susmayan ve durmayan rakip
takım yedek kulübesi de var. Bazen tribünden seyretmekle,
televizyon başından seyretmek insanları yanıltabilir. Çok büyük
farklılıklar olduğunu görebilirsiniz. Ben o akşam maç bitiminde
takip eden olayların hiçbirini tasvip etmiyorum. Ancak olayların o
boyuta gelmesine sebep olanların da değerlendirme sürecine tabii
olması gerektiğini düşünüyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Bu
olaylar kimin işine yaradı, bir bakın isterseniz. Kimin gündemini
değiştirdi? Bugün mesele Fatih Terim, takım veya kişiler değil.
Meseleye Galatasaray'a sahip çıkmak olarak bakılmalı. Görüş
ayrılıklarını bırakmalı, birlikte hareket etmeli Galatasaray.
Galatasaray ile Fatih Terim'in yan yana olmasından rahatsız olanlar
var. Büyük resme baktığımızda, kenetlendikçe, emeğini, haklılığını
aramaktan çekinmeyen bir kitle ortaya çıkıyor. Dünya üzerinde çok
az böyle oluşum vardır."
"MELO'YA KÜFREDEN DE BU HAKEM DEĞİL Mİ?"
Bugün sevk kararlarının açıklanmasının çok manidar olduğunu
belirten Terim, "Bugün zamanlaması çok manidar olan sevk... Sevk
etme mi desem, zevk etme mi desem... Kararları perşembe günü
göreceğiz. Fakat sevklerden anladığım bir şey var, biz galiba kendi
kendimize olay çıkarmışız maç sonu. Sevklerden anladığım bu. Şimdi
bir kayrılma meselesi var. Deklerasyonda bir kayrılma meselesi var.
Ben hiçbir zaman kayrılmadım. Ben hayatım boyunca çalıştım,
didindim, uğraştım. Hata yapmadım mı, yaptım. Ama hiç o tabakadan
olmadım. Son yıllara bakarsak, kimlerin kayrıldığını da daha net
görürüz. Bu arada da Türk spor tarihinin en büyük cezasını almış
biri olarak konuşuyorum. Bana verdiler en büyük cezayı. Ben adil
olunmasını istiyorum. Ben tahrik unsurları ile niyetin doğru
okunmasını istiyorum. Maçtan sonra konuştum. Ben TFF'yi, başkanı ve
yönetim kurulundakileri, hakem kurulunu, bu organizasyonun içindeki
aktörleri, pek çok kişiden daha iyi tanırım ve bilirim. Skor
istediği gibi olmadığında veya işler iyi gitmediğinde, hedef
göstererek işin içinden sıyrılacak biri olmadığımı da herkesin
bildiğini düşünüyorum. Çok önemli bir şey söyleyeceğim. Aralık
ayında geldiğim günden itibaren, son derbiye kadar, herkes
hakemlere ateş püskürürken, ben hakemlerle ilgili tek söz
söylemedim. Sivas'ta yine aynı hakem, Fırat Aydınus, topu dışarıdan
alıp penaltı noktasına koyduğunda bizim hakemle işimiz yok dedim.
Trabzon'da Belhanda'yı atan hakem, Rodallega'ya daha ağır
pozisyonda sarı kart bile vermeyen hakem, ben hakem konuşmaya gerek
yok dedim. Şu işlere de bir bakalım. Bu kadar eksiğe rağmen,
rakiplerimizin önündeyiz. Şampiyonlar Ligi'ndeyiz, olmazsa
UEFA'dayız. İyi gitmeyen şeye de bir bakalım. Hedef saptırma gibi
bir niyetim hiçbir zaman olmadı. Melo'ya küfreden bu hakem değil
mi? Böyle düşününlerin lütfen niyetini sorgulayan, amacını
sorgulayın, beni değil. Ayıptır ya. Bu maçın bu hale gelmesinde sen
sebepsin. Olayı çok yadırgadım. Hoca gibi birine yakışmadı
diyorlar. Vah Türk futbolu. Alınan kararlara bir bakın bakalım.
Alper'in Martin'e yaptığına bir bakın bakalım. Onları sorgulayın.
Benim geldiğim günden bu yana onlar için söylediğim takdir
sözlerinden utanın bari. O kadar Fırat Aydınus kendinde değil ki
arkadaşlar. Çağırırsın, verdiği kararlardan güvenliysen, kendisinin
doğru maç yönettiğine inansa, çağırır iki oyuncuyu sarı kartı
gösterir, ondan sonra maçı bitirir. Ayrıca ben hiç kimseyi tehdit
etmedim, provoke ettin dedim. Ben saklamıyorum. Oradan sonra
Fenerbahçeli oyuncuları ve yöneticileri biz götürmedik mi soyunma
odasına. Yine söylüyorum, galiba kararlara baktığımızda, biz biraz
kendi kendimize bir şeyler yapmış gibi görünüyoruz" ifadelerini
kullandı.
"HASAN ŞAŞ'IN GALATASARAY'A VERDİĞİ YARAR, ZARARDAN DAHA
FAZLADIR"
Hasan Şaş ile ilgili konuşan Fatih Terim, "Hasan Şaş'ın konusuna
gelelim, davranışını onaylamayalım. Ancak Hasan, kimsenin
cezalandırmasını beklemeden, kendisini cezalandırır. Yaptığının
yakışmadığını ve zarar verdiğini de biliyor. Ancak bana göre
Galatasaray'a verdiği yarar, zarardan daha fazladır. Eğer onunla
ilgili bir konu varsa, ona da biz karar veririz. Tükürme falan
diyorlar, ben kimseye tükürmedim. İnsan beddua ederken ne yaparsa
onu yaptım. Şimdi gelelim esas konuya. Ceza ne olur ne olmaz hiç
bilmiyoruz. Ancak sahaya 15 kişi çıkacağız. Sadece bu sefer
işlerini yapmak için çıkmayacak o 11. Ceza alan herkes için
oynaması gerekiyor" dedi.
"YAYINCI KURULUŞ RÖPORTAJINDAN SONRA ÖĞRENDİM, SONRA DA
GEREKENİ SÖYLEDİM"
Galatasaray - Fenerbahçe derbisi öncesinde vefat eden Koray
Şener'in vefat haberini yayıncı kuruluş röportajı sonrasında
öğrendiğini belirten Fatih Terim, "Maç sonunda olanlar bana
aktarıldı. Ben flaşa çıktığımda haberim yoktu. Orada söylediler,
basın toplantısında da ilk sözüm ona yönelik oldu. Ancak ben bu
konudan malzeme çıkarıp, kin ve nefretle bana veya taraftarlarımıza
kelam edilmesine, bunu ve Fırat'ı gündem değiştirmeye yönelik
kullananları kınıyorum. Bir gecede play-off çıktı ortaya. Çok uzak
değil, hatırlarsınız. Son maçta iki tane Galatasaraylı öldü.
Play-off olmasaydı, ölmeyecekti. Kimseyi suçladık mı biz ya? Bu
ülkede daha 1990'lı yıllarda, hiçbir canın yerini, hiçbir zafer
tutamaz diyen insanlardan biriyim ben. Olur mu öyle şey? Ben
yayıncı kuruluş röportajından sonra öğrendim, sonra da gerekeni
söyledim" diye konuştu.
"BU CAMİANIN HAKKININ YENMEMESİ İÇİN ELİMDEN GELENİ
YAPIYORUM"
Camianın hakkının yenmemesi için çabaladığını belirten Fatih Terim,
"Taraftarlarımız bana ne zaman bir koreografi yapsa veya ben ne
zaman Galatasaray için sesimi yükseltsem, bu ve benzeri şeyler
söyleniyor maalesef bana. 'Bugünkü tweet, başkanlığı da Fatih Terim
yapıyor.' Makamın, mevkinin benim için çok fazla önemi yok bu
saatten sonra. Önemli olan maç sonunda söylediğim gibi, bu camianın
hakkının yenmemesi için elimden geleni yapıyorum" ifadelerini
kullandı.
"ÜSTE ÇIKMAK İÇİN, HAD AŞMAK VE SOKAK KABADAYISI GİBİ
İFADELER KULLANMAK, BİZİM SANDIĞIMIZ ALİ KOÇ VİZYONUNA
YAKIŞMIYOR"
Fenerbahçe cephesinin yaptığı açıklama hakkında yorum yapan
tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu: "Kayrılmaktan gayrı, bir de
sokak kabadayısı lafı var. Hani yeniden centilmenlikten
bahsediyordu suyun öte yanı? Üste çıkmak için, had aşmak ve sokak
kabadayısı gibi ifadeler kullanmak, bizim sandığımız Ali Koç
vizyonuna yakışmıyor. Umarım yanılmıyorumdur. Galatasaray
taraftarına şunu söyleyeceğim. Bu sonuçlar alınacak. Ama hiç
kimsenin bizden ümidini kesmemesi lazım. Yeniden bir şeylerin
tehsir edilmesi lazım. Ben bunu lider olduğumuz zamanlarda da
söylüyorum. Artık anadolu takımlarının da bir başkaldırı
içerisinde, bir plan içerisinde ilerlediğini görüyoruz. Rekabet
sadece büyüklük ve şehirle ilgili değildir, ruhladır, azimledir,
istekledir. Ve en önemlisi de doğru performansla sağlayabilirsiniz.
Kısaca biz bir sistem kurup, yapıyı organize ederken, bir yandan da
yarışıyoruz. Biraz zaman ihtiyacımız var. Bu zaman içerisinde
görecekler ki Galatasaray Futbol Takımı, değişime uğrayacak.
Oynadığımız takımın 300 milyona yakın bir bütçesi var. Geçen sene
şampiyonluğa olan açlık, bu yıl kendisini bireysel konulara
bıraktı. Bazen fizik, bazen mental yorgunluklar, lig sıralamasında
daha iyi olabilirdik ama şu anda kötü durumda olduğumuzu
düşünmüyorum. Daha söyleyeceğim çok şey var, onu da Florya'da bir
antrenman açar, o zaman söyleriz."