Fatih Terim son noktayı koydu
Abone olCimbom 100. yıl anısına Rüya Takım oluşturdu. 100 yılın efsanesi Terim takımda yer almadı. İmparatorun ne yapacağı merak ediliyordu. Terim sonunda kararını açıkladı.
G.Saray'ın 100. yıl kutlamalarına katılıp katılmayacağı tartışma
konusu Fatih Terim, durduk yerde oluşturulan bu sorundan rahatsız.
İmparator, Hagi'yle de sadece bu son gelişmeler nedeniyle değil,
gerektikçe konuştuklarını belirtiyor. Bir bardak suda fırtına
koparmakta üzerimize yok. Galatasaray bu sezon şampiyonluğu son
maçta da kaçırabilirdi. Biraz erken oldu diye küçük çapta bir
kıyamet koparıldı. Bazıları daha büyüğüne de hazırlanıyor. Bir
yandan da 100. yıl kutlamaları tartışma konusu olmaktan
kurtulamıyor. Fatih Terim'in bu kutlamalara katılıp katılmayacağı
konusunda hemen her gün başka türlü bir varsayım üretiliyor. İşin
doğrusunu öğrenmek o kadar da zor değil. Ancak o zaman polemik
konusu ve yazılıp konuşulabilecek konu kalkıyor. Belki de bunun
için pek istenmiyor. Doğrudan bir gazetecilik çalışması içinde bu
değil de biraz başka bir yoldan bilgi edindiğim için okurlarım
mazur görsünler, biraz dolaylı anlatmak zorundayım ama harfiyen
doğruluğunu garanti ederim. Terim'in 100. yıl kutlamalarına katılıp
katılmama meselesinin aslı şu: İmparator'un kutlamalara rüya
takımın futbolcusu olarak katılması yolunda gerçekten de ilgili
komiteye çokça başvuru olmuş. “Biz Terim'i 5 numaralı formasıyla
takımın başında kaptan olarak sahaya çıkarken görmek istiyoruz.”
demişler. Komite de bu isteği değerlendirip davet mektubunu ona
göre yazmış. Terim de dizindeki ciddi sakatlık nedeniyle, bu
dileğin gerçekleşmesinin imkansızlığını anlatmış. Ancak Terim'in bu
törene katılmasının ille de bir şeklinin olması şart değil. Elbette
ki Galatasaray'ı ve Ali Sami Yen'i o da evi gibi görüyor. Evin en
tanınmış evlatlarından biri olarak da kimseden fazlaca bir şey
beklemiyor. Dizindeki sakatlığı daha önce de söylemişti ama pek
ciddiye almamıştık. Oysa şimdi ameliyatın eşiğinde. Yoksa ilerde
yürümesine bile zarar verebilecek kadar ilerleyebilecek bir
zorlanma var. Bunun ötesinde, tabii ki, birilerinin çıkıp telefonla
ya da yüz yüze görüşerek bir şeyleri anlatmasını gerektiren
durumlar da oluyor. Çünkü Terim'in Galatasaray'da yaptıkları da
Galatasaraylılığı da ortada. Zamanında, 10 milyon dolarlık akıl
almaz önerilere bile kulak asmadığının en yakın tanıklarından
biriyiz... Dolayısıyla, ‘Galatasaray'da senin yerin ayrıdır’
anlamına gelebilecek ufak tefek jestlerin ıskalanması İmparator'u
üzüyor. Hele, buna benzer konularda sürekli sorun çıkaran adam gibi
görülmek büsbütün canını sıkıyor. 'Ali Sami Yen’e geleceğim' Ancak
artık bu tür konular üzerinde durmaktan yorulduğunu da gizlemiyor.
“Elbette ki gideceğim oraya” diyor, “Onca yıl Galatasaray'ın
başarısı için birlikte ter döktüğüm arkadaşlarımla kucaklaşacağım.
Öner'le Gökmen'le şakalaşıp geçmişi yad edeceğiz. Zoran Simoviç'le
Erdal Keser'le, Alman Abramcyzck'le kucaklaşacağız. Dizimdeki sorun
olmasa, onlarla top oynamak da çok keyifli olurdu. İnsan özellikle
belli bir yaştan sonra biraz da böyle şeyler için yaşıyor.”
Gheorghe Hagi'yle konuşmuş olmasının bazı gazetelere büyük bir
haber olarak yansımasını da yadırgamış olmalı. Çünkü bu ilk kez
yapılan bir şey değil. “Bunca yıl birlikte çalıştık. Beraber
ağlayıp güldük. Aramızda bir hukuk oluştu. Haliyle zaman zaman o
beni arar, ben onu ararım, konuşuruz.” deyip Trabzonspor maçından
sonra özellikle arayıp moral vermeyi bir görev saydığını ima
ediyor. Şu anda Galatasaray’a dönmek olmaz Fatih Terim, tekrar
Sarı-Kırmızılı takımın başına gelmesine ilişkin taraftar isteği ve
buna dayalı yorumlar konusunda da tavrını açıkça ortaya koyuyor:
"Fatih Terim, özü sözü bir adam olduğu için bugün bulunduğu yerde
duruyor. Bu defteri kapattığımı çok açık ve kesin biçimde ortaya
koydum. İlerde başka türlü bir şeyler olabilir ama şu anda asla!"
Bu "asla" kesinliği Türkiye'de çalışmamayı da kapsıyor. Sadece
G.Saray'ın değil Türk futbolunun bir çıkmaza doğru gittiğini
düşünüyor İmparator. Kulüplerin ekonomik yapısının daha sağlıklı
hale getirilmesi, gerçek seyircinin uygar futbol seyretme
imkânlarına kavuşturulması, uluslararası alandaki yarışmada başarı
için organizasyonun buna göre yapılması gibi 'olmazsa olmaz'
gerekliliklerin durmadan ertelenmesi İmparator'u biraz karamsarlığa
itiyor. Bu nedenlerle, en azından birkaç yıl yurtdışında çalışmak
istediğini belirtiyor. Ayrıca, İmparator yurtdışında çalışma
konusunu, yarım kalmış bir işin tamamlanması gibi de görüyor.
İmparator'un yakınındaki kişilerden edindiğimiz bilgilere göre,
yurtdışında bir kulüple anlaştığı neredeyse kesin gibi. Bütün
belirtiler, Milan'la el sıkışıp da sezon bitene kadar 3 ay beklemek
zorunda kaldığı döneme benziyor. kaynak: zaman.com.tr