Fatih Terim: Bugünü kaybettik ama yarınları kazandık
Abone olGalatasaray teknik direktörü Fatih Terim, PSG'ye karşı kendi evlerinde aldıkları 1-0'lık yenilgiye rağmen, oyuncularının performansını, 'iyi günlerin habercisi' olarak yorumladı.
Şampiyonlar Ligi’ndeki 2. maçında Paris Saint-Germain’i konuk
eden ve sahadan 1-0’lık yenilgiyle ayrılan Galatasaray’da Teknik
Direktör Fatih Terim maçın ardından düzenlenen basın
toplantısında soruları yanıtladı.
Mücadeleyi değerlendirerek sözlerine başlayan Fatih Terim, “Son çeyreği saymazsak, bugüne kadar oynadığımız en iyi oyun diyebiliriz. Belki bugünü kaybettik ama önümüzdeki günleri kazandık diye düşünüyorum. Bu maçtaki mücadelenin takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Skor çok değişik olabilirdi. Filmin bundan sonraki bölümünde neler olabileceğini az çok gösterdik diye düşünüyorum. Kaybederken bile Galatasaraylılar’ın gurur duyacağı bir takım istiyorum” demiştim dün. Böyle takımlara karşı 1 salise dahi konsantrasyonunuzu kaybedemezsiniz. Kaybederseniz, santra yaparsınız. Bu tempoyla baş etmek, direnç göstermek çok kolay değil. Ama umuyorum ki bazı şeyler yerine oturdukça çok daha keyifli maçlar olacaktır. Bugün skordan ayrı olarak oyuncularımı kutluyorum. Biz de gol bulabilirdik. Seri’nin ilk yarıdaki pozisyonu gol olsa herhalde bu akşam UEFA’da jenerik olurdu. İkinci yarıda da istedik. Ortaya koyulan oyun ilerisi için umut verdi. Öyle bir kadro var ki, giren, çıkan, tribünde oturan, gelmeyen çok yüksek kalibreli ve büyük oyuncular, bunu kabul edelim. Bugün en kötü berabere bitirebilirdik ve puan açısından çok iyi olabilirdi. Ama bugün bize kalan, bu oyunun oynanabiliyor olması ve bu da ileride işimize yarayacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Her maça farklı formasyonla çıkabiliriz”
Bugün takımın farklı bir formatla sahada olmasıyla ilgili soruyu
yanıtlayan Terim, “Dün bu soru sorulduğunda aşağı yukarı bu
oyun anlayışının sınırlarını çizmiştim. Oyun içinde 90 dakikayı
birkaç bölüme bölen, kalıpların dışında bir şeye gidiyoruz artık.
Rakibi analiz ettiğimizde özellikle iki bekinin çok geniş
oynadığını gördük. Biz de Nagatomo ve Mariano’yu onlarla birlikte
koyduk ama böyle durumda biz ileriye çıkamazdık. Oyun anlayışında
değişiklik yapmadık ama oyuncu numaralarında değişiklik yaptılar.
Bunu yapmak istememizin sebepleri vardı. Rakipte tutulması çok zor
olan ileri 3’lü var. Gol yemediğiniz durumda umudunuz devam eder ve
bence doğru da oldu. Bundan sonra da bu formatta oynayabiliriz.
Formasyonlar çok da önemli değil bizim için” dedi.
“Paris’i kupanın favorilerinden birisi olarak
görüyorum”
Maçın ardından Paris Saint-Germain Teknik Direktörü Thomas Tuchel’i
tebrik ettiğini söyleyen Fatih Terim, “Kendisine dün
benim için söylediği sözler için de teşekkür ettim. Tuchel genç ve
çok yetenekli bir hoca. Aynı zamanda çok olgun bir insan.
Kendisinin gelişmesine de çok önem veriyor. Büyük bir takımın
başında. Mainz’dan başlayan, Dortmund’da devam eden ve Paris’te
görevini sürdüren çok önemli bir teknik adam. Onun sözleri bizim
için iyi şeyler. Bugün akşamki genel skorlara da baktığınızda,
Şampiyonlar Ligi’nde her an her şey olabilir. Kaybetmemek önemliydi
ama ‘Böyle oynayın kaybedin’ diye bir anlayış da olabilir. Paris’i
kupanın favorilerinden birisi olarak görüyorum. Real Madrid maçı
şimdi daha da büyük önem kazandı. İki takım da 1 puanda. Önemli bir
takım. Bizim kaybedeceğimiz bir şey yok. Daha dikkatli nasıl oluruz
diyerek devam edeceğiz. Kimseden çekinmeden, oynamayı kendisine
prensip edinmiş bir takımız. Geçen 1,5 yıldaki performansımız da
buydu zaten. Bugün topu yere indirip baskı kurduğumuzda iyi işler
yaptık. Maç sonu istatistiklerinde çok da çarpıcı sayılar görmedim.
Aşağı yukarı eşit şeyler vardı. Tuchel’e teşekkür ediyorum.
Paris’te görüşeceğiz inşallah” açıklamasını yaptı.
“Geçen seneki kadroyla oynamak isterdim”
FFP nedeniyle birçok konuda sıkıntı yaşadıklarını da
söyleyen Terim, “FFP nedeniyle eliniz kolunuz bağlı oluyor. Bu
arkadaşlarımızın çoğunu bizimle birlikte sezon başı kampına
getiremedik. Gönül ister ki, listedeki en iyileri alalım ama
satmadan alamıyoruz. İlk 10’u göndermişler bugün, 5’i Real
Madrid’li 5’i Paris’li. Gerisini siz düşünün. Bir oyuncu 200 milyon
Euro. Bunun gibi kaç tane oyuncu var rakipte. Sezon içinde scout
grubuyla tespit ettiklerinizi yeri geliyor alamıyorsunuz. Bonservis
vermeniz gerekiyor. Buna rağmen en isabetli işleri yapmaya
çalıştık. Biz işi gücü bırakıp, tespit ettiğimiz oyuncuları
alabilmek için oyuncu satacağız. Geçen seneki kadroyla oynamak
isterdim. Düşünün ki birisi Belhanda. Maskeyle sahaya çıkıyor.
Bahane sayamıyoruz ama biraz derinden araştırıldığı zaman anlayışlı
olmak gerekiyor. Ben zaman zaman bu konuyla ilgili ya da genel
futbol ekonomisiyle ilgili bazı şeyler söylüyorum. Büyük kulüp
olmak çok önemli ama büyük kulüp olmanın variyetlerini de yerine
getirmek çok önemli. Bu seviyeye geldiğinizde otomatik olarak bazı
şeyler farklılık oluşturuyor. Bu zaman da adil bir yarışma olmuyor.
Açıkçası her şeyi bir tarafı kenara bırakalım, idari-teknik-ekonomi
üçlüsünden ekonomiyi öne almamız lazım. Ekonomi iyiyse iyi takım
kurarsınız, iyi değilse zaten bir şey yapamazsınız, müsaade
etmiyorlar. Her kulübün önemle üzerinde durması gereken bir konu
bu” diyerek sözlerini tamamladı.