Fatih Sultan Mehmet’in akledemediği, Başkanın mega projesi…

Heykele harcadıkları parayı sanayi yatırımlarına harcasalardı Türkiye şimdi bambaşka bir yerde olurdu.

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Yazının hemen başında bir izahta bulunmak istiyorum. Bu sütunun okuyucuları bilir. Bu üslup ve tarzda yazılar kaleme almam. Bir İstanbullu olarak bu sefer kalem böyle işledi.

Televizyon ekranında üç kişi…

Birisi Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanı… Türkiye’nin can damarı olan şehrin… 16 milyon insana hizmet veriyor! Ekrem İmamoğlu

Diğeri Türkiye’nin en ünlü gazetecilerinden birisi… Bir zamanlar hazırladığı haberlerle gündem belirliyordu… Yaptığı haberlerle birçok insanın hayatı üzerinde etkili oldu… Uğur Dündar

Öbürü yine Türkiye’nin en ünlü gazeteci ve yazarlarından birisi… Yazdığı kitaplar yüzbinler satıyor, yüzbinlerce okuru var… Son sattığı kitabın maliyeti 10 lira ama 2.500 liraya alacak kadar fanatikleri var… Yılmaz Özdil

Ekranda ciddi ciddi bir şeyler konuşuyorlar…

Tabii ki ciddi şeyler konuşmaları lazım… En azından öyle şeyler olmasını bekliyorsunuz…

Mesela mega şehrin belediye başkanının yapacağı devasa projelerden bahsetmelerini bekliyorsunuz…

Mesela ulaşım sorunu nasıl çözülecek…

Mesela içme suyu problemi nasıl çözülecek…

Seksen milyon nüfusu olan bir ülkenin 16 milyonunun yaşadığı şehrin belediye başkanı olarak yeni projelerini açıklamasını bekliyorsunuz mesela…

Eh karşısındakilerde kelli felli adamlar… Yılların gazetecisi, tecrübeli haberciler… Belediye başkanına öyle sorular sorsunlar ki başkanı terletsinler…

Ama bir dakika…

Konuştukları ne büyük projeler ne ulaşım çözümleri ne de çevre sorunları…

Koca koca adamlar kafa kafaya vermişler ne konuşuyorlar biliyor musunuz?

Heykel…

Evet, evet, heykel…

Koskoca şehrin sanki hiçbir sorunu yokmuş gibi belediye başkanı İstanbul’un Fatihi, Fatih Sultan Mehmet’in heykelini yapacağını müjdeliyor…

Hem de ne müjdeleme…

Sanırsınız ki dünyanın en büyük projesini gerçekleştirecek…

Sanırsınız şehrin imar sorunlarını halledecek…

Sanırsınız mega kentin gelirlerine gelir katacak…

Heykel yahu heykel…

Yense yenilmez, içsen içilmez…

Ne açlığını giderir ne de susuzluğunu…

Hangi yaraya merhem olacak, hangi derde derman olacak…

Hiç…

Koskoca bir hiç…

Ama zihniyet CHP zihniyeti olunca halka hizmetten heykeli anlıyorlar.

Tıpkı şimdiye kadar yaptıkları gibi…

Cumhuriyet tarihinde CHP’nin yaptığı heykel sayısı hizmete açtıkları fabrika sayısından kat be kat fazla…

Heykele harcadıkları parayı sanayi yatırımlarına harcasalardı Türkiye şimdi bambaşka bir yerde olurdu.

İnsanın sorası geliyor.

İstanbul’un Fatihi koca Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in aklına gelmedi mi heykelini yaptırmak?

İstese İstanbul’un en büyük tepesine devasa boyutlarda heykelini yaptıramaz mıydı?

Yaptırırdı… Hem de sizin müjdelediğiniz heykelinizden daha muhteşemini yaptırırdı. Ama yaptırmadı… Çünkü o önce İstanbul’u ve İstanbulluyu düşünüyordu. Şehrin imar sorunlarını, içme suyu sorunlarını düşünüyordu.

Halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak kabul ediyordu.

Eğer Fatih yaşasaydı sizin bu muhteşem fikrinizi alıp uygun bir cevap verirdi emin olun…

Hadi belediye başkanı şov peşinde diyelim, ya karşısındaki ahım şahım gazetecilere ne demeli… Onlar başkandan daha beter… Veriyorlar gazı, veriyorlar gazı…

Yahu sorsanıza metro inşaatlarının son durumunu, Haliç yine kokmaya başlamış, ulaşımda sıkıntılar yaşanıyor, önümüzdeki yaz su sıkıntısı bekleniyor… Sorsanıza bunları… Neymiş çözümü…

Yok, sormazlar… İlla da heykel… Varsa yoksa heykel…

Sanıyorlar ki Müslümanlar, muhafazakâr seçmen Atatürk heykellerine düşman, eğer Fatih’in heykelini yaparlarsa heykel düşmanlıklarından vazgeçerler…

Gerçekten böyle sanıyorlar emin olun…

Bu kadar yabancılar halka… Bu kadar cahiller…

Yazıklar olsun bu düşünceye…

Bu kadar mı sizce?

İstanbul’un fethinin yıldönümünde yaptığı bir saygısızlık var ki yenir yutulur cinsten değil…

O ne kibir…

Sözüm ona heykel müjdesini verdiği Padişahın kabrinde...

Sen eğer o koltukta oturuyorsan bil ki saygısızlık yaptığın, türbesine hürmet göstermediğin koca padişahın sayesinde…

Kabir ziyaretinin bir adabı vardır. Kabrin yanında külhanbeyi gibi değil, acziyet ve tevazu ile yürünür...

Hele bu çağ açan bir Fatih kabri ise...

Bu kadarı da fazla…

Bence bay başkan bunları bilerek yapıyor…

İstanbul’a hizmet edemeyeceğini anladı, ilk seçimlerde tepetaklak olacağını anladı. Israrla kendini görevden aldırıp yerine kayyum atanmasını sağlayarak mağdur ve mazlumu oynamak istiyor.

İnşallah devletin tepesindekiler bu oyuna gelmezler…

İstanbul’da su kesintisi yaşandığı gün biter bay başkan…

O da bunu bildiği için birilerinin damarına basmaya çalışıyor.

İstiyor ki kendini görevden alsınlar, yerine kayyum atasınlar… Bay başkan da mağdura yatsın…

İnşallah bu oyuna gelinmez…