Fatih Karaca'dan haklı isyan
Abone olRTÜK Başkanı Karaca'dan bir Türkiye portresi. Karaca, Türkiye`de en acayip olanın en çok izlendiğini belirterek, halkın daha kaliteli programlar hak ettiğini kaydetti.
Fatih Karaca yayınladığı yeni yıl mesajında insanların her yeni
yılda geçmişin muhasebesini yaparak geleceğe yepyeni umutlarla
baktığını belirtti. Karaca, Türkiye`de ilk özel radyo ve televizyon
yayınlarının başladığı 1990 yılından beri yayıncılık alanında
gelişmelerin birbirini kovaladığını ifade ederken, Türkiye`de 24
ulusal televizyon kanalı, 235 yerel ve bölgesel televizyon kanalı
bulunduğunu, kablodan ve uydudan yayın yapan televizyon
kanallarının sayısının 182, radyoların toplam sayısının ise 1098
olduğunu anımsattı. ``Özel radyo ve televizyon kuruluşları
yayınlarını en gelişmiş teknolojik olanakları kullanarak
sürdürmekte ve izleyiciye ulaştırmaktadırlar. Bu anlamda Türkiye
sayısal yayıncılığın eşiğindedir. Ne yazık ki yayınların içeriği
bakımından yayın kuruluşlarının aynı kaliteyi yakaladıklarını
söylemek mümkün değildir`` diyen Karaca, Türkiye`de zengin bir
içerikten ve kaliteden yoksun, ucuz programların en gelişmiş stüdyo
ve iletim teknolojileri kullanılarak izleyiciye ulaştırıldığını
belirtti. Karaca, yayıncılık sektörünün teknolojik zenginliğine
karşılık yayın içeriklerinin yoksulluğunun en önemli nedenini,
yayın politikalarının belirlenmesinde kamu hizmeti anlayışından
uzaklaşılması, yerini ticari kaygıların alması olarak açıklarken,
``Sonuç olarak, en acayip olanın en çok izlendiği bugünkü ortamda,
en yüksek reytingi alan programlar aynı zamanda şikayet rekorları
kırmaktadırlar`` dedi. Eğlence ve yarışma programı adı altında
izleyiciye sunulan programların, yurt dışındaki benzerlerinin kötü
birer taklidi olmaktan öteye gidemediğine işaret eden Karaca, bu
programların aynı zamanda, çocuklara ve gençlere de kötü örnek
olduğunu dile getirdi. ``Televizyon dizileriyle Türk izleyicisine
olumsuz davranışlar örnek olarak sunulmakta, magazin programlarıyla
çocuklarımızın asla örnek almalarını istemeyeceğimiz karakterler
yüceltilmektedir`` diyen Karaca, şiddet içerikli yayınlar da
yayıncılık alanında önemli bir sorun olduğunun altını çizdi. Karaca
Türk halkının daha kaliteli programları hak ettiğini belirtti.
Karaca şöyle devam etti: ``Televizyon yayıncılığı alanında geçen
yıl yaşadığımız en önemli sorunlardan biri reklam kirliliği
olmuştur. Kamuoyunun duyarlılığı, Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu`nun kararlılığı ile bu sorun büyük ölçüde çözülmüştür.
Reklam kirliliğinin ortadan kaldırılması noktasında kamuoyu örnek
sayılabilecek bir tepki göstermiş, bu tepkiye yayın kuruluşları da
daha fazla duyarsız kalamamışlardır. Haziran 2004`te reklam
süreleriyle ilgili olarak Radyo ve Televizyon Üst Kurulu`na yapılan
şikayetler genel şikayetlerin yüzde 75`ini oluştururken, bu oran
Kasım 2004`te yüzde 14`e inmiştir... Ulu Önder Atatürk, `..Basın
hürriyetinden doğacak mahzurların izale vasıtası da, yine bizzat
basın hürriyetidir` demiştir. Kitle iletişim araçlarının özgürlüğü
ve özerkliği, toplumsal ve siyasal düzenin güvenceleri arasındadır.
Türkiye`de radyo televizyon yayınları nüfusun çok önemli bir bölümü
için bilginin ana kaynağıdır. Bununla birlikte kitle iletişim
araçlarının özgürlüğü yine yayın kuruluşlarının özerklik ve
bağımsızlıklarının korunmasıyla mümkündür.``