Fatih Altaylı'yı utandıran görüntü!
Abone olKanal D'nin tepe ismi Fatih Altaylı, eline geçen görüntüyü "Gazeteciliğin utanç belgesi"ni okurlarıyla paylaştı. Altaylı bu görüntüyü yayımlamak yerine bakın ne yaptı..
Çukurova Grubu ile Doğan Grubu arasındaki yeni medya kavgasının
ayrıntılarını dün size iletmiştik. Serdar Turgut'un sert
açıklamaları ve Akşam'ın manşeti sonrasında Doğan Grubu'nun nasıl
bir tavır takınacağı merak ediliyordu.
Merakımızı yine Fatih Altaylı yendi. Hürriyet kaç gündür bu kavgayı
kucağında bulsa da, üzerine almıyor. Fatih Altaylı ise aslanlar
gibi, Kanal D'de yaptığı haberin arkasında duruyor.
Altaylı, bugün eline geçen bir görüntüden söz ediyor. Altaylı'ya
göre görüntü, "Gazetecilik mesleğinin utanç belgesi."
Altaylı'nın yazısının sonuna doğru ilerlediğinizde, aklınızdan
geçenin olmadığını, yani Altaylı'nın bu görüntüleri yayımlamadığını
göreceksiniz. Peki ne yaptı Altaylı? İşte yanıtı:
-DÜN benim açımdan gazeteciliğin ‘kara günüydü’.
Çünkü ‘çok şey’ gördüğümü düşündüğüm basında ‘daha hiçbir şey
görmediğimi’ öğrendim.
Alçalmanın, çamur atma uğruna dümen çevirmenin
sınırı olmadığını anladım.
Bizim Çukurova Grubu’na bağlı Baytur Trading SA’nın petrol
kaçakçılığına karıştığına dair Meclis Komisyonu için hazırlanan
raporu yayınlamamızdan sonra Akşam Gazetesi bizi yalanlayan
haberler yapmaya başladı.
Ve birinci sayfasına Urfa’daki bir Petrol Ofisi Bayii’nin
fotoğrafını koydu.
Bu fotoğrafta pırıl pırıl bir Petrol Ofisi istasyonunun girişinde
kartona yazılmış, ‘Ucuz mazot bulunur’ yazısı görülüyordu.
Açıkçası bir bayiinin fazla kár uğruna böyle bir şey yapabileceğini
düşündük.
Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü de hemen fotoğraftaki bayiye
müfettişlerini gönderdi.
Ve rezalet burada ortaya çıktı.
Geçen hafta elinde fotoğraf makinesi ve bir gazetenin kimliğini
taşıyan birisi Petrol Ofisi bayiine gelip fotoğraf çekmeye
başlar.
Durumu fark eden personel de bu kişiye ne yaptığını sorar.
Fotoğrafları çekmekte olan kişi gazeteci kimliğini gösterir ve bir
haberde kullanmak üzere benzin istasyonu fotoğrafına ihtiyacı
olduğunu söyler, fotoğrafları çeker gider.
Daha sonra Akşam’daki fotoğraf yayınlanınca olayı hatırlayan
personel hemen istasyonun güvenlik kameralarındaki görüntüleri
çıkarır. Ve Türk basını adına ‘utanç verici gerçek’ ortaya
çıkar.
Fotoğrafları çeken kişi ‘Ucuz mazot bulunur’ yazan tabelayı kendisi
getirmiş, istasyonun girişine kendisi koymuş ve fotoğrafı kendisi
çekmiş, daha sonra tabelayı alıp gitmiştir.
Bu olay güvenlik kameralarında ‘birebir’ görünmektedir.
Ben bunu görünce gözlerime inanamadım.
Bu bir gazetecinin birinin cebine ‘eroin paketi’ bırakıp daha sonra
o kişiyi eroinman diye polise yakalatması gibi bir şey.
Bu görüntüler elime gelince ‘mesleğim adına’ utandım.
Birilerinin kendilerini kurtarabilmek için bu kadar alçalmasına
üzüldüm.
Bu görüntüleri yayınlamayı düşündüm.
Ama sonra vazgeçtim. Bu ‘utanç belgeselinin’ bir kopyasını
çıkarttım.
Şimdi onu bir zarfa koyup adı üzerinde yazmasa da o gazetenin
gerçek sahibi olduğunu bildiğim kişiye yolluyorum.
İzlesin. Bu iş kendi onayıyla yapılmışsa sessiz kalsın.
Yok ona rağmen yapılmışsa hesabını sorsun.
Ama bize ‘yalancılar’ demesin.
Kendi de kimin yalancı olduğunu benim kadar biliyor.