Fatih Altaylı'nın imam hatipli kızı
Abone olFatih Altaylı, kızının imam hatip lisesine kaydedildiğini yazmıştı. Yazar Yıldıray, Oğur olayın aslını yazdı.
Türkiye si yazarı Yıldıray Oğur, Fatih Altaylı'yı Temel
Eğitiminden Orta Eğitime Geçiş (TEOG) sistemini çarpıtmakla ve
kamuoyunu yanıltmakla eleştirdi.
Tercih etmemelerine rağmen imam hatipe kayıtlı görünen
öğrenci sayısının toplam 209 olduğunu belirten Oğur, nakil hakkıyla
bu uğrencilerin istediği okula gideceğini
açıkladı.
Oğur, ayrıca tercih ettiği halde imam hatipe gidemeyen öğrencilerin sayısının 200 bin olduğunu söylüyor.
TOEG sisteminde imam hatip lisesine kayıtlı görünen Fatih Altaylı'nın kızı çok konuşulmuştu. Altaylı, kızının Şile'de imam hatip okuluna kayıtlı göründüğünü yazmış ve medyada İslami faşizme gerekçe olarak sunulmuştu.
Peki bu karışıklık neden? Olayın aslı ne? Yazar Yıldıray Oğur
bugünkü köşesinde tartışmalara konu olan yeni sistemi anlattı
iddiaları böyle açıklık getirdi:
ONLİNE SİSTEM
Temel Eğitiminden Orta Eğitime Geçiş (TEOG) sisteminde bu yıl
bir liseye yerleştirilmesi gereken öğrenci sayısı 1 milyon 300
yüzbin. Lise eğitimi zorunlu, herkes kanunen bir yere
yerleştirilmeli.
Bunun için online bir sistem kurulmuş. Öğrenciler okullarda
aldıkları puanlarıyla internette 15 okul tercih ediyorlar.
15’ine de puanları yetmezse ikinci bir listeden istedikleri okul
türlerini işaretliyor. Özel okulların çok büyük bir kısmı ve
azınlık okulları bu sisteme dahil değil.
Ama özel okullara gidecek 200 bin öğrenciye devlet para yardımı
yapacağı için öğrenciler arasında bir fırsat eşitsizliği olmasın
diye sisteme “özel okulu tercih ediyorum” diye bir seçenek
konmamış, sistem onları da otomatik olarak gitseler de gitmeseler
de bir okula yerleştirmek üzere programlanmış. Burada bir hesap
hatası olabilir. Ama bir kötü niyet olmadığı açık. İmam Hatip
rakamlarında bakalım.
1 milyon 300 bin öğrenci içinde 15 tercihinden birini İmam Hatip
olarak tercih eden öğrencilerin sayısı 359 bin. İlk üç tercihinden
biri İmam Hatip olanların sayısı da yaklaşık 90 bin. Peki tercih
etmelerine rağmen kaçı yeni adıyla Anadolu İmam Hatip Liselerine
yerleştirilmiş?
200 BİN KİŞİ YER OLMADIĞI İÇİN İMAM HATİP'E
GİDEMEDİ
Sadece 159 bini. Yani İmam Hatip’i tercih etmiş öğrencilerden 200
bini kontejan olmadığı için bu okullara yerleştirilememiş.
Peki nasıl oluyor da aynı anda binlerce öğrenci zorunlu olarak İmam
Hatip’e yerleştirilmiş olsun?
O iddianın kaynağına gidelim. Sistemde özel okul ya da
azınlık okuluna gideceğim tercihi olmadığını söylemiştik. Yani
çocuğunu lisede özel okula ya da bir azınlık okuluna göndermek
isteyen velilerin bu sistemde tercih yapmasına gerek yok. Onlar da
yapmamış zaten. Kızını özel bir okula gönderecek olan Fatih
Altaylı, torunu cemaat lisesine devam edecek İzak Haleva ve Ermeni
öğrencilerin velileri de sisteme girip tercih yapmamışlar.
DÜZ LİSELERE KAYDEDİLMİŞ OLANLAR DA VAR
Ama sistem onları yine de gitmeyecek olmalarına rağmen bir
okula yerleştirmiş. Sadece İmam Hatiplere değil, aynı durumda olup,
meslek okullarına, düz liselere kaydedilmiş olanlar da var.
Peki 1 milyon 300 bin öğrenciden tercih etmemelerine rağmen
bakanlık sisteminin İmam Hatip’e yönlendirdiği öğrenci sayısı kaç.
Sadece 209. Fatih Altaylı’nın kızı, İzak Haleva’nın torunu da dahil
bu rakama.
Evet günlerdir, İslami Faşizme gerekçe yapılan rakam bu kadar işte.
209 bile bir zorunluluk varsa yüksek bir rakam.
Peki bu öğrenciler zorunlu olarak İmam Hatip’e mi gidecek?
Hayır.
ZORUNLU OLARAK İMAM HATİP'E GİTMESİ MÜMKÜN
DEĞİL
Zaten sisteme bile girmediklerine göre seçtikleri özel okullara
gidecekler. Diyelim bu 209 öğrenciden bir kısmı tercih
yapmayı unuttuğu ya da yapamadığı için zorunlu olarak İmam Hatip’e
gönderildi. Bakanlık 15 Eylül’e kadar okulundan memnun olmayan
öğrencilere nakil şansı tanıdı, müsait okullar her Cuma
duyuruluyor. Yani zorunlu olarak İmam Hatip’e gitmek mümkün değil.
Peki tercih ettiği halde İmam Hatip’e gidemeyen öğrenci sayısı kaç;
200 bin.
MEZE YAPILAN ÇARPITILMIŞ GERÇEK
İşte İslami Kemalizm, neo-Kemalizm analizlerine meze yapılan
çarpıtılmış gerçek böyle.
Zaten o İslami Kemalizm analizleri de başka bir savunma
mekanizmasının işareti; Yansıtma.
Gezi’den beri Atatürk’ün diktatörlüğü altında inim inim inleme
hayalleri kuran Kemalistlerle, resmi olarak proleter diktatörlüğü
savunan sosyalistlerle elele yaşam tarzı için mücadele veren
sol-liberallerde sıklıkla görülen bir vaka yansıtma.
Atatürk’ün adının geçmediği Anayasa önermiş, 19 Mayıs törenlerinden
Andımıza Kemalist ritüelleri kaldırmış, cumhuriyetin katliamları
için özür dilemiş, her gün Kemalist basının küfrettiği, Atatürk
devrinde yaşasalar muhtemelen iktidarlarının her yılı için İstiklal
Mahkemeleri’nde yeniden yargılanıp idam cezalarına
çarptırılacak bir siyaset kadrosuna Kemalist diyerek kendi
Kemalizmlerini örtmeye çalışmaktalar."