Fatih Altaylı'dan olay rehine yazısı
Abone olHabertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, rehinelerin kurtarılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun övülmesini eleştirdi.
İNTERNETHABER.COM
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na rehine meselesinde 'ölçüsüz' övgüler
düzüldüğünü belirterek, ağır bir imada bulundu.
Çocukluğunda annesiyle yaşadığı bir anısından örnek veren Fatih
Altaylı, rehine olayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu'nun
suçlu olduğunu ima ederek, "Neredeyse içine ediyorsun. Sonra da
kendi pisliğini temizledin diye bir de tezahürat bekliyorsun"
dedi.
Fatih Altaylı'nın 'Davutoğlu odasını dağıtır mıydı!' başlıklı
bugünkü yazısı şöyle:
BAŞIM BELAYA GİRERDİ
Çocukken hayli yaramazdım.
Yaramazlığım biraz da heyecanlı tabiatımdandı.
Bunun sonucu olarak da evde hayli tahribata sebep olurdum.
Ortalığı dağıtır, evin düzenini bozardım.
Her seferinde annemle başım belaya girerdi.
Odamı çok dağıttığım, hatta bu dağınıklığı evin diğer odalarına da
yaydığım her seferinde annemden,"Dağıttığın gibi toplayacaksın"
lafını işitirdim.
Benim bu toplama çabama yalvarmalarım sonucunda evde çalışanlar da
yardım etmeye kalkıştığı zaman annem onları da durdurur, "Bırakın,
dağıttığını toplamayı öğrensin" derdi.
Ben de iyi kötü ortalığı toparlardım.
HAYATIMIN DERSİNİ
ALDIM
Her seferinde de bu başarılı çalışmam sonucunda annemden bir
"aferin" beklerdim.
Annem ise üstünkörü bir "aferin" der ama bu büyük dağınıklığı
toplama çabamı asla, "Aferin benim oğluma, ne güzel de toplarmış
ortalığı" diye övmez, hele hele ödüllendirme konusuna asla
girmezdi.
Bir gün dayanamayıp, "Anne bir de 'Aferin ne güzel toplamışsın' de.
Bak iki saattir uğraşıyorum toplamak için. Odamı pırıl pırıl
yaptım. Senden bir övgü alamadım" diye isyan ettim.
Aslında çok yumuşak, çok sevecen bir kadın olan annemden o gün
hayatımın derslerinden birini daha aldım:
KENDİ PİSLİĞİNİ TEMİZLEDİN DİYE TEZAHÜRAT
BEKLİYORSUN
"Bak yavrum, odan zaten pırıl pırıldı. Sen bu kadar dağınık
olmasan, odan pırıl pırıl kalacaktı. Belirli ölçüde bir dağınıklık
elbette olabilir ama sen odanın neredeyse içine ediyorsun. Sonra da
kendi pisliğini temizledin diye bir de tezahürat bekliyorsun. Gelip
bizim odayı toplasan aferin diyeyim, ama senin topladığın, dağıttın
kendi odan."
Şimdi diyeceksiniz ki: "Fatih, senin çocukluğundan bize ne? Annenle
olan konuşmandan bize ne?Dağıttığın odanı toplamandan bize ne?"
Doğru, size ne?
Sadece aklım hâlâ "49 rehine" meselesinde.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a düzülen "ölçüsüz" övgülerde.
Herhalde onlar çocukken odalarını dağıtmıyorlardı.