Fatih Altaylı'dan 'Kart zampara eşini aldatıyor suçlusu Atatürk' tepkisi!
Abone olMustafa Çalık'ın ikinci eş almasının ardından eşinin boşanma davası açmasıyla Atatürk'ü suçlamasına Fatih Altaylı'dan tepki geldi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, "ikinci eş" açıklamasıyla tepki
çeken akademisyen Mustafa Çalık'a tepki gösterdi.
Çalık, Atatürk'ü suçlayarak "20'lerde Kemal Paşa eliyle ve zorla dayatılan tahdit ve kayıtları da İsviçre Medenî Kanununun alâkalı kaidelerini de tanımıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Altaylı, Çalık'a şu sözlerle tepki gösterdi:
Kart zampara çapkınlıkta yakalanıyor.
Muhtemelen metres tutmuş, ikinci bir ev açmış.
Eşi dava açıyor.
Kart zampara “zina davası” demiş ama Türkiye’de artık zina davası diye bir şey yok.
Açılan dava muhtemelen “Zina nedeniyle boşanma davası”.
Ve muhtemelen eşi hanımefendi kendisinden tazminat isteyecek.
Kart zampara hemen savunmaya geçiyor.
“Suçlu Atatürk” oluveriyor.
Eğer Medeni Kanun’u getirmeseydi ben suçlu olmayacaktım diyerek Atatürk’e saydırıyor.
“Ben uçkuruma sahip olamadım” demiyor da, “Ben İslam hukukunun bana verdiği hakkı kullandım. Atatürk olmasa idi karımı aldatmam suç olmayacaktı” demeye getiriyor.
Atatürk düşmanlığının gerçek nedenlerini bundan daha iyi anlatan bir şey olamazdı herhalde.
Mesele Atatürk değil hala anlamadınız mı!
İstanbul Sözleşmesi’nden de Atatürk imzaladı diye çekilmediler ya!
Ne demişti?
Türk Ocakları ve Mülkiyeliler Birliği üyesi ve Türkiye Günlüğü Dergisi Genel Yayın Müdürü Mustafa Çalık, dün attığı "ikinci eş" tweetiyle sosyal medyanın gündemine oturdu. 'Zarureten' ikinci kez dini nikahla evlendiğini savunan Çalık, "Zina etmediğini" söyledi.
Çalık'ın tepki çeken paylaşımları şöyle: Bir yakınım tarafından eşimin bana "zinâ davası" açacağı iletildi. Umarım doğru değildir; ama doğru ise aha şuraya yazıyorum:
1) Ben zinâ edecek çağda da değilim, tıynette de. Hukuken evli iken, Allah'ın emri ve Peygamber'in kavli ile yeniden ve zarûreten evlendim. Mevzu bu! ./..
2) Millî an'ane ve İslam'ın verdiği ruhsatın rağmına, 20'lerde Kemal Paşa eliyle ve zorla dayatılan tahdit ve kayıtları da İsviçre Medenî Kanununun alâkalı kaidelerini de tanımıyorum! Herkes ve her merci elinden geleni yapabilir. Yalnız eşim ve çocuklarım için üzgünüm. Bu kadar!