Fatih Altaylı Menzil Tarikatı'nı yazdığına bin pişman oldu!
Abone olHabertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Menzil Tarikatı'nın bürokraside FETÖ'den dolan boşluğu doldurmaya çalıştığını dün köşesine taşımıştı bugün ise kendisine gelen maillerde yazanları aktardı.
Habertürk gazetesinde dünkü köşesinde "Yarın da 'METÖ bizi kandırdı' demeyin" başlıklı bir yazı kaleme alan Fatih Altaylı, bürokraside FETÖ'den boşalan yerleri Menzil Tarikatı'nın doldurduğunu yazmıştı.
Altaylı dünkü yazısı sonrası kendisine devlet memurlarından gelen mailleri bugünkü köşesine taşıdı. Menzil Tarikatı yazısı sonrası binlerce mail aldığının altını çizen Fatih Altaylı, dünkü yazısı için "Yazdım ve yazdığıma pişman oldum" dedi ve şunları aktardı:
"Dün devletin hâlâ eski hatayı sürdürme eğiliminde olduğunu, FETÖ’den boşalan kamu görevlerine, başlıca birkaç tarikatın hızla aktığını ve örgütlendiğini yazarak “Yarın da ‘METÖ bizi kandırdı’ demeyin sakın” diye yazdım.
Yazdım ve yazdığıma pişman oldum.
Birkaç saat içerisinde ben diyeyim yüzlerce, siz deyin binlerce mail yağdı. Farklı kamu kurumlarından pek çok “dertli” bürokrat. Pek çoğu, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyerek kurumlarında kimi tarikatların örgütlenmeyi tamamladığını, bazılarının zaten yıllardır örgütlendiğini ve artık kurumların tamamen tarikat kontrolüne girdiğini anlatıyor.
Bu kişilerin belirli simgeleri fütursuzca üzerlerinde taşıdıklarını, kimilerinin yüzükleriyle, kimilerinin giysilerinde taşıdıkları bazı renklerle tarikat bağlantılarını ortaya koyduklarını anlatan okurlar.
Şunu söylemem lazım.
Tarikat veya cemaat mensubiyetini tasvip etmemekle beraber, canı çekenin bunlarla içli dışlı olmasına, aklını, fikrini, hatta bazen namusunu ve şerefini şeyhine emanet etmesine karışmam.
Böyle bir hakkım da yok yetkim de.
İnanç dünyasında aklına ve kendine güvenmeyip, kendini bir tarikatın şemsiyesi altına sokan birinin kamuda görev almasına da doğrudan karşı çıkmam.
Ancak Gülen Cemaati henüz FETÖ olmadan ve pek çoğunca makbul bulunduğu dönemlerde yazdıklarımı tekrarlamak isterim.
- Bir kamu çalışanı, hangi görevde veya makamda olursa olsun, devlet görevini yerine getirirken tarikat hiyerarşisini devlet hiyerarşisinden üstte tutuyorsa,
- Bir kamu çalışanı, kamunun veya halkın çoğunluğunun çıkarındansa mensubu olduğu cemaatin çıkarını korumaya çalışıyorsa,
- Yetkili makamdaki kamu görevlisi, delegasyonunda liyakate değil, tarikat bağına önem veriyorsa,
- Üst makama atanan kişi tarikata bağlı olmadığı zaman bu amire itaatsizlik başlıyorsa, devlet bitiyor demektir.
Biz bunları FETÖ için de yıllarca yazdık ve uyardık.
Karşılığını, karalama, dinleme olarak cemaatten, “Siz anlarsınız bu işlerden” diyerek siyasetten gördük.
Ama biz yine de uyaralım.
Biliyorum ki, yine bir işe yaramayacak.
Ama bir süre sonra “METÖ ile mücadele” dedikleri zaman, en azından kendimizi tatmin için bu yazıları tekrar gündeme getiririz.
Fatih Altaylı'nın yazısının tamamını okumak için tıklayın
Menzil tarikatı Nakşibendi şeyhi Abdulbaki Erol'un kerameti ne?