Faruk Çelik'ten Kılıçdaroğluna olay 'istifa' çıkışı!
Abone olÇalışma Bakanı Çelik, Kılıçdaroğlu'nun işçi ölümleriyle ilgili olarak kendisine yaptığı istifa çağrısına 'İstifa etmesi gereken birisi varsa kendisidir' diye yanıt verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'nun İstanbul'daki
asansör kazasının ardından kendisi hakkında yaptığı "istifa"
çağrısıyla ilgili, "Hem siyaseten hem bürokrasideki
başarısızlığından dolayı istifa etmesi gereken birisi varsa Sayın
Kılıçdaroğlu'dur" dedi.
Çelik, Kılıçdaroğlu'nun son açıklamalarını "talihsizlik" olarak
değerlendirerek, kendisinin sosyal güvenlik sisteminin, çalışma
hayatının ne olduğunu bilmesi gereken kişilerden bir tanesi
olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun sosyal güvenliğin dünü ve
bugününü mukayese edebilecek isim olduğunu dile getiren Çelik,
şunları kaydetti:
"ÖYLE ACEMİCE, ÖYLE BİLGİ YOKSUNU
Kİ..."
"Sayın Kılıçdaroğlu ama öyle acemice, öyle bilgi yoksunu açıklamalar yaptı ki doğrusu ben de hayret ettim. Sayın Kılıçdaroğlu kendi dönemindeki SSK'yı masaya yatırsın ve bugün SGK'nın, sosyal güvenlik sisteminin hangi noktada olduğunu kendi dönemiyle mukayese etsin. Tabloyu net bir şekilde görme imkanı var. Türkiye , bu dönem içinde ne kazanımlar elde etti, vatandaşlarımız ne kazanımlar elde etti, bunu Sayın Kılıçdaroğlu görebilecek noktada. Ama bilgi yoksunu bir değerlendirme yaparak maalesef konuşmasıyla birçok yanlışlara imza atmış bulunuyor."
Bakan Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "istifa" çağrısının
kendisiyle ilgili bir konu olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, şöyle
devam etti:
"BÜROKRASİDEKİ BAŞARISI
ORTADA!"
"Çünkü bürokrasideki başarıları ortada. Bürokraside ağırlıklı
olarak bulunduğu sosyal sigortalar sistemini hangi noktaya
taşıdığını, nasıl bir borç batağına, nasıl bir sürdürülebilir
olmaktan çıkardığını, SSK hastanelerini nasıl bir çile merkezi
haline dönüştüğünü bütün Türkiye biliyor. SSK'daki ilaç, rapor
kuyruklarını mı konuşalım? Hangi kuyrukları konuşacaksınız? Bakınız
ben 2007 yılında çalışma bakanı oldum. O dönemlere kadar süren SSK
hastanelerinde gerek ilaç kuyruğu, gerek doktor kuyruğu, gerekse
SSK'nın önünde rapor ve izin kuyruları, karne kuyrukları vardı.
Buradan Türkiye'yi almışız her türlü hasteneye gidebilme, her
eczaneden ilaç alabilme noktasına taşımışız. Türkiye 10 milyon
liradan 50 milyon liraya sağlık harcamasını taşıyan bir noktaya
gelmiş. Çalışma hayatı açısından bakarsanız Türkiye 12 Eylül
sendika yasalarına mahkumdu. Bunları ortadan kaldıran bir Türkiye
var. Türkiye kamu çalışanlarıyla ilgili toplu görüşmeden, toplu
sözleşme hakkı elde etti. Masada artık kamu çalışanlarının
ücretlerini belirliyor toplu sözleşmeyle taraflar oturarak. Bu
noktaya geldi Türkiye."
Türkiye'nin daha önce İş Sağlığı Güvenliği Yasası bulunmadığını vurgulayan Çelik, geçmiş iktidarların Türkiye'de ne çalışma hayatıyla ne de sosyal güvenlikle ilgili, vatandaşın önünü açacak düzenlemeler yapmadığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"SON 4 SEÇİMDE PARTİSİNE
KAZANDIRDIKLARI DA ORTADA..."
"AK Parti 'nin yapmış olduğu bu kadar büyük reformları
görmemezlikten gelerek 'istifa etsin' ifadesinin yanında Sayın
Kılıçdaroğlu'nun bürokrasideki başarısızlığın yanında son 4 seçimde
partisine kazandırdığı başarılar da ortadadır. En güzel şekilde
partililer bunun ne anlama geldiğini biliyorlar. Netice itibariyle
hem siyaseten hem bürokrasideki başarısızlığından dolayı istifa
etmesi gereken birisi varsa Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Ne acıdır ki
bizim bazı ifadelerimizi Sayın Kılıçdaroğlu kullanarak sanki bir
şeyler söylediğini zannediyor. Biz iktidar olarak hem sorun
çözmekle meşguluz hem de eksiklerimiz varsa bir muhalefet anlayışı
çerçevesinde o eksiklerimizi de söylüyoruz. Yani üretim zorlamasını
söylüyoruz. Maliyet zorlamasını söylüyoruz. İmar zorlamalarını
söylüyoruz. Çalışma bakanı yapmıyor bunları. Bunları yapan başka
kurumlar var. Onlara sesleniyorum; üretim zorlamasıyla emeğin
hakkını koruyamazsınız. Maliyet zorlamasıyla taşeron sistemini
yaygınlaştırırsınız. Bunlar doğru değil. Yani bunları benim
söylemem ana muhalefetin olmadığına işarettir. Bunları bu şekilde
değerlendirmeleri gerekiyor. Bizim eksiklerimiz yok mudur? Biz çok
büyük reformlar, büyük devrim düzeyinde hizmetler
gerçekleştiriyoruz ama bizim eksiklerimizi biz görüyor ve onu
çözüme kavuşturma gayreti içindeysek, Sayın Kılıçdaroğlu'nun
alkışlaması gerekiyor. Çünkü kendileri yok."
"SOMA OLAYI BÜTÜN BU BAŞARILARI
GÖLGELEYECEK BİR OLAYDI"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "İş cinayetlerinde Avrupa'nın birincisiyiz,
dünyanın da üçüncüsüyüz. İnsanın açıkça, vahşi kapitalizme teslim
edilip, ölüme mahkûm edildiği bir süreci yaşıyoruz" sözlerini de
hatırlatan Bakan Çelik, bunların hepsinin kulaktan dolma bilgiler
olduğunu öne sürdü.
"Türkiye iş sağlığı güvenliğinde son derece olumlu bir seyir içindeydi ama Soma olayı, 301 şehidimiz, gerçekten bizim bu alandaki tüm başarılarımızı gölgeledi. Bunu açıkça ifade ediyorum" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"KILIÇDAROĞLU EZBERDEN, GAZETEDEN VEYA
RASTGELE BEYANDA BULUNUYOR"
"O güne kadar 100 bin işçide 6 işçi hayatını kaybediyordu. Yani 16
işçi 100 bin işçide hayatını kaybederken 6 işçi hayatını kaybetmeye
başladı. Oraya kadar çektik. Neredeyse AB ortalamasına, 27 ülkenin
ortalamasına yaklaştık. Orada 100 bin işçide 4 işçi hayatını
kaybediyor. Yılda 4 işçi hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise 6 işçi
hayatını kaybediyordu. Neresi Avrupa'da birinciyiz? Ezbere
konuşuyorsunuz ama Soma olayı gerçekten yüreğimizi yaktı. Soma
olayı bütün bu başarıları gölgeleyecek bir olaydı. Bunu ayrıca
masaya yatırmak gerekiyor. Ben açıkça onu defalarca söyledim;
'burada üretim zorlaması var' yani 2017 yılında üretilmesi gereken
15 milyon ton kömür 2014 yılında üretilmiş. Bu kabul edilebilir bir
şey değil. Böyle bir üretimde meydana gelebilecek iş yoğunluğunu
düşünebiliyor musunuz? Bu son derece sıkıntılı bir durum. Onun için
de bunu haykırıyorum, ifade ediyorum. Çünkü 301 kişinin hayatını
kaybetmesi tüm bizim bu iyi gidişatımızı, olumlu gidişatımızı ciddi
biçimde gölgelemiştir. Onun için niye bilgiye dayalı konuşmuyor.
Dünyada nasıl üçüncüymüşüz? Sayın Kılıçdaroğlu'ndan istiyorum. Yani
dünyada iş kazalarında Türkiye nasıl üçüncü sıradaymış? Bunu hangi
istatistiğe dayandırıyor? Kim araştırma yapmış da bu rakamı Sayın
Kılıçdaroğlu almış? Yani ezbere, gazeteden veya rastgele beyanda
bulunan birilerinden almış olduğu bilgiyle Sayın Kılıçdaroğlu bir
şey söylediğini zannediyor. Öyle bir veri yok ortada. Onun için
Türkiye'ye böyle bir haksızlık yapmaya Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakkı
yok."