Farklı bir İlker Başbuğ

Zor olduğu için, ben kendi sektörümün geleceği için, sadece üç kelimeye değil, bir merhabaya bile tav olabilirim arkadaşlar kusura bakmayın.

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

28 Şubat'ın "en kudretli paşası" Çevik Bir, Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklamıştı 30 Kasım 1999 gecesi.

Gazeteci Murat Birsel fırsat bu fırsat deyip, soruyu yapıştırdı:

-İlk üç icraatınızı bana anlatır mısınız?

Çevik Bir hazırlıksız yakalanmıştı. Bu basit soruya cevap veremeyince, Murat Birsel'i haşlamaya kalkışmıştı. Orada bulunan bütün gazeteciler ertesi gün Bir'in Çankaya Köşkü için uygun bir isim olmadığını yazmıştı sonraki günlerde.

Rumeli Yönetici ve İşadamları Derneği'nin yemeğinde bende vardım. Murat Birsel ısrarla sorduğu soruya cevap isteyince, Çevik Bir'in ipini o gece çekti. Çankaya lafı bile Çevik Bir için kabus olmuştu artık.

11 yıl geçmiş!

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ o zamanlar kimbilir hangi rütbede ve neredeydi? Ankara'da Murat Birsel'le karşılaştı Başbuğ. Çevik Bir'e sorulan soruyu bugünkü gibi hatırladı ve Murat için  şaka yollu, "tehlikeli adam" ifadesini kullandı.

Ben araya girdim:

-Yıllar geçti. Vallahi unutulmuştu, siz nasıl hatırladınız?

-Biz hiçbir şeyi unutmayız. (kahkahalar)

Başbuğ'la 1 saate yakın sohbet ettik. Hep güler yüzlüydü. İzlediği folklorun etkisinde kalmıştı. Bizlere sordu:

-Folklor ekibinin gösterisi sırasında dikkatinizi bir şey çekti mi?

Kanal D'nin Ankara Temsilcisi Erhan Karadağ atıldı:

-Güleryüz.

Başbuğ'dan Erhan'a tebrik. Evet, folklor ekibinin güler yüzü Başbuğ'u çok etkilemişti:

-O şu bu, hepimiz zarar görüyoruz. Güleryüzlü olmalıyız.

Ya da hoşgörülü.

Başbuğ, Çankaya Köşkü'ndeki zirveden çok memnun:

-İyi oldu değil mi?

Mehmet Ali Birand:

-Evet, Türkiye rahatladı.

Sonrasında bol bol anılar anlatıldı.

Başbuğ'a sordum:

-İnternet'e giriyor musunuz?

Teknolojiye uzak değil Genelkurmay Başkanı. Ama bilgisayarla arası pek iyi değil. Güvenlik nedeniyle olsa gerek, bilgisayar kullanmıyor. Ama iyi bir takipçi. Ve bana göre adaletli.

Gazetelerle konuşuyor ya şimdi. Bana döndü, "Hadi Bey sizi listeye aldık" dedi. Şaşırdım, "Ne listesi?" dememe kalmadan Başbuğ ekledi:

-Sizinle de ikili görüşme yapacağız.

İnternet Medyası için çok ama çok önemli bir sözdü Başbuğ'un ki. Açıkçası bizim için Ütopya idi. Gazetelerde bol bol röportajlar okuduğumda, İnternet Medyası'nın geleceği adına hep iç geçirdim:

-Keşke bizimle de konuşsalar.

Başbuğ, bizimle de konuşarak yine bir ilkin altına imza atacak ve farklılığını ortaya koyacak.

Şimdi denilebilir ki, "Başbuğ'un size vereceği bir demece tav oldunuz!"

Evet tav oldum!

Başbakan'la da konuşsak keşke.

Cumhurbaşkanı ile başbaşa uzunca bir söyleşi yapsak mesela.

Uygar ülkelerde olduğu gibi.

Türkiye'de bu zor.

Zor olduğundan ben kendi sektörümün geleceği için, sadece üç kelimeye değil, bir merhabaya bile tav olabilirim arkadaşlar kusura bakmayın.

Peki...

1 saat boyunca bir tek İnternet'i konuşmadık tabi.

Çok önemli şeyler söyledi Başbuğ.

Gerçi gazeteler için bugün o söylenenler yeni. Ama bizim için bugün o haberler bayat. Ve sitemizin bir yerlerinde var, Başbuğ'un önemli açıklamalarını okuyabilirsiniz.