"(...) falanca sitenin kapatılmasına..."
İnternet bilgisinden yoksun zihniyet, kapıya kilit
vurunca, her şeyi hallettiğini zannediyor. Oysa yapılan bir
çuval inciri berbat etmekten başka bir işe yaramadı.
Youtube farklı bir mekan; kapısı olmayan bir site.
O yüzden bilenler için, yasaklar pek önem taşımıyor. Hal böyle
olunca, ülke olarak komik duruma düşüyoruz.
Son
sözü "kapatılmasına" olan hakimlerimiz de bunu
bilse keşke...
İyi de kardeşim, "Atatürk'e hakaret
var!"
Doğru...
Var...
Ne yapmak lazım?
Üç zibidinin siteye koyduğu video yüzünden milyonların
girdiği siteyi cezalandırmak mı lazım?
Hayır!
Yapılması gereken şudur; o videoları
kaldırtmak...
Yani yasağı videolara getirmek...
Bu mümkün ama uygulanmıyor. Uygulanmıyor, çünkü bilgi
eksikliği var.
Adnan Oktar da, (Adnan Hoca)
Türkiye'de bazı sitelerin erişimine engel getirdi.
Birçok İnternet sitesi, getirilen yasaklar yüzünden ciddi
zarar gördü.
Şöyle oluyormuş, Adnan
Hoca'nın avukatlarının bana anlattığına göre. Hakim ve
savcılarımız, şikayetçinin "(...) hakkımdaki yayınların
siteden kaldırılmasına" talebini yerinde bulup,
Telekom'a bir üst yazı yazıyor! Oysa,
alınan karar metninin gönderileceği adres, Telekom değil,
site sahibi olmalı.
Telekom, yayından kaldırılması istenen yayını kaldıramaz.
Yetkili değil çünkü; elinde bunu yapacak bir şifresi yok. Hal böyle
olunca, alınan karar geçerli olmuyor.
İşte ne
oluyorsa bundan sonra oluyor... Şikayetçi bir kez daha hakim ve
savcıların kapısına dayanıyor ve talebini şu şekilde
değiştiriyor:
-(...) sitenin kapatılmasına.
Aynen öyle
oluyor:
-(...) falanca sitenin kapatılmasına karar
verilmiştir.
Ha şimdi burada ince bir nokta var;
diyorlar ki "Sitenin sahibine ulaşılamıyor." Böyle
olunca "sitenin kapatılmasına" karar
veriliyor.
Hiç öyle bir şey yok...
Adnan Hoca'nın avukatları isteseydi
Süperpoligon'un sahibini bulamaz mıydı? Öyle bir
bulurdu ki... Ama bulmadılar (!) siteyi cezalandırdılar...
Ekşi Sözlük'ün veya
Antoloji.com'un sahibini bulmak çok mu zor?
Hayır!
Hadi bizimkileri bulamadınız!
Youtube'un sahibini de mi
bulamıyorsunuz?
Yapmayın!
Bütün sitelerin hangi hosting şirketinden yayın yaptığı gün gibi
ortada. Bir tık yeter, gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Avukatlarımız bu niyetle dilekçe verirse, hakimlerimiz de,
içerde ve dışarıda bizi gülünç duruma düşürecek kararlar almaz!
Sözün özü şu:
Sevgili arkadaşım Yurtsan
Atakan'ın dediği gibi, getirilen yasaklar AK Parti
zihniyetinin eseri değil. O yasaklar, ne yazık ki,
avukatların kurnazlığı, hakim ve savcılarımızın da bilgi
eksikliğinden kaynaklanıyor.