Faiz oranları zirve yaptı Merkez neden faizi düşürmüyor?
Abone olCumhurbaşkanlığı-Hükümet-Merkez Bankası üçgeninde tartışma çıkaran faiz oranları yükselişe geçti. Faiz yüzde 8 ile 1 ayın zirvesine çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet üyeleri ve
Merkez Bankası arasında aylardır süren faiz indirimi tartışmaları
faiz oranlarını yükseltti.
Gösterge iki yıllık tahvilde bileşik faiz, erken faiz
indirimi olmaması ve TL'deki volatilite ile 1 ayın en yükseği olan
yüzde 8'i gördü.
Tahvil/bono getirilerinde Merkez Bankası'nın erken faiz indirimine gitmeyeceğinin kesinleşmesi ardından başlayan yükseliş devam ediyor. Gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi, TCMB'nin etkisinin yanı sıra TL'deki volatilite ve faizlerdeki AMB kaynaklı yükselişle bugün yüzde 8 seviyesinin üzerini test etti. En son Ocak ayı başında yüzde 8 bileşik üzerinde işlem gören iki yıllık gösterge olan 16 Kasım 2016 itfalı tahvilde dün spot kapanış ortalama bileşik faiz yüzde 7.35, valörde son işlem yüzde 7.82 idi. Bugün işlem bazında en yüksek faiz ise yüzde 8.04 oldu. Bankacılar Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) beklenmedik şekilde Yunan tahvillerini teminat olarak kabul etmekten vazgeçmesinin de riskli ülkelere ilişkin tahvil getirilerini yükselttiğini belirttiler.
MERKEZ BANKASI NEDEN FAİZ İNDİRİMİ
YAPMIYOR?
Faiz indirimi tartışmasını bugünkü köşesine taşıyan Milliyet
gazetesi yazarı Gürgör Uras, "Faiz indirimini kim ister,
kim istemez?" sorusuna yanıt verdi.
"Hükümet faizin inmesini istiyor. Merkez Bankası
direniyor. Hükümetin faizin inmesini isterken beklentisi
farklı. Merkez Bankası'nm faizi indirmekten çekinmesinin nedeni
farklı" diyen Uras yazısına şöyle devam etti:
"...
Hükümet faizin indirilmesiyle girişimcilerin ucuz ucuz borçlanarak
daha çok yatırım ve üretim yapmalarını bekliyor.
Merkez Bankası faizin indirilmesi durumunda
1- Girişimcilerden çok, tüketicinin borçlanmasında, talebin
patlamasından korkuyor.
2- Ucuz faizin döviz girişlerini yavaşlatmasından, içeride döviz
talebini artırmasından, sonuçta döviz fiyatının tırmanışa
geçmesinden korkuyor.
Bütün bu tartışmalarda faizin iç tasarruflar üzerindeki etkisi
gözden kaçıyor. Türkiye'de iç tasarruflar ağırlıklı olarak bireysel
tasarruflar. Kurumsal tasarrufların ağırlığı az. Halbuki, faizi
sıfıra kadar çekebilen ülkelerde kurumsal tasarrufların toplanı
tasarruflarda payı yüksek.
Bireysel tasarruflar ise faize karşı hassas. Enflasyonun altındaki
reel getiriler tasarrufların banka sistemi dışına kaçmasına,
dövize, altına, gayrimenkule yönelmesine yol açıyor. Bu durumda
kredi müesseseleri ucuz faizle kredi verecek kaynak bulamıyor. Bu
durumda ucuz faizli kredi için Merkez Bankası'nm bankalara kaynak
yaratması gerekiyor.
Girişimcinin beklentisi farklı
Türk ekonomisinin bugünkü durumunda girişimci ucuz faizi neden
ister?
-Girişimcilerin genelde faizin yüksekliği nedeniyle
gerçekleştiremedikleri yatırım projeleri yok. Yeni yatırımların
yapılabilmesi için
1- Mevcut kapasitelerin tam olarak kullanılması
2- İç veya dış talebin canlı olması gerekiyor.
-Türk sanayii yüzde 73 kapasiteyle çalışıyor. Boş kapasite var.
(Normal dönemlerde bizim sanayimiz yüzde 80 dolayında kapasiteyle
çalışır). İhracat talebi değişik nedenlerle sınırlı. İç talep ve
büyüme hükümet tarafından frenlenmiş durumda. Bu durumda faiz
ucuzlasa da yeni kapasite yaratmak, yeni yatırım yapmak girişimci
için riskli bir iş olur.
-Ama girişimcilerin, yatırım yapanların, üretim yapanların
tamamının kredi borcu var. Her borçlu, faizin ucuzlamasını
ister.
-Her girişimcinin bir müşterisi var.
Müşterisine krediyle satış yapıyor. Faiz ucuzlarsa müşterisi
borcunu daha kolay öder.
-Şimdilerde en hareketli sektör gayrimenkul sektörü. Gayrimenkul
işi yağan girişimciler laiziıı ucuzlamasını bekliyorlar. Faiz
ucuzlaymca satışları artacak.
Halkın beklentisi farklı Türk ekonomisinin bugünkü durumunda
halkımız laizin ucuzlamasını neden ister?
- Halkımızın büyük bölümü borçlu.
Konut kredisi, ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi, kredi kartı borçları
var. Faiz ucuzlarsa mevcut borçların faiz yükü azalacak.
- Çok kişi konut satın almak için faizin düşmesini bekliyor. Faizin
düşmesi konut satın almak için bekleyenleri harekete geçirecek.
- Şimdilerde banka kredileriyle, kredi kartıyla alışveriş yanında,
satıcı kredileriyle-taksitli satışlar yaygınlaştı.
Cep telefonundan mobilyaya, beyaz eşyadan çeyiz takımına taksitli
alışverişlerde faiz yükü var. Faiz ucuzlarsa bu yük azalacak.
Görülüyor ki faizin inmesi çok kişi mutlu edecek. Faizin
inmesiyleüzülecek olanlarsa sadece bireysel tasarruf sahipleri,
O halde Merkez Bankası faizi neden indirmiyor?
İndirsin de bu tartışmalar bitsin.
Merkez Bankası, faizi indirdiğinde,
1- İç talebin canlanmasından, cari açığın büyümesinden, buna bağlı
olarak enflasyonun tırmanışa geçmesinden
2- Dövize talep artarken, faizin gerilemesi nedeniyle döviz
girişlerinin yavaşlamasından, buna bağlı olarak döviz fiyatlarının
artmasından koktuğu için faiz indiriminde ayak sürtüyor.
Ne var ki görünen köy kılavuz istemez.
Yakın zamanda faiz indirimleri peş peşe gelecektir.