Faiz indirimi doları çoşturdu
Abone olMerkez Bankası'nın faiz indirimi kararının ardından dolar son 5 ayın en yüksek seviyesine çıktı.
Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve zorunlu karşılıkları
yükseltme kararlarının ardından güne 1,52 seviyesinden başlayan
dolar/TL, Euro/dolar paritesine paralel 1,54'ün üzrenie çıkarak son
beş ayın en yüksek seviyesini gördü.
Bankalararası piyasada dolar 1,5435 liraya kadar yükseldi.
Dolar/TL'deki hareketin parite odaklı olduğunu söyleyen bankacılar,
Moody's tarafından İrlanda'nın notunun düşürülmesinin ardından
Avrupa Birliği Zirvesi'nden de olumlu sinyaller alınmaması
nedeniyle Euro/dolar paritesindeki düşüş nedeniyle kurun
yükseldiğini belirttiler.
Euro/dolar paritesi 1,3250 seviyesinden işlem görüyor. Saat 17.00
itibariyel doların işlem fiyatı 1.5375'den işlem görüyor.
FAİZ İNDİRİMİNE DÜNYADAN TEPKİLER
FINANCIAL TIMES: "Türkiye'nin Merkez Bankası finansal istikrarı korumayı amaçlayan ancak enflasyonla mücadeleye bağlılığına ilişkin muhtemelen kuşkular yaratacak Ortodosk olmayan bir adımla faiz oranlarını düşürdü" yorumunu yaptı. Gazete "Birçok ekonomist Türkiye'nin hızlı ekonomik canlanması ve yüksek enflasyon tarihi nedeniyle para politikası komitesinin riskli bir stratejiyi benimsediğini söylüyorlar" diye yazdı.
WALL STREET JOURNAL: ABD'nin Borsa ve iş
dünyasının gazetesi Wall Street Journal ise, cari açığın artan
biçimde sıcak para ile finanse edilmesinin Türk ekonomisinin
kırılganlığını arttırdığına işaret edilirken, "Olası tuzaklar var
ve Perşembe günkü faiz inidirmi tartışmalı. Ancak güç kazanan
büyüme ve artan kredibilite sayesinde politika yapımcıları,
sürdürülebilir genişleme ile sıcak para kaygılarını
bağdaştırabilir" denildi.
Gazete "Hızlı büyüyen bir ekonomi, politika yapıcıları faizleri
niye indirsen? Çünkü Türkiye'nin başarısı, sıcak para, yani hızlı
bir spekülatif yatırım akımına yol açtı. Bu da, ekonominin kilit
zayıflığı olan, dış finansmana bağımlı, tırmanan cari açığıdır."
Spekülatif yatırımcıları vazgeçirmek için faizleri indirmenin,
ekonomide aşırı bir ısınmayı yaratmasından korkulan bir iç tüketim
patlamasını tetiklenmesinden daha az riski olduğu düşünüldüğüne
işaret edildi.