Faili Kim? Meçhul!
Abone ol2005 yılında işlenen suçların sadece yüzde 28'i aydınlatılabilmiş. Yani suçların yüzde 72'sinin faili meçhul. Yani 'meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan'...
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, 2005 yılında
polisin yaptığı çalışmaları değerlendirdi. Buna göre, 2005 yılında
mala karşı işlenen suçların yüzde 28'inin aydınlatıldığını ifade
eden Çalışkan, yüzde 78'inin ise faili meçhul olduğunu söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen basın toplantısında, sözcü
Çalışkan, 2005 yılında polisin asayiş, narkotik, toplumsal olaylar,
trafik hizmetleri, havacılık hizmetleri, Interpol faaliyetleri,
eğitim hizmetleri ve Kaçakçılık ve Organize Şuçlarla mücadelede
yapılan çalışmaları değerlendirdi. 193 bin personelle ülke
genelinde çalışmalarını sürdürdüklerin belirten Çalışkan, "Asayiş
olaylarında 2005 yılında 2004 yılına göre yüzde 38'lik bir artmayla
487 bin 762 olay meydana gelmiştir. Olayların yüzde 55'i
aydınlatılmış, yüzde 45'i ise faili meçhul olarak kalmıştır. Şahsa
karşı işlenen suçlarda ise 2005 yılında 2004 yılına göre yüzde
25'lik bir artmayla 197 bin 997 olay meydana gelmiştir. Olayların
yüzde 93'ü aydınlatılmış, yüzde 7'si de faili meçhul olarak
kalmıştır. Mala karşı işlenen suçlarda da 2005 yılında 2004 yılana
göre, yüzde 48'lik bir artma ile 289 bin 765 olay meydana
gelmiştir. Olayların yüzde 28'i aydınlatılmış, yüzde 78'i ise faili
meçhul olarak kalmıştır" dedi. Mala karşı işlenen suçlarda polisin
karnesinin nasıl değerlendirildiği yönündeki soruya Çalışkan,
"Eskiden her olaya suç numarası verilmiyordu. Ancak şimdi hepsine
numara veriyoruz. Bu da 2005 yılında suç oranın daha da
yükselmesine sebep oldu. Bu suçların önlenmesinde polisin aldığı
tedbirler yeterli değildir. Sosyal sebepler, ekonomik sebepler,
işsizlik suçların artmasında etkindir. Polis olarak tek başınıza
suçları önlemek mümkün değildir. Emniyet teşkilatı suçun meydana
gelmemesi için sokaklarda çalışmaktadır" şeklinde konuştu. "Polis,
kapkaçı önlemek için neler yapıyor ve terör örgütleriyle bu
kapkaççıların bağlantısı var mı?" sorusuna ise Çalışkan, "Bu
olayların olabileceği yerlerdeki ekip sayıları artırıldı. Olayların
yoğun olduğu yerlerde polisimiz çalışıyor. Her vatandaşın başına
polis dikerek ya da her sokağa polis koyarak bu olayları önlemek
mümkün değil. Ancak olabileceği yerlerde ekipleri arttırdık. Bu tür
olaylar dünyanın her yerinde oluyor. Yapılan çalışmalarda bazı
kapkaççıların organize oldukları ortaya çıktı. Bunların terör
örgütüyle bağlantısı olup olmadığı yönünde elimizde kesin bilgi
yok" yanıtını verdi. Mehmet Ali Ağca'nın 8 gün boyunca kayıp
olduğunu ve çıkan yakalama emriyle gözaltına alındığını ve polisin
Ağca'yı nasıl kısa zamanda yakalandığının sorulmasına Çalışkan,
mahkeme kararı olmadan ya da savcılık talimatı olmadan şahısların
yakalanması mümkün değildir. Polis, kendine göre önlemlerle gerekli
çalışmalar yapmıştır. Şahsın muhtemel bulunabileceği yerlere
bakarak yakalamıştır" dedi. "Başı açık namaz kılınma olayında
polislik bir durum olup olmadığı ve polisin neden ifade aldığı"
yönündeki soruya da Çalışkan, "Bu olayda polislik herhangi bir yönü
yok tabii ki. Basında çıkan haberler üzerine şahsın bilgisine
başvurulmuş olabilir. Polisin şu ya da bu şekilde müdahale etmesi
mümkün değildir. Sadece basında çıkan haberler üzerine o şahsın
bilgisine arkadaşlar başvurmuştur" şeklinde yanıt verdi. Son
olarak, "Dursun Karataş'ın şu anda hangi ülkede olduğu" yönündeki
soruya Çalışkan, "Dursun Karataş ve kırmızı bültenle aranan diğer
şahıslarla ilgili ilişkide bulunduğumuz bütün ülke görevlileri
uyarılmakta. Elimize bir bilgi geldiği zaman o ülkelere iletiyoruz.
İnterpol aracılığıyla bu şahsın yakalanması için biz ilgili ülkeyi
bilgilendiriyoruz" diye konuştu.