Fahrettin Koca'dan aşıyla ilgili 3 önemli bilgi! Eczanelerde satılacak mı ücretsiz olacak mı?
Abone olSağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hürriyet yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'na koronavirüs aşısıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Merakla beklenen Çinli ilaç firması 'Sinovac'ın aşısında son durum ne? Aşılar ücretli mi, ücretsiz mi olacak? İlerleyen dönemde aşılar eczanelerde bulunacak mı?
Osman Müftüoğlu Hürriyet gazetesinde köşesine Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca ile yaptığı görüşmeden aldığı cevapları taşıdı. İşte
o bilgiler ve detayları...
Dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile uzunca bir konuşma yaptım, kafamdaki pek çok soruya da cevap alma imkânı buldum. O konuşmada “aşıdan ilaç tedavisine, yasaklardan korunma tedbirlerine, hastane ve yoğun bakım yoğunluklarından salgının geleceği”ne kadar pek çok konuda önemli bilgiler edindim. İşte o bilgiler ve detayları...
Fahrettin Koca, konuşmamızda özellikle aşı konusunda etraflı bilgiler verdi. Dr. Koca’dan öğrendiğim önemli, net ve açık bilgilerden biri de şu oldu: Çinli aşı üreticisi ‘Sinovac’ ile görüşmeler tamamlanmış. Gerekli yasal süreçler bitirilip imzalar da atılmış. İlk uygulamalar için de 10 milyon doz aşı çoktan yola çıkmış.
50 milyon doza kadar çıkabilecek
Aşılamada önceliği salgınla savaşta ön saflarda adeta göğüs göğüse
bir mücadele veren değerli ve kahraman sağlıkçılarımız alıyor. O
maksimum riskli sağlık grubu aşılandıktan sonra da sıra “kronik
hastalardan ve diğer risk gruplarından oluşan kişilere” gelecek.
Dr. Fahrettin Koca aşılamada toplam rakamın 50 milyon doza kadar
çıkabileceğini belirtti ki bu da çok önemli bir bilgi.
Aşı ücretsiz olacak
DR. Koca’dan aldığım önemli bilgilerden biri de şu oldu: Aşı
uygulamaları kesinlikle ücretsiz yapılacak. Vatandaştan hiçbir
ücret talep edilmeyecek. Bu arada başka üreticilerin ürettiği
farklı aşılar için ruhsatlandırma işlemleri de sürecek.
Ruhsatlandırma tamamlanınca da o aşıların eczanelerde ücretli
olarak satılmasına izin verilecek. Bana göre anlamı şu: Sinovac’ın
aşısını değil de ruhsatlı ve satışı serbest başka aşıları tercih
edenler olursa onlar da parasını ödeyerek istediği aşıyı
yaptırabilecek.
İmkanı olmayanlar için ne yapılacak
Sağlık Bakanı “Özellikle risk grubunda olup da aşıya ulaşma imkânı
olmayanların merak etmemelerini, devletin onlara aşıyı ücretsiz
ulaştırma gayreti ve garantisi içinde olacağının” altını ısrarla
çizdi. Önemli bir nokta da şu: Dr. Koca aşı konusunda deneyimli
bilim insanlarından halkı bilgilendirme konusunda destek
bekliyor.
Yerli ve milli aşı
Evet var! Dr. Koca, “İlk veriler memnuniyet verici” diyor ve
ekliyor: “Biz de bu işi başaracağız, kendi aşımızı kendimiz
üretebileceğiz. Ve muhtemelen 2021 sonrasında neticeyi almış
olacağız.” Bakandan bir iyi haber daha var: “Sadece COVID-19 için
değil, diğer bulaşıcı hastalıklarda kullanılan aşılar için de yoğun
bir YERLİ ve MİLLİ AŞI üretimi çabası içerisindeyiz.”
İthal fiyatı 150 dolar civarında
Bilindiği gibi aşıda ulaşılan başarıya etkin bir ilaç bulmada
maalesef henüz ulaşılamadı. Halen kullandığımız ilaçlar başka
virüsler veya hastalıklar için geliştirilen ama yeni koronavirüs
için de etkili olduğu kabul edilen “destekleyici” ilaçlar. Dr. Koca
bunların en önemlilerden birinin “FAVİPİRAVİR” isimli antiviral
ilaç olduğu düşüncesinde. Zaten bu nedenle de ithal fiyatı 150
dolar civarında olan bu ilacın ülkemizde de üretimi için 4 ayrı
firmaya ruhsat verilmiş. Bu sayede de maliyet neredeyse onda bire
kadar düşürülmüş.
''Halkımız kesinlikle ücretsiz verdiğimiz destek
tedavilerine güvenmeli''
Dr. Koca, “Son günlerde özellikle sosyal medyada dolaşıma giren
ilaç karşıtı ya da ilaca güvensizlik yaratıcı düşüncelere
halkımızın inanmaması lazım!” diyor ve ekliyor: “Biz destek
ilaçları ile tedavi konusunda son derece başarılı sonuçlar alan
ender ülkelerden biriyiz. Halkımız kesinlikle ücretsiz verdiğimiz
destek tedavilerine güvenmeli.”
Çok ağır yeni yasaklar gelecek mi?
Sohbetimizde “çok ağır yeni yasaklamaların gelmeyeceğini” de
düşündüğünü ifade etti. O da pandeminin “hastanelerde değil, sahada
ve vatandaşın katılımıyla çözülebileceği” fikrinde. “Özellikle
maske takma, sosyal mesafeye uyma, mümkün olduğunca evde kalma,
kalabalıklara zorunlu olmadıkça karışmama gibi önlemleri samimi bir
şekilde uygularsak, uzun süreli sokağa çıkma yasaklarına gerek
kalmayacaktır” diyor.
Panik yok tedbir var
Dr. Koca, salgının sadece bizde değil, hemen her ülkede yeni
patlamalarla başlangıçtaki zirvesini zorladığını hatta geçtiğini
belirtiyor. Zaten bu nedenle de son tedbirlerin devreye girdiğini
ama salgında panik yaratacak düzeyde bir patlamanın olmadığının da
ısrarla altını çiziyor, “Panik yok, tedbir var!” diyor.
“Maskeni indirme!”
Bakana göre meselenin esası ve kalıcı çözüm hâlâ “tedbirlere uyma”
ile ilişkili. Ve yine bugün ve muhtemelen orta vadede “MASKELERİ
İNDİRMEMEK” bir numaralı tedbirimiz olarak daima devrede olacak.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın gündeme getirdiği “Maskeni
indirme!” sloganı hep akılda tutulacak.
“Hastanelerimiz yeterli mi?
DR. Koca’ya “Hastanelerimiz yeterli mi? Yoğun bakımlarda doluluk
oranımız ne durumda?” sorularını da yönelttim. Sağlık Bakanı “Çok
şükür kritik bir noktada değiliz. Sağlık sistemimiz sağlık
ordumuzun gayretleri ve devletimizin destekleri ile dimdik ayakta,
savaşı başarı ile sürdürüyor” yanıtını verdi ve ekledi: “Bazı
hastanelerde ilave yoğun bakım üniteleri oluşturma şansımız da
zaten hep var. Bu nedenle korkuya, telaşa asla yer yok.”
Rahatlama - gevşeme
Kapımıza dayanan ağır kış şartlarıyla birlikte hemen her ülkede
olduğu gibi bizde de günlük vaka sayıları, ağır hasta rakamları ve
kaybettiğimiz canların sayısı maalesef çok arttı. Ama bilelim ki bu
artış biraz da hepimizde varlığını hissettiren “rahatlamadan” daha
doğrusu “gevşemeden” kaynaklandı.
Vaka verileri tablosundaki değişim
Sayın Bakan benimle aynı fikirde olmasa da ben bu rahatlamada,
temmuz ayında yapılan günlük vaka verileri tablosundaki değişimin
ciddi ölçüde etkili olduğu kanaatindeyim. Tabloda sadece hasta
sayılarının verilmesi, “asemptomatiklerin yani testi pozitif çıkıp
da hastalık belirtisi göstermeyenlere tabloda yer verilmemesi”
hepimizde gereksiz bir rahatlığa yol açtı. Bence bu
uygulamadan süratle vazgeçilmesi, asemptomatik yani testi pozitif
çıkıp da hasta olmayanların rakamlarının da açık ve net olarak
tabloda yer alması önemli bir “caydırıcı unsur” olarak işlev
görecektir. Umarım ki bu değişiklik yapılsın ve herkes ayağını ona
göre denk alsın.