Fahrettin Koca: Deprem bölgesinde herhangi salgın söz konusu değil
Abone olDeprem bölgesinde salgın hastalığın baş gösterdiği iddialarına ilişkin konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Deprem felaketini yaşamış illerimizin hiçbirinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir" dedi.
Türkiye Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki
depremlerle sarsıldı. Felakette 50 bini aşkın yurttaş hayatını
kaybetti, binlerce kişi de evsiz kaldı. Son olarak gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, deprem
bölgesindeki salgın hastalık iddialarına ilişkin konuştu.
Bakan Koca'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Deprem bölgesinde, koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin hakkıyla sürdürülmesi için, tüm gücümüzle çalışıyoruz. 1.064 Aile Sağlığı Merkezimizi faal hale getirmiş durumdayız. Çadır kent, konteyner kent gibi toplu yaşam merkezlerinde 176 Birinci Basamak Sağlık Ünitesi hizmete alındı. 45 günde 4 Milyon 800 Bin kişiye sağlık hizmeti sunuldu. Yerleşik sağlık hizmeti imkânı bulunmayan yerlere sunulan mobil hizmet ziyaret sayısı ise 24 bin 500'ü geçti. Bu kapsamda 780 binden fazla kişinin ayağına gidildi. Afetin ilk gününden bugüne bölgede 23 Bin 678 bebek doğdu. Bu zor günlerde dünyaya gözlerini açan bebeklerimizin yenidoğan taramaları, aşıları büyük bir ciddiyetle takip edilmektedir. Aşılama düzeyimiz yüzde 98-99 seviyelerindedir. Bu oranın, afet bölgesi dışındaki bölgelerimizden daha yüksek olduğunu ifade etmek isterim.
"Şu an herhangi bir salgın hastalık söz konusu değil"
- Depremden hemen sonra, çalışmalarına başlayan Deprem Sonrası Halk Sağlığı Komisyonumuz, son toplantısını iki gün önce gerçekleştirdi. Bölgeden alınan verilerin titizlikle incelendiğini, tedbirlerin merkezi olarak planlandığını ifade etmek isterim. Salgın hastalık olduğu şeklinde bir tespitin, ancak ve ancak belirli kriterlerle yapılabileceği, kesinlikle unutulmamalıdır. Salgından ne zaman bahsedilebilir? Belirli bir yerde, belirli bir zamanda, beklenen vaka sayısından daha fazla vaka görülmesi veya daha önce ülkede görülmemiş olan bir hastalığa dair vakaların görülmesi ya da uluslararası sağlık tehdidi olarak kabul edilen bir hastalığa dair, vaka görülmesi halinde salgından bahsedilebilir. Bilindiği gibi, bölgedeki tüm illerimizden düzenli olarak numune alınıyor. 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren incelenen ve farklı zamanlarda ishal şikâyetiyle başvuran, hastalardan alınan numunelerde Nörovirus, Escherichia Coli, Rotavirus, Campylobacter ve Adenovirus gibi etkenler tespit edilmiştir. Bu etkenler, salgın tanımına uyacak şekilde, belirli bir yerde, belirli bir zaman aralığında, vaka kümelenmesi şeklinde ve beklenenden fazla sayıda değildir. Bir kez daha söylüyorum: Elimizde, salgın tanımıyla örtüşen, ona işaret eden veri kesinlikle yoktur. Dolayısıyla, açıkça ifade etmek isterim ki, deprem felaketini yaşamış illerimizin hiç birinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir.
İçme suyu uyarısı
- Halk sağlığının korunmasına yönelik en önemli konu, içme
suyunun güvenirliğidir. İçme sularının güvenle kullanılabilir hale
gelmesi, temel önceliklerimizdendir. Bu bakımdan, su analizlerine
düzenli olarak devam ediyoruz. Adıyaman'da şebeke suyunun halen
içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Yapılan 2 bin 176 su
analizinden 481'i uygunsuz sonuç vermiştir. Hatay'da; Antakya,
Defne, İskenderun, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerimizde şebeke
suyunun içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Hatay'da
yapılan 3 bin 861 su analizinin 517'si güvenli bulunmamıştır.
Şanlıurfa'da ise merkez Haliliye, Eyübiye ve Karaköprü'de şebeke
suyu içme suyu olarak kullanılmamalıdır. Yapılan 6 bin 32 analizin
120'si uygunsuz bulunmuştur. Şebeke suyunun içime suyu olarak
kullanılmasından kaçınalım. Bu konuda tekrar uyarıda bulunmak
istiyorum: Şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması için
valilik ve kaymakamlıkların duyurularına uygun hareket edilmelidir.
Risk almayalım, birbirimizi riske davet etmeyelim.
Ankara ve İstanbul'daki eski hastaneler yenileniyor
- Yaşadığımız felaketin sebep olduğu yıkım bir takım acil tedbirlerin uygulamaya konmasını, önceden aldığımız kararları hayata geçirmemizin elzem olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu bakımdan, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere bütün illerimizde, geçmişten miras aldığımız hastanelerimizin, dayanıklılık kontrollerini yaptırmaya ve tedbirleri uygulamaya devam ediyoruz. Ankara'da daha önce riskli durumları gündeme gelen ve kadrosunu kısmen seyrelttiğimiz Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni tahliye ediyoruz. Sami Ulus'un yerine yapılacak 300 yataklı, Dışkapı'nın yerine yapılacak 600 yataklı yeni hastaneler ile birlikte Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yanına inşa edeceğimiz 600 yataklı hastane projelerimiz tamamlandı. 28 Nisan'da yapım ihalelerini gerçekleştireceğiz.
- İstanbul'da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü, Samatya'daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanemizde ayrılan mekanda hizmet vermeye devam edecektir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin sağlık hizmet faaliyetini güvence altına alacak şekilde Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'i kullanılacaktır. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin B ve C bloklarındaki kadın hastalıkları ve doğum ile çocuk sağlığı ve hastalıkları klinikleri tahliye edilerek, Bahçelievler Devlet Hastanesi ve İstanbul Fizik Tedavi Hastanesi'ne taşınacaktır. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin B ve C bloklarında halihazırda yürütülmekte olan hizmetler, aynı kampüste bulunan Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Prof. Dr. Asaf Ataseven ek binası ile Sultanbeyli Devlet Hastanesi'nde sürdürülecektir. İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin ihtiyacını karşılamak için Gümüşsuyu Ek Binasında ilave kapasite oluşturulacaktır.