Fahrettin Koca: 100 bini aşkın karantina kaçağı var
Abone olSağlık Bakanı Fahrettin Koca koronavirüs salgınında merak edilenlerle ilgili çok çarpıcı açıklamalar yaparken ''Evde izole olması gerekenler şehirler arası seyahate çıkıyor. 100 bini aşkın karantina kaçağı var. İstanbul'da geçen haftaya göre yüzde 32 vaka artışı var.'' dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, asrın küresel sağlık sorunu
Kovid-19 pandemisi ile mücadelede gelinen noktayı, grip mevsimine
ilişkin hazırlıkları, karantina kaçaklarına ilişkin önlemleri
SABAH'a anlattı.
Kovid-19 pozitif vaka sayısı neden hız
kesmiyor?
Şu anki tabloda düğünlerin, taziyelerin, asker uğurlamalarının
etkisi görülüyor. Ayrıca Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu'da,
pandeminin ilk dönemini yaşamayan illerde durum şimdi ciddi olarak
hissediliyor. Maskenin, virüsle mücadele etkili olduğunu biliyoruz.
Ancak cezalarla ilgili "nasılsa tahsil edilmeyecek" rahatlığı
içinde caydırıcılık kayboldu. Vatandaş da "Bu iş bitti",
"Atlatırsak da hafif atlatacağız" gibi düşünmeye başladı. Bu
noktada yeni tedbirler alındı.
Önümüzdeki günlerde İstanbul'u ne
bekliyor?
İstanbul başlangıçta virüs gerçeğini yaşadı ve tedbirlere uyum
alışkanlığı başladı. Kent, yazın boşaldığı için bu dönemde ciddi
etki görmedik. Trafik yüzde 18'e kadar indi, şimdi 65'e çıktı.
Eylül sonuna doğru yoğunluğun artacağını öngörüyoruz. Nitekim,
İstanbul'da geçen haftaya göre yüzde 32 vaka artışı var.
Başkent Ankara'da vakalar neden
patladı?
Ankara, memur kenti olduğu için yazın şehir dışına ciddi nüfus
hareketi oldu. Geriye dönüşlerle birlikte giderek vaka artış
tablosu başladı. Düğün vb etkinlikler de ana kaynak haline geldi.
Önümüzdeki günlerde esnek mesai ile 16.00-19.00 arasında memurların
trafikte olmaması önemli.
Evde izole olması gereken kaç kişi
aramızda?
Şu an 100 bini aşkın kişi evde izole olması gerekirken şehirler
arası seyahate çıkıyor. Uçak ve tren
yolculuğunda HES kodu zorunlu. Otobüs yolculuğunda da HES
kodu takibi yapılacak. Evde izole olması gereken kişi, kurala
uymuyorsa onları yurtlara alan, hatta masraflarını da o kişiden
tahsil eden illerimiz var. Bunu yaygınlaştırıyoruz. "Evde izole
olmuyorsan seni yurda alır ve parasını tahsil ederim uygulaması"
başladı.
Temaslı takibinin yanı sıra evde izoleyken
belirtisi ağırlaşanlar için ne yapılıyor?
Özel bir çağrı sistemi oluşturuyoruz. Bu sistemde evde izole
ettiğimiz kişileri ayrıca semptom taramasına tabi tutuyoruz. Yani
evde izole iken kişilerin bizi aramasını beklemeden, ekiplerimiz 1,
3, 7 ve 14. günlerde mutlaka arama yapıyor. Belirti değişikliği
varsa bu kişiye ilave tedavi veriliyor veya hastaneye alınıyor.
Okul öncesi ve 1. sınıflarda yüz yüze eğitim kararı
nasıl alındı?
Okul öncesinde ve birinci sınıflarda yüz yüze eğitim gerekli
olduğundan, 2 gün okul, 5 gün evden takip etme modeli benimsendi. O
5 gün de bir şekilde belirtilerin görülebildiği bir dönem. Okula
göndermek bu tercihe bağlı. Burada maksat bir şekilde eğitimi
başlatabilmek. Bu, temkinli bir adım. Gerekirse belli aralıklarla
kararımızı gözden geçiririz. Ancak, "Genel olarak eğitime
başlıyoruz" dendiği anda bile okulların açılamayacağı riskli iller
var.
Sağlık sistemimiz, salgının yükünü nasıl
karşılıyor?
Hastanelerden çevrilen tek bir vatandaş yok. Bölgesel bazda da
hasta yükünün karşılanmadığı bir tablo da yok. Ama duyarlılık
göstermezsek bu, olmayacağı anlamına gelmez. 'Endişeye gerek yok.
Hastaneler yetiyor. İlaç da var. İşimize bakalım' denirse herkes en
yakınında korona olduğunu görür. Formül belli: "Maske, mesafe,
hijyen, test, tarama, erken teşhis ve tedavi."
İstatistiklerinde şüphe var mı?
Dünya Sağlık Örgütü, "PCR yapıyorsanız, pozitif vakalarınızı
bildirin" diyor. Bu imkan yoksa, tomografi veya klinik bulgu ile
teşhis konulan vakaların bildirilmesini istiyor. Biz, PCR'ı yaygın
yapıyor ve pozitif vakaları bildiriyoruz. Kişinin primer (temelde
yatan) hastalığının ne olduğu önemli. Örneğin, trafik kazası
geliyor. İki, üç gün yatıyor. Yatan hastalara Kovid testi de
uygulanıyor. Diyelim, test pozitif çıkıyor. Trafik kazasından mı
öldü, Kovid'den mi? Başlangıçtaki neden trafik kazası, kovid
ikincil neden. DSÖ, asli sebebi önemsiyor.
CHP Genel Başkanı'nın açıklamalarına ne
diyorsunuz?
Dünya, solunum sıkıntısı olmayanı hastaneye almıyor. Kovid'de 10
vakadan 8'i belirti vermiyor, 1'i hafiforta düzeyde atlatıyor, 1'i
de hastanede tedaviye alınıyor. Batı ülkeleri bu 8'le uğraşmıyor.
Biz ise sürekli tarama yapıyor o 8'i izole ediyoruz. Tarama
yaptıkça vaka artıyor. CHP Genel Başkanı o sözleri
söylememeli. Batı ülkeleri gibi bizim de sadece solunum sıkıntısı
olana test yapmamız gerekir. Ama biz filyasyon gibi zor bir işi
yapıyoruz.
Türkiye'nin, üstünlüğü nerede?
Türkiye bu kadar salgın yüküyle karşı karşıya kalmasına rağmen
sağlık altyapısında sorun yaşamadı. Şu anki yükümüzü bilebilir
olsalar, sağlık alt yapımızın gücüne ve çalışanlarımızın özverisine
şaşırırlar. Turizm açıldı, 10 milyon insan geldi.
Sadece THY'de ağustos ayında 9.5 milyonun hareketi söz konusu.
Pandemi olacak, 10 milyon kişi uçakla hareket edecek.
Ve sağlık sisteminiz ayakta kalacak. Bu büyük bir başarıdır.
Aşı üretiminde hangi noktadayız?
Dünyada 8 aşı, faz 3 aşamasına geldi. Bizde 13 aşı çalışması var ve
hayvan deneyleri tamamlanmak üzere. Faz 3 için başvuran ABD'li bir
firma ile Çin merkezli aşıya izin verdik. Ruslar da dosya sundu.
Faz 3, gönüllülerde yaygın çalışmanın yapıldığı bir dönem. Aşıların
bizim insanımızdaki etkisini bilmemiz çok önemli. Irktan ırka,
bölgeden bölgeye değişebiliyor.
Grip mevsimine dair ne tür hazırlıklar
planlandı?
Ekim, kasım ayları influenza (grip) ve solunum yolu hastalıklarının
yoğun olabileceği bir dönem. Üstelik belirtiler de benzer. Eğer
maske ve mesafeye özen gösterilirse bu tedbir tüm vatandaşlarımızı
mevsimsel hastalıklardan da koruyacaktır. Viral enfeksiyonlar,
damlacıkla geçiyor. Beklediğimiz tehlikeyi en aza indirmenin yolu
yine maske ve mesafeden geçiyor. Kovid tedavisinde kullandığımız
Favipiravir isimli antiviral ilaç, influenza (grip) üzerine de
etkili. "Grip miyim, Kovid miyim?" endişesini dikkate alarak
favipiraviri vatandaşımıza yaygın vereceğiz. Ayrıca aynı sürüntüden
influenza ve Kovid tespiti de yapılacak.
Üniversiteler ne zaman açılmalı?
Üniversitelerin açılması halinde büyük şehirlere doğru ciddi nüfus
hareketi olacak. Öğrenciler genelde yurtta kalıyor. Şu an tek
kişilik oda imkanları sınırlı. Hem hareket hem de bir arada yaşam,
durumu riskli kılıyor. İlk etapta uygulamanın gerekli olduğu tıp,
mimarlık, inşaat gibi alanlardan başlayalım istedik. Yurtlarda daha
az öğrenci kalacağı için bu tablo, yönetilebilir olacak. Kontrollü
döneme giren illerde ise üniversiteler daha erken açılabilir.