Fadime Şahin'e müthiş tuzak!
Abone olEmniyet Müdürü, korkunç itiraflarda bulundu: "Gündüz komplonun bir parçası idi. Çırılçıplak bizi saatlerce bekledi.."
Halka ve Olaylara Tercüman gazetesi yazarı Servet Kabaklı,
Aczimendi lideri Müslüm Gündüz ile Fadime Şahin'in yakalandığı
operasyona imza atan emniyet müdürü ile konuştu.
Emniyet Müdürü, korkunç itiraflarda bulundu: "Gündüz komplonun bir
parçası idi. Çırılçıplak bizi saatlerce bekledi.."
İşte o yazı:
28 Şubat'a doğru 'irtica(!)'nın ayak sesleri 'yeniden' duyulmaya
başlamıştı. Aklını cebinde taşıyan birkaç zavallının yaptığı kuru
gürültünün ses ayarları, malum yazılı ve görüntülü basın tarafından
kulakları sağır edecek ölçüsüzlükte yükseltilerek, kamuoyu baskı
altına alındı. Tahrikler ve teşvikler son raddesine geldi.
Ne hikmetse tam da o sıralarda, adını şimdi hatırlıyor musunuz
bilmem; Ali Kalkancı adlı bir türedi şeyh(!)'in koynundan çıkan saf
ve masum kız, bir başkasının tuzağına düştü veya kollarında teselli
aradı. Hatta aynı evde, Türkiye'nin cümle televizyonlarına bağlı
kamera ordusu eşliğinde, soyunmuş vaziyette yakalandı bu
ikili...
Bu arada 'yeşil sermaye listeleri' elden ele dolaşmaya başladı.
Birileri 'yapmayın bunlar Türkiye'nin aslanları, Anadolu'nun
kaplanlarıdır. Sermayenin rengi olur mu' diye ses yükselttiler ama
ne fayda... Kurunun yanında çok yaş, bir kısım üçkağıtçılıklar ve
tezgahlar sebebiyle çok baş yandı. Balans ayarları yapıldı. Ve 28
Şubat geldi, dayandı... Türkiye kısa bir zaman içinde 'köpüğü
ayarlı deterjan'la yıkanmış gibi 'irticadan temizlendi(!)..'
O günlerde, Müslüm Gündüz ile şimdi kim bilir yeni estetiğiyle
nerelerde, hangi ellerdedir bilinmez, Fadime Şahin'i, bulundukları
dairede 'uygunsuz vaziyette' yakalayan özel ekibi yöneten çok üst
seviyede bir emniyet yetkilisi beni ziyarete gelmişti. Yakalanma
görüntülerini tuhaf bulduğumu ima ettim.
Önce acı acı güldü ve sustu..
Ben 'bu iş sizin tecrübenize uymayacak kadar yapmacıktı' diye ısrar
edince de 'yazılmaması ricasıyla' şunları söyledi...
'Yahu sorma, evi sardık girmeye hazırlanıyorduk. Bütün
televizyonların, gazetelerin ekipleri ordaydı. Galiba Kanal 6'nın
ekibi gecikmişti. 'Aman bizi de bekleyin, biz gelmeden girmeyin'
diye telefonla rica ettiler. Biz de beklemeye başladık. Bu defa da
içerideki malum şahıs (Müslüm Gündüz) telefon açmaz mı... 'Abi
soyundum dökündüm, donuyorum. Ya bir an önce gelin, yahut
yanımdakine söyle, soyunmuşken beni ısıtsın' demez mi... Neyse ki
gazetecilerin hepsi hazır oldu da operasyonu başarıyla
tamamladık.'